Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin artan enerji ihtiyacı ve dışarıya ödenen kaynak düşünüldüğünde, nükleer santral ile adeta "sessiz devrim" gerçekleştirildiğini bildirdi. İNSANCA DÜŞÜNELİM Erdoğan, Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, fosil kaynakların tükendiği bir dünyanın nasıl bir dünya olacağını tahayyül etmenin zorluğuna dikkati çekti. Enerjinin daha adil ve yaşanabilir bir dünya inşa etmek için kullanılması konusu üzerinde düşünmek ve kafa yormak gerektiğini ifade eden Erdoğan, bu dünyanın ve enerji kaynaklarının aslında herkese yeteceğini söyledi. Erdoğan, "Yeter ki, birbirimize olan muamelede yaklaşımda adil olalım ve insanca düşünelim" ifadesini kullandı. Enerjiyi, başkasına karşı bir güç olarak kullanan bir dünyadan, enerjiyi paylaşan, enerjiyi ortak bir sinerjiye tahvil eden bir sisteme geçiş yapmanın zorunlu olduğunu kaydeden Erdoğan, dünyanın maalesef, enerji ve enerji arz güvenliği üzerine düşündüğü kadar, enerji israfına kafa yormadığını, enerji kadar, enerjinin yol açtığı tahribata yoğunlaşılmadığını, sürdürülebilir enerji kaynakları, dost enerji yöntemlerinin hala dünya gündemini yeterince meşgul etmediğini aktardı. ENERJİNİN VERİMLİ KULLANIMI Başbakan Erdoğan, dünyanın, bilim ve teknolojide ulaştığı seviyenin, tam anlamıyla insanlığın hayrı için kullanılmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşte böyle bir dünyada, enerjinin paylaşımına, enerji israfının önüne geçilebilmesine, enerji arz güvenliğinin tesis edilmesine yönelik çabaları çok önemli buluyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız için, insanlığın ve dünyanın geleceği için, enerjiden ziyade enerjinin verimli kullanımına dikkat kesilmek durumundayız. Bunun yanında, temiz, tehdit içermeyen, çevreye tehdit teşkil etmeyen enerji kaynaklarına daha fazla yönelmek zorundayız. Türkiye olarak, her yıl büyüyen ekonomimizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, enerjide çok önemli yatırımlar gerçekleştiriyoruz. 2002 yılında 130 milyar kilovatsaat olan elektrik tüketimi, şu anda 240 milyar kilovatsaate ulaştı. Buna paralel olarak, 2002'de 300 olan santral sayımızı, şu an 743'e çıkardık. Kurulu gücümüz, 10 yıl önce 32 bin megavat idi, şu anda 58 bin megavata ulaştı. Rüzgar santrallerimizi, jeotermal santrallerimizi, güneş enerjisi imkanlarımızı bu süreçte mukayese edilemeyecek derecede, kat kat artırdık. Türkiye genelinde 4 bin 510 kilometre olan doğal gaz boru hatlarımız, şu anda 12 bin 290 kilometreye ulaştı. 2002 yılında 9 ilimizde doğal gaz vardı, şu an 71 ilimizde doğal gaz var. Petrol ve doğal gaz sondajında aynı şekilde önemli başarılar kaydettik." 2 BİN KİŞİYE İSTİHDAM MÜJDESİ Başbakan Erdoğan, milletin bazı noktaları özellikle bilmesini istediğini ifade ederek şöyle konuştu: "Türkiye, 10 yıl öncesine göre, neredeyse 2 kat daha fazla elektrik üretiyor. Biz üçüncüyü yaparız. İşte son, biliyorsunuz dünyanın belki de birincisi olacak, 100 milyon yolcu kapasiteli hava limanını, maliyeti ve 25 yıllık kirasıyla birlikte hesapladığınızda yaklaşık 35-40 milyar avroyu ortaya koyan bir irade, tamamen Türk sermayesi, evvelallah kendi nükleer enerjisini de rahatlıkla yapabilir. Artık bu potansiyel, bu güç var. 10 yıl sonra bugünkünün iki kat fazla elektriğe ihtiyacımız olacak. Şu anda enerji ihtiyacımızın yüzde 72'sini yurt dışından karşılıyoruz. Nükleer santraller devreye girdiğinde, şu an ithal ettiğimiz doğal gazın üçte birini ithal etmemize gerek kalmayacak. Yıllık 7,2 milyar dolarlık doğal gaz ithalatının önüne geçeceğiz." Başbakan Erdoğan, nükleer santrallerin inşaatında 10 bin kişinin çalışacağını belirterek, santrallerde 450'si mühendis olmak üzere 2 bin kişinin istihdam edileceğini söyledi.