Dışışleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Bünyamin Aygün olayı kamuoyuna aktarıldı diye biliniyor. Ama öyle olaylar var ki kamuoyu bunu bilmiyor' dedi.
Dışışleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bünyamin Aygün olayı kamuoyuna aktarıldı diye biliniyor. Ama öyle olaylar var ki kamuoyu bunu bilmiyor. Son yıllarda 178 vatandaşımızı değişik ülkelerden, zor şartlardan kurtardık" dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Adana Hilton Otelinde düzenlenen 6. Büyükelçiler Konferansına katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelikin de katıldığı toplantıda yaklaşık 142 büyükelçi, bürokrat ve davetlilere seslenen Davutoğlu, zaman zaman büyükelçilerle değişik bölgelerde toplandıklarına dikkat çekti. Davutoğlu, Mardinde yaptığı konuşmada orayı Mezopotamyaya yönünü çevirmiş bir şehir olarak tanımlarken, Erzurumu kale, Edirneyi kapı, İzmiri ufuk, Diyarbakırı kadim olarak tanımladığını hatırlattı. Adananın da hak ettiği sıfatın Öncü şehir olduğunu aktaran Davutoğlu şöyle konuştu:
Adanalı bulunduğu yerde fark edilen, fark edilecek iş yapan ve öncülük yapan insanlardır. Benim tanıdığım pasif Adanalı yok. Hep çığır açtılar. Karacaoğlanı düşünün. Şiiriyle aşka öncülük eden bir şairimiz. Yılmaz Güneyi düşünün. Sinemada, sanatta ben buradayım dedi. Benimseyin, benimsemeyin ben buradayım dedi. Yaşar Kemali düşünün. Suna Kanı düşünün. İkisi de öncülük etmiştir. Ferdi Tayfurdan Fatih Terime kadar birçok isim var. Bakan arkadaşımız Ömer Çelik de öyle.
178 KİŞİ
2001 yılından bu yana AK Parti Hükümetinin sağlık, eğitim, ulaştırma, enerji gibi çeşitli alanlarda büyük devrimler yaptığına dikkat çeken Davutoğlu, Türkiyenin bugünkü haliyle 2001 yılındaki halinin kıyaslanmasını istedi. Ekonomik devrimlerin yanı sıra demokratikleşme noktasında da bir dizi devrim yapıldığını belirten Davutoğlu, Kürtçe türkü dinlemenin yasak olduğu dönemleri de hatırlattı. Bir Hakkarilinin Konyalıdan farkının olmadığı bir toplum inşa ettiklerinin altını çizen Davutoğlu, "Vatandaşlık bilincini yükselterek bunu yapıyoruz. Bugün bu aşıyı bozmak isteyenler çıkabilir. Kimse bu devrimlerin yansımalarını gözardı edemez. İnsan onuruna dayanmayan hiçbir siyaset kalıcı olamaz. Meşruiyet zemini sağlam olmayan, meşruiyetini halktan almayan hiçbir siyasal veya kurumsal düzen hamle gücü kazanamaz. Bünyamin Aygün Suriyede kaçırılan altın kalplı kardeşimiz. Telefon etti, orada büyük ızdıraplar çektiğini söyledi. Kendi kendime, Başbakanımız ve sizin açıklamalarınız geldi. Tamamdır, beni kesin kurtaracaklar dedim dedi. Otoriter rejimlerde 1 kişi, 100 kişi, 1000 kişinin önemi olmaz. Bünyamin olayı kamuoyuna aktarıldı diye biliniyor. Ama öyle olaylar var ki kamuoyu bunu bilmiyor. Son yıllarda 178 vatandaşımızı değişik ülkelerden, zor şartlardan kurtardık. Bazen haber gelir Somalide, Kenyada, Afganistanda kaçırılanlarla ilgili haber gelir. Onlar kurtarılmadan bizim gözümüze uyku girmez Bakınız Suriyede 150 bin insanın katledildiği bir sistem ve hala ayakta kalıyorum iddiasında. 2 milyon Suriyeli, mülteci halinde ama hesap vermiyor. Varil bombaları, kimyasal silah her şey kullanıldı. Çünkü demokrasi yok. Demokrasinin olduğu yerde hesap verilebilirlilik olur. Ve hesap verecek makam ve merci de sadece ve sadece aziz mercidir. Başka kimseye hesap vermek durumunda değil yürütme erkinde olanlar. Ve tabi herhangi şekilde hukuki bir mesele varsa, dün de Sayın Başbakanın söylediği gibi. En yakınlarımızla ilgili olsa da her türlü hesaba açık olmanın vicdani huzurunu yaşamak durumundayız. Libya tahliyesini hatırlamak isterim. 10 gün içinde 25 bin vatandaşımızı Türkiyenin bir buçuk misli bir ülkenin her bir köşesinden toplayıp bir kişinin dahi burnu kanamadan ailelerinin yanına getirmek güçlü ve kudretli bir devletin yapabileceği bir iştir. Ve o dönemde 65 farklı ülkeden 10 bin dünya vatandaşını kardeşlerimizi aldık ve yerlerine gönderdik" diye konuştu.
2000li yılların başında kendi kaleme aldığı Stratejik Derinlik kitabından da bahseden Davutoğlu, güçlü diploması ile İnsanı yaşat ki devlet yaşasınanlayışını harekete geçirdiklerini belirtti. Davutoğlu, dinamik ekonomi ile önemli adımlar atılacağını ve atıl durumdan aktif pozisyona geçilebileceğini bildirdi. Türkiyenin IMFye olan borcunu ödediğini hatırlatan Davutoğlu, Artık elhamdüllilah borcumuz yok. Hangi siyasi görüşten olursanız olun bununla gurur duymalısınız. Aynı ay içinde 5 milyar dolar borç verdik. Adananın da yine Türkiyenin ekonomik yeri bağlamında yine öncülük yapması gerektiğini düşünüyorum dedi.
Adananın Türkiye ekonomisine öncülük etmesi gerektiğine vurgu yapan Davutoğlu, Türkiyenin can damarının Akdenizdeki 3 ekonomik bölgesine dikkat çekti.
"SON 5 YILDA 23 BÜYÜKELÇİLİK AÇTIK"
Türkiyenin Akdeniz ülkesi olduğunu ve mutlaka Akdeniz politikası olmasının gerektiğini kaydeden Davutoğlu, Akdenizin turizm, Mersinin liman ticareti, Adananın da enerji potansiyeline dikkat çekti. Çukurovayı Türkiyenin lokomotifi pozisyonunda olarak nitelendiren Davutoğlu, konuşmasını şöyle devam etti: "Türkiyenin Akdenizdeki etkinliği en fazla kendisini etkileyecektir. Adana, Torosların görkemini Akdenizin maviliği ile buluştursun. Yeter ki demokrasimiz siyasi istikrara dayalı devam etsin. 2005te Afrika Yılı ilan ettiğimizde bazıları dudak büktü. Bazıları bunu üçüncü dünyacılıkla eleştirdiler. Şu anda dış politikamızı eleştirenlerin birçoğu 2005te bunu eksen kayması olarak gördü. Akdeniz, Afrika kıtasının kuzey hattını oluşturur. Afrikada şu anda Türk efsanesi var. Son 5 yılda 23 büyükelçilik açtık Afrikada. Bu kolay değil. Dün dahi Afrikada 4 elçilik açalım diye teklif edildi. Bununla gurur duymalıyız. Bu bizim etkin diplomasimizin eseri. Kötülemek ve eleştirmek isteseler de bu kervan yola çıkmıştır. Menziline de ulaşacaktır. Menzil, İstiklal Harbinde Gazi Mustafa Kemalin verdiği talimattır. Artık hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır diye verdiği. Kardeş halklar acı içindeyse biz menzile ulaşmamış sayılırız."
TÜRKİYEDEKİ MÜLTECİLER
Suriyedeki iç savaştan kaçıp Türkiyeye sığınan mültecilerin durumlarından da bahseden Davutoğlu, Türkiyeye sığınan 2 milyon Suriye vatandaşının Esad tarafından terörist olmakla suçlandığını kaydetti. Bu yardıma muhtaç insanların terörist olmadıklarını ve terörizme karşı mücadele etmekten asla taviz vermeyeceklerini söyleyen Davutoğlu, bataklığı yok etmeden terörizme çare bulunamayacağını da ifade etti. İnsan diplomasisi yaptıklarını ve güçlerini milletten alıp demokrasiyle taçlandırdıklarını vurgulayan Bakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bizim kudret elimiz bu kardeş halkların yanında olduğu zaman biz insan olduğumuzu anlarız. Ama bu zulme sessiz kaldığınızda onu yapanlar gibi tarihe geçersiniz. Elhamdüllilah bizim öyle bir tarihimiz yoktur. Burada mezhep ve etnik ayrım yapmayız. Bizim insana olan saygımız her yerde kendini gösterir.
Davutoğlu, 3.5 sene sonra Avrupa Birliği ile yapılacak vize muafiyeti anlaşması ile tüm Avrupa ülkelerine özgürce seyahat edilebileceğini de sözlerine ekledi.