Trabzon’un; Belediye Başkanı değil; Büyükşehir Belediyesi Başkanı da değil! AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun “Trabzon’un İmar Problemleri” ile ilgili bizden, yani kamu adına görev yapan basın mensuplarından destek talep ettiği basın toplantısına iştirak ederek, tarihin en eski kentlerinden Trabzon için bir kere daha üzüldük! Sayın Gümrükçüoğlu; şehirlerin yaşanabilir olarak yeni nesillere ve geleceğe taşınabilmesi adına büyükşehir belediyelerine verilen sorumluluğun, halkın tümü dahil olmak üzere, imar ile ilgili olsun olmasın tüm sivil toplum ve meslek örgütlerinin yanısıra özellikle basında da bulunduğunu belirterek, “Beton mezarlıklarını yapıp, şehrin geleceğini kararmaktasınız” eleştirilerini boşa çıkarmak için herkesten destek istedi. Başkanın; Trabzon BB adına istediği desteği, Trabzon Basını kamu denilen tüm için vermek zorunda ve de veriyor. Mesela, ben dönemin Şehircilik ve Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın “Kentsel dönüşüme dahil edilmeli”dediği Çukurçayır için “Çukurbeton”,Boztepe için de “Betontepe” diyerek o kadar çok yazı kaleme aldım ki... Yolu, altyapısı olmadan beton yığınlarına boğulan Şana, Söğütlü için, “Yapmayın, etmeyin, eylemeyin” şeklinde yalvarırcasına satırları o kadar çok yazdım ki...

Ama, bırakın yazdıklarımızı dikkate almayı; birileri, toplumsal değil, kişisel çıkarlar için, gerçekleri “kulak ardı etmeyi” sürdürdü gitti. Tablo da ortada. Yumurta geldi dayandı! * Oysa; gerçekler yetki ve etki sahipleri tarafından zamanında hayata geçirilseydi, zikredilseydi iş bu noktaya varmazdı? Hangi noktaya? Nüfusu 750 binin az üstünde debelenip dururken, her yıl ortalama 1.600 kişi artan (o da 2 üniversiteye her yıl 10 bine yakın dışarıdan öğrenci gelmesine rağmen. Demek ki gerçekte artmıyor azalıyor)bir Trabzon söz konusu iken... Yaylalar, köyler ve kentlerde resmi kayıtlı ev-konut sayısı 700 bine yaklaşmış iken (neredeyse kişi başına bir ev düşecek şekilde)...

Buna rağmen, inşaatı bitmiş, devam eden veya yapılacak olanlarla konut sayısı önümüzdeki 50 yıl için ihtiyaca cevap verecek seviyeye ulaşmış iken... İş işten geçmeden, bu denli yanlışa düşülmeden, hemen hemen herkesin sektörü geçim kaynağı, önemli bir yatırım aracı görmesi engellenmeden, bu gerçekler ortaya konmalı idi... Dün Trabzon BB Başkanı Sayın Gümrükçüoğlu’nun ortaya koyduğu rakamlara göre, bu kentte konutların fiyatlarının abartılı ve arzın talebin çok üzerinde olduğunu, bunun da gelecekte fiyatların çok düşüp, mağduriyetler yaratabileceği çok önceden anlatılmalıydı. Şimdi, hani denir ya; “Yol tükendi” diye... İşte Trabzon’un imarı da, mimarı da, ahvali de ortada ve kelimenin tam anlamıyla “perişan bir halde!” Birilerinin, “ekonomiyi ayakta tutan sektör” olarak gördüğü (ki bu da bir gerçek), ama Trabzon’un yaşanabilir bir kentleşme adına içine ettirdikleri inşaatlar için, OFG’nin, “Zararın neresinden dönülürse kârdır” hesabıyla dün basından istediği yardımı, talebi geri çevirecek değiliz. Biz, her haliyle, her zaman az veya çok “Daha yaşanabilir Trabzon” için karınca kararınca bir şeyler yapmaya, bunun için de yazmaya çalıştık. Yine devam edeceğiz. Hem de şahsi çıkarları adına, “Pire için yorgan yakmayı” tercih edecek kadar toplumsallıktan uzaklaşanları deşifre ederek, uyararak devam edeceğiz. Ama, son söz ve yetki bana göre, devlet-i aliye de... Devlet-i Aliye’yi yasama ve yürütme gücüyle, elinde bulunduran AK Parti ve oradan seçilmiş belediye başkanlarında...

He yaaa! Zaten Trabzon’un 1’i hariç tüm belediye başkanlıkları da AK Partili değil mi? Hepsinin de bağlı olduğu yer Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı değil mi? Buna rağmen, bu tablo yetmiyor ise, benim bir önerim var: Türkiye’de sorunların çözümü için OHAL yetkileri kullanılıyor. Trabzon için bundan daha büyük bir sorun olmadığına, olamayacağına göre, neden OHAL uygulamaları çarpık yapılaşmayı engellemek için kullanılmasın ki? En kolay ve nihai çözümdür; Trabzon’un imarına OHAL getirilmesi!