SÖZÜN BİT(ME)TİĞİ YER...

ne; ben diyeyim “düştüğümüz”, siz söyleyin “düşürüldüğümüz” olayları, acıları yaşıyoruz. Hani, “Sözün bittiği yer” denir ya, işte Türkiye’nin ahvali bu noktaya varmıştır. Varmıştır varmasına da, birilerinin sözü her nedense hiç ama hiç bitmiyor. türlü sükuta ermiyorlar.

Anlaşılan o ki, ‘Sükut ikrardan gelir’ hesabı yaptıkları için, ‘öküzün altında buzağı aratmak’ kadar olmasa bile bugün olup bitenler karşısında habire konuşup, süreçte katillere güvenerek ettikleri büyük yanlışı unutturmak için habire hedef şaşırtmaya çalışıyorlar. Oysa, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta sonu televizyondaki canlı yayında; “Çözüm süreci bunlar tarafından ihanetle değerlendirildi. Güneydoğu’da kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Ve stoklama yaptılar. Daha sonra anladık ki, bunlar bunu yaptı” açıklaması ile ortaya serilen ihmalkârlığı anlayıp da; onca yanlıştan sonra bir kez olsun; “Söz gümüş ise sükut altındır” diyebilseler yok mu?

Susun efendiler susun! Çok konuşanın daha çok hata yapabileceğini, ya da suçunu örtmeye çalıştığı için söze ara vermeyeceğini de hatırlayın. Türkiye Cumhuriyeti devletinin de, bu katil sürüsü ve onlara destek sağlayanların hakkından geleceğinden de kimsenin endişesi olmadığını bilin...

LİRA CEZA.

-Oğlum. Muğla’dan geldik. Bize 3 kilo Trabzon tereyağı ver. Ama sahte değil, hakiki Trabzon tereyağı olsun.

-Ne demek abla! Sahtekarlığı Allah nasip etmesin.. Tereyağı hem hakiki, hem de fiyatı uygun. 21 lira..

Müdahale edip, ne satıcıya; “21 liraya hakiki tereyağı nasıl imal ediyor, ettiriyorsun? Bu maliyeti bile 23-24 lira değil mi? İnsanları kandırmaya utanmıyor musun?” diye sorabildim. Ne de Muğla’dan gelen gibi yüzlerce yerli turiste de; “Bunlar hakiki tereyağı değil. Sakın almayın” diyebildim. Ama, bazı sahtekârlara devlet eliyle 14 bin lira ceza kesilmeye Başlandığını da öğrendim.

KONYA’DA; “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”

Türkiye-Hollanda milli maçını muhteşem inşa edilmiş, Konya Torku Arena’da izledik. Tribünleri başka hesaplar uğruna Avni Aker’deki gibi işgal edilmediği için 42 bin seyirci muhteşem bir tezahürat ile Milli Takımı destekledi.

*

“NE-MUTLU-TÜRKÜMDİYENE”idi.

*

İster istemez, Diyarbakır’da vinçlerle sökülen “Ne Mutlu Türküm Diyene” levhası ile devlet eliyle kaldırılan öğrenci andındaki aynı ibare aklıma gelmedi değil.

ARAPLARIN CENNETİ!..

Doğu Karadeniz’e akın eden Araplar, buralara “Cennet” diyorlar. Demek ki, Arapların buralara olan aşkı cennet içinmiş. Haklılar! Çünkü, Arap devletlerinin, yöneticilerinin yaptıklarına ve de halklarının da davranışına Allah’ın Kitabı üzerinden bakıldığında, ahirette cennete gitme ihtimali yok gibi! O yüzden; “Bari bu Dünyada cenneti görelim” diyerek geliyorlar!

Gerçi Türkiye’de de Araplar gibi, mal mülk, makam ile cenneti bu dünyada yaşayanlar hiç de az değil ya!