SON DAKİKA



Haber > Gündem > Siyasette “kösemen koyunları”

Siyasette “kösemen koyunları”

29 Temmuz 2017 Cumartesi - 10:30








Eskiden büyüklerimiz derlerdi ki, “her işin vardır bir yolu, her yolun vardır bir sonu”. İlginçtir, Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul’da halkın et ihtiyacını karşılamak için büyük “mezbahalar” yapılır ve küçükbaş hayvanlar buralarda kesilip İstanbul’un bütün semtlerine gönderilirdi. Ne var ki, bu işlemler yapılırken oluşan önemli bir problem vardı ki o da şuydu; zamanla kesilen koyunların kan kokusu etrafa yayılır, kesilmek için gelen yeni koyun sürüleri bu kokuyu alınca, mezbahana yolunu terk edip kesim yerine gitmek istemezmişler!

Atalarımızın pratik zekâsı buna da çözüm bulmuş! Sürünün içinden, en canlısı, gösterişli ve besili olan koyunkoç seçilir, özel olarak süslenir, yemlenir ve yeme alıştırılarak sürünün önüne çıkarılırdı! Önde sürünün çobanı, arkasında, sürüyü istemediği yöne doğru çekmek için özel olarak süslenmiş “kösemen” adı verilen öncü koyun hareket edince sürü de arkadan hareketlenir, tam kesim koridoruna sürü girip bir tarafa kaçma ihtimali kalmayınca, öndeki kösemen koyunu ayrı bir koridora alınır, yemlenir yeni bir sürüyü istemediği bir yöne doğru sürüklemek için bekletilir, sürü gelince yine aynı görevi defalarca yaparak, sahibinin büyük ikram ve iltifatlarına mazhar olurdu!

Ne zamana kadar sürerdi bu görev diye merak edenler için söyleyelim; bu ilk kösemen koyunu yaşlanıp, artık eski görevini yapamaz duruma gelinceye kadar! Kendisinden umut kesilince onun da önüne yeni süslenmiş bir kösemen koyunu konulur, bu sefer kesim koridoru sonunda iltifat göreceği koridor ona kapanır, önündeki yeni aday o koridora alınınca bizim kösemenimiz kendisinin bundan önce sebep olduğu binlerce koyun gibi kesilecek olduğunu anlar, son bir gayretle günlerce önünde onu yemleyen çobana “meeeee” diye bir ses atar ama nafile, beklenen akıbetten kendisini kurtaramazdı!

Ne acı, ne ilginç değil mi? Tıpkı bütün sermayesi “MHP benim babamın partisidir” sözünden ibaret Tuğrul Türkeş’in durumu gibi, “hoca efendiye iftira ettiler” sözleriyle “hatırlanacak olan insanlar gibi, “hoca efendiye sevgi ve saygı” gönderme yarışında bulunanlar gibi, ne yaptığını, ne ettiğini, ne kendisinin ve de, ne de başka kimselerin hala tam olarak anlayamadığı liderler gibi...

Siyasetin doğasında “kösemen koyunluğu” sisteminin olması kaçınılmazdır ama itiraf etmeliyim ki, Tuğrul Beyin görevden alındıktan sonraki “ben zaten tatile çıkacaktım” çıkışı, bana kösemen koyunlarının son “meeee” seslerini hatırlattı! Tıpkı sıradaki, çok önemli kişiler olarak bildiğimiz birçok “kösemen adayının” “meeee” seslerini duyduğumuz ve de zamanı gelince duyacağımız gibi!


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap