Naci Görür 'Tartışmayı Bırakın Muğla'yı Depreme Dirençli Yapın'

Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında 3 Haziran 2025 saat 02:17’de 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Deprem, Muğla, İzmir, Aydın, Denizli, Antalya, Manisa, Bursa, Kütahya ve Yunanistan’ın Rodos adası gibi geniş bir alanda hissedildi. Özellikle Marmaris, Fethiye, Dalaman ve Köyceğiz’de sarsıntı yoğun şekilde yaşandı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, deprem sonrası 69 kişinin yaralandığını ve Fethiye’de 14 yaşındaki Afranur Günlü’nün panik atak nedeniyle hastanede hayatını kaybettiğini duyurdu. Yaralıların 10’u ambulansla, 45’i ayakta tedavi edilirken, 14’ü yerinde müdahale aldı, 1 kişi hastaneye yatırıldı, 46’sı acil serviste ve 8’i taburcu edildi.

Uzmanlardan Açıklamalar

Deprem sonrası, yer ve deprem bilimciler bölgenin tektonik yapısına dair kritik değerlendirmeler yaptı:

Prof. Dr. Naci Görür X üzerinden yaptığı paylaşımda, depremin nerede, nasıl ve ne tür bir sarsıntı olduğunun ötesine geçilmesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Deprem nasıl oldu, nerede oldu, artçı mıydı, öncü müydü diye tartışmak yerine, gelin Muğla’yı deprem dirençli yapalım demek daha doğrudur."

Naci Görür, özellikle kamuoyunda sıkça dile getirilen "kentsel dönüşüm" kavramının, mevcut haliyle deprem dirençliliği sağlamadığını da ekleyerek uyarıda bulundu: "Yalnız bugünkü kentsel dönüşüm, deprem dirençlilik değildir."

Bu açıklama, son yıllarda artan deprem riskiyle birlikte şehirlerin sadece bina yenilemekle değil, bilimsel verilere dayalı, bütüncül bir planlama ve denetimle afetlere hazırlanması gerektiği yönündeki çağrıların bir yenisi olarak değerlendirilebilir.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Bir televizyon kanalında, “Bu deprem hasar verebilecek büyüklükte. Bozburun Yarımadası açıklarında, 67-80 km derinlikte. Bu, yer kabuğumuzdaki bir deprem değil, daha derinde ikinci bir katmanda. Rodos kuşağı, Türkiye’ye yakın en tehlikeli bölge. 6’ya varan çok deprem var, ama bu bölgenin kapasitesi 5,8 ile bitmez. Daha büyük depremler üretebilir” açıklamasını yaptı. Ersoy, bölgenin Helen-Kıbrıs Dalma-Batma Zonu’na bağlı olduğunu ve yüksek risk taşıdığını ifade etti.