Kuzey Afrika ziyaretinin ayrıntıların anlatan Başbakan Erdoğan, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Başbakan Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in “Taksim eylemlerinden mesajlar alındı, not edildi, değerlendiriliyor” açıklamalarını hatırlatılması üzerine, “Ben önce sorayım siz mesajı aldınız. Bütün bu olayların mesajı bu mudur size göre. Gazetecisiniz siz hangi mesajı aldınız. Ben bakanımın hangi mesajı aldığını bilmiyorum. Ben bir başbakan, bir vatandaş olarak bir İstanbullu olarak bu olayla ilgili olarak saf temiz, oradaki duygusal bir sosyal medyadan aldıkları bilgiler neticesinde oraya katılanları ayırırsak, bunun dışında aşırı uçların organize ettiği böyle bir eyleme maalesef katılma durumunda olanlar var. Olay bir Gezi Parkı olayı değildir. Gezi Parkı’nda ağaçların tamamiyle kaldırılması diye bir şey söz konusu değildir. Bizim Gezi Parkı ile ilgili hedefimiz ne. Bu hedefi seçimler öncesinde açıkladık. O günden bu güne ses var mı yok. Aradan 2 yıl geçti. 2 yıldır bir ses yok. Şu anda Taksim’de yayalaştırma çalışmaları yapıyoruz. Buna yönelik bir sıkıntı da yaşamadık. Şu anda burada böyle bir adımın atılması organize, içeriden dışarıdan bağlantıları olan bir adımdır. Burada aklıselim sahibi milletimizin oyuna gelmemesi gerekir” dedi. Taksim’de Ceylan Otel’in bulunduğu alanında bir dönem ağaçlık olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “O alandaki ağaçlar sökülerek orada otel yapıldı. Gezi Parkı olayındaki ağaç meselesi, aslında bu işin fitilini ateşleme olayıdır. Vebali olanlar bunun hesabını verecekler” diye konuştu. “OLAYLARDA AKTİF ROL OYNAYAN CHP’NİN GELİNEN NOKTADA VEBALİ VAR” Taksim’de yaşanan olaylarla ilgili CHP’yi de eleştiren Erdoğan, “CHP bu işin içinde çok aktif rol almak suretiyle benim saf temiz vatandaşlarımı da buraya yönlendirdi. Kadıköy’de miting yapacağım diyen zat belirli bir saatten sonra mitingi Taksim’e kaydırdıklarını söylüyor. Taksim’e geliyor orada aradığı pozisyonu bulamayınca konuşmayı yapmadan dönmek zorunda kalıyor. Şu anda geldiğimiz noktada tüm bu olayların içerisinde aktif rol oynayanlardan birisi olar CHP’nin vebali vardır. Aşırı uçlarla her zaman olduğu gibi bir dayanışması vardır” şeklinde konuştu. “ANTİDEMOKRATİK BİR UYGULAMA YAPIYORSAK MİLLET GEREK CEVABI SANDIKTA VERİR” Başbakan Erdoğan, farklı illerde yapılan eylemlere dikkat çekerek, “Ankara’nın, İzmir’in Gezi Parkı ile ne alakası var. Değişik illerde yapılan bu tür eylemler, bu işin nereye taşınmaya çalışıldığını ortaya koyuyor. Sandıkta AK Parti’yi mağlup edemeyenler, bu yollarla bırakabilir miyiz bunu gayreti içine giriyorlar. Süreç yakın 10 ay sonra sandık geliyor. Bu sandıkta gereken cevabı milletim verecek. Eğer biz hakikaten antidemokratik bir uygulama yapıyorsak milletim bizi alaşağı eder. Bu süreci bu hale dönüştürenler de milletim gerekli cevabı verir” ifadelerini kullandı. Benzer eylemlerin geçmişte de Türkiye’de yapıldığının altını çizen Erdoğan, “Sakin olun. Bütün bunların hepsi aşılır. Bunlar ülkemizde ilk yapılan şeyler değil. Geçmişte bunları deneyen çok oldu bir netice alınamadı. Cumhuriyet eylemlerini hatırlıyorsanız. Oralarda da çok çağrılar yapıldı olmadı” dedi. Başbakan Erdoğan, yaşanan olaylar nedeniyle yurt dışı ziyaretlerine gittiğini iddia edenlere de yanıt vererek, Kuzey Afrika ziyaretinin çok önceden planlandığını kaydetti. “BİZE İTİDAL TAVSİYE EDENLER, KENDİLERİ İTİDAL ÇEVRESİNE GELSİNLER” Başbakan Erdoğan bir gazetecinin, “Olaylarda dış bağlantılar olduğundan bahsettiniz. Bununla ilgili bir tespit var mı” şeklindeki sorusu üzerine şunları söyledi: “Bu konularla ilgili olarak istihbarat teşkilatlarımızı çalışmalarını yapıyor. İsimlerini ifşa etmeye gerek yok. Onların yetkililer ile görüşmelerimizi, hatta gerekirse hesaplaşmaları yapacağız. Şunu açık net söyleyeyim. Bize itidal tavsiye edenler önce kendileri itidal çevresine gelsinler. Biz Türkiye olarak gayet mutedil davranıyoruz. Olaylarda 160’a yakın polis yaralanmıştır. Saldırgan ve sivil vatandaşlarda ise 60 yaralı vardır. Polis içerisinde bu kadar yaralı olması mutedil davrandığı içindir. İstanbul’da başbakanlı ofisimiz, kilit taşları ile taşlanmıştır. Bunları yapanlar belli. Birileri diyor ki ‘polis çekilsin’. Polis başbakanlık ofisin korumayacak mı. Çekilsin de ne olacak. Bu aşırı uçlar girsinler başbakanlık ofisin işgal etsinler öyle mi. Kusura bakmayın. Biz dik dururuz dikleşmeyiz. Kalkıp kamunun kurumlarını da bu tür terörle iç içe yaşayanlara yedirmeyeceğiz. Bu ülkede birçok şeyler oldu. Astılar zehirlediler ama bu ülkede birilerinin de tespit ettiği gibi biz bu ülkenin imkanlarını sahipleneceğiz ve geleceğe yürüyeceğiz.” Tencere tava hep aynı hava. Bunları geçmişte de gördük. Türk baharı yönündeki haberler afaki. Arap baharının olduğu ülkelerde çok partili bir sistem, her isteyenin seçime katılabilmesi gibi bir imkan var mıydı. Türk baharı yakıştırması yapanlar malesef bu ülkeleri bile tanımıyorlar. Biz şu anda bahar mevsimini yaşıyoruz. Ama bu bahar mevsimini kışa döndürmeye çalışanlar var. Evlerinde zorla tuttuğumuz bu ülkenin %50'si var. Firmaların reklamlarını kesmesini doğru bulmuyorum. İdeolojik ambargo olarak görürüz. Firmalar reklamları olaylar nedeniyle kesiyorsa bedelini öderler.