SON DAKİKA



Haber > Gündem > "Yargı bugün baskına uğramıştır"

"Yargı bugün baskına uğramıştır"

09 Nisan 2013 Salı - 11:03




Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Ergenekon davası sırasında Silivri’de yaşananlarla ilgili olarak, “Maalesef yargı bugün baskına u





Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Yeni Bina'da toplanan Bakanlar Kurulu sona erdi. Yaklaşık 2 buçuk saatlik toplantının ardından kameraların karşısına geçen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasının başında Silivri'de yaşananlara değinen Arınç, "Maalesef yargı bugün baskına uğramıştır ve bu baskın sebebiyle görevini yapamaz hale gelmiş ve mahkeme ertelenmek zorunda kalmıştır. Bu konuyu çok üzücü buluyorum ve buna yol açan özellikle milletvekillerini şiddetle kınıyorum" diye konuştu. Anayasa'ya göre mahkemelerin millet adına yargı yetkisini kullandıklarını söyleyen Arınç, hakimlerin bağımsızlığını Anayasa'dan örnekler vererek hatırlattı. Hiç kimsenin mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceğinin altını çizen Arınç, "CHP'li milletvekillerinin günler öncesinden hazırlık yaparak taşkınlıklara önayak olması, bir takım kuruluşlara, derneklere, bizce bir takım maksatları belli olan, bayraklarını taşıdıkları bir takım örgütlerin Halkın Kurtuluş Partisi gibi, Türkiye Gençlik Birliği gibi, İşçi Partisi ile işbirliği yaparak mahkemeleri işlevsiz hale getirmek amaçlarına uygun hareket etmeleri dikkatimizden kaçmıyor" şeklinde konuştu. "Bu konu Türkiye için, yargımız için, geleceğimiz için çok önemlidir. Mahkemelerin basılması, hakimlerin tehdit edilmesi ilk defa vuku bulmaktadır" diyen Arınç, geçmişte mahkemeleri etkilemeye çalışan milletvekilleri hakkında fezleke hazırlanarak dokunulmazlıkların kaldırılmasının istendiğini hatırlattı. Arınç, Silivri'de yaşananların ise kat ve kat olarak daha vahim olduğunu söyledi. “MUHARREM İNCE’NİN SÖZLERİNİ BİR KENARA YAZMAMIZ GEREKİYOR” "Muharrem İnce'nin adeta bir elebaşı gibi hareket etmek suretiyle 'bu mahkemeler faşisttir, bu mahkemeler Tayyip Erdoğan'ın mahkemeleridir' sözlerini bir kenara yazmamız gerekiyor" diyen Arınç, Muharrem İnce'nin mahkeme salonundaki sözlerini okudu. Muharrem İnce'nin sık sık protesto amaçlı olarak alkış yaptırdığını söyleyen Arınç, CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter'in de "Hadi hadi Muharrem slogan" diyerek slogan atılmasını istediğini kaydetti. Mahkemenin ise bu durum karşısında güvenlik güçlerinin ‘taşkınlık yapanları dışarı çıkaralım’ teklifini olay çıkmaması amacıyla reddettiğini ifade eden Arınç, Silivri’de yaşananlara ilişkin şunları kaydetti: "Böyle bir olay ilk defa yaşanıyor. Bunun devam edeceği de görülüyor. Çünkü CHP'nin başta genel başkanı olmak üzere bu yargılamaların bitmesini istemediği, bu yargılamaları bahane ederek iktidarı ve mahkemeleri yıpratmaya çalıştığı, mahkemelerin arkasında iktidar gücünün bulunduğunu söyleyerek adeta bundan bir siyasi sonuç çıkarmaya çalıştığını hepimiz üzülerek görüyoruz. Yassıada mahkemeleri karşısında ağızlarını açmayanların bugün Silivri'de veya İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde bazı görülen davalarda çatışmayı göze aldıkları, mahkeme salonu bastıkları üzüntü ile müşahede edilmektedir. Siyasi açıdan bunun mutlaka CHP'den bir götürüsü olacaktır, getirisi olmayacaktır. Basından ricamız bugün yaşanın olaylar bir haberleştirilmeli ve bu olay karşısında basın tavrını bir kenarda mutlaka ifade etmelidir. Çünkü yargı yetkisini kullanamazsa, yargı görevini yapamazsa Türkiye'de bir sonuç almak ve Türkiye'nin demokratikleşmesi, Türkiye'nin aydınlanması da şüphesiz mümkün olmayacaktır." Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, korucuların çözüm süreciyle birlikte endişede oldukları yönündeki açıklamalarını yadırgadığını belirterek, “’Çözüm süreci başarıyla sonuçlanırsa bizim halimiz ne olacak?' diye düşünmemelerini tavsiye ederim” dedi. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrasında açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin son İmralı ziyaretinin ardından terörist başı Abdullah Öcalan'ın PKK'lılara 'çekilin' dediği yönünde haberler olduğunu hatırlatarak "Böyle bir takvim var mı?" şeklindeki sorusu üzerine Arınç, "Mektupta ne yazıldığını bilmiyorum. Mektuba gelen cevap da henüz bilgimiz dahilinde değil. Silah bırakarak çekilme konusunda elbette bir çalışma yapılıyor ancak bunun takvimini ve ne şekilde cereyan edeceğini şu anda ifade etmem mümkün değil" dedi. Arınç, korucuların can güvenliğinin sağlanması yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Köy korucuları ve geçici köy korucuları sistemin içerisinde. Terörle mücadele kapsamında kendilerinden yararlanılan pek çok sayıda bu statüde insanlar var. Bunların statüsü, imkanları ve hakları da bellidir. ‘Çözüm süreci başarıyla sonuçlanırsa bizim halimiz ne olacak?' diye düşünmemelerini tavsiye ederim. Bende o gazete haberini okudum, doğrusu yadırgadım. Çünkü devletin görevli kıldığı insanların 'Bizim halimiz ne olacak?' demeye hakkı yok. İnşallah çözüm süreci başarıya ulaşırsa kendileri gibi bütün Türkiye’de huzur ve sükunet içerisinde, insanlar güvenlik içerisinde yaşayacaklar, koruyucuların ne olacağı da söz konusu olmayacak." “ÇEKİLME SÜRECİNDE PARLAMENTONUN OLMAYACAĞINI SÖYLEDİK” Bülent Arınç, PKK'nın çekilmesine ilişkin BDP'nin yasal güvence istediği, Bakanlar Kurulu'nda ise bunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin bir soru üzerine, "Parlamentonun bu işin içinde olmayacağı, herhangi bir yasaya ihtiyaç olmadığını, muhatabın hükümet olmadığını pek çok defalar söyledik" diye konuştu. CHP, MHP ve BDP'nin söylediklerinden çok hükümetin söylediğinin önemli olduğuna vurgu yapan Arınç, "Herhangi bir yasa çalışmasına ihtiyaç duymadığımıza göre, sadece TBMM'nin araştırma komisyonu kurması bir imkandır. Bu imkan çok defalar değerlendirilmiştir" dedi. Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarını hatırlatan Arınç, Meclis'te kurulması teklif edilen Değerlendirme Komisyonu'nun da hangi amaçlar için kurulacağını anlattı. "Bu bir yasa çalışması değildir, bir Meclis kararı alınmasına yönelik değildir" diyen Arınç, "Bugüne kadar depremden başlayarak, yurt dışındaki işçilerin sorunlarını inceleyen, hatta şimdi izinsiz telefon dinlemelerini araştırma komisyonu olarak takip eden pek çok komisyonlardan birisi olarak sadece bir olayı tespit etmek ve bundan bir sonuç çıkarmak amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulabileceğini düşündük" şeklinde konuştu. Arınç, Meclis'te kurulması düşünülen komisyon ile ilgili olarak şunları söyledi: "Amacımız şudur; bu amaçla kurulacak bir araştırma komisyonuna hepimizin bildiği gibi yine partilerin nisbi olarak üye vermesi ve bugüne kadar yapılan bütün çalışmalarda olduğu gibi başkan, başkanvekili, sözcü ve katibini seçmek suretiyle her partinin kendisini içinde bulacağı bir komisyonun kurulmasıdır. Yarın bu komisyon görüşülüp de kurulması karar altına alınırsa biliyorsunuz 3 aylık bir süresi var, yetmediği takdirde artı 1 aylık da ek süresi var. Yani 3+1'i içerisine alacak bir komisyonun kurulmasının faydalı olacağını düşündük." “İSRAİL HEYETİNİN GELİŞ TARİHİ DEĞİŞTİ” Arınç, bir gazetecinin "Mavi Marmara mağdurlarına tazminat ödenmesine ilişkin yeni bir gelişme var mı? Rakamlarda netlik oluştu mu?" şeklindeki sorusu üzerine ise gazetecilerin bu konuda çok aceleci olduklarını, kendilerinin daha önce bununla ilgili iki defa açıklama yaptıklarını söyledi. Kendilerinin de Mavi Marmara mağdurlarıyla daha önce bir araya geldiklerini anlatan Arınç, 11 Nisan'da İsrail heyetinin Türkiye'ye gelmesinin planlandığını fakat bu tarihin değiştiğini söyledi. Kendisinin Kırgızistan ve Moğolistan ziyaretinde Başbakan Erdoğan'a refakat edeceğini, bu sebepten dolayı İsrail heyeti ile 21 ya da 22 Nisan tarihinde görüşeceklerini kaydeden Arınç, "Yani özürden sonraki süreç süratle ilerliyor. Önemli olan özürden sonraki diğer iki konuda da biran önce neticeye ulaşabilmek" dedi. “BİZ CHP GİBİ YARGININ İŞİNE KARIŞMIYORUZ” Arınç, bir gazetecinin Özal'ın mezarının açılarak yapılan otopside zehirlenme olmadığı fakat Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda Özal'ın zehirlendiğine dair bir karar çıktığını hatırlatarak "Kamuoyuna açıklanmayan farklı bir tespit mi var?" sorusu üzerine, "Nereden bileyim" diyerek esprili bir cevap verdi. "Hiç derinlere girmeden şimdi açılmış olan davanın akıbetini takip etmemiz lazım" diyen Arınç, "Ama bunu 50 kişiye sorarsanız, belki aralarında ayrışma olacaktır. 'Bu bir suikastti' diyenler de olacaktır, 'zehirlenmedi' diyenler de olacaktır, başka bir şeyi de söyleyenler olacaktır. Bu kadar incelemeden sonra açılan bir dava varsa bu davanın sonucunda herhalde 'şu olmuştur' diyebileceğiz. Biz CHP gibi yargının işine pek karışmıyoruz. Hepimiz takip edelim" değerlendirmesinde bulundu. “23 NİSAN’DA ÇOCUKLAR BAŞBAKANLIK KOLTUĞUNA OTURMAYA DEVAM EDECEK” Arınç, 23 Nisan'da artık çocukların Başbakanlık koltuğuna oturmayacağına ilişkin iddialara da cevap verdi. Bunun yasada ve yönetmelikte çok fazla yerinin olmadığını belirten Arınç, "Biz geçen yıldan bu yana bir takım yönetmelik değişiklikleri yapmak suretiyle bazı törenlerdeki fazlalıkları, sıkıcı ayrıntıları ortadan kaldırdık. Ama sizin sorunuza cevabım şudur ki; geçtiğimiz yıllardaki uygulama bu yıl 23 Nisan'da da devam edecektir. Devam etmesinin uygun olduğu düşünülmüştür" diye konuştu. Arınç, Başbakan Erdoğan'ın ne zaman Gazze'ye gideceğine ilişkin bir soru üzerine ziyaretin kesinleşmediğini, Başbakan Erdoğan'ın programının yoğun olduğunu ifade etti. Arınç, Erdoğan'ın Gazze ziyaretiyle ilgili olarak, "Ama büyük bir özlemle ve istekle bu seyahatin yapılmasını istiyor. Sağlığı ve imkanlar el verirse umarım ki bu seyahat Nisan ayı içerisinde olabilir. Nisan'da olmasa Mayıs'ta olur, Mayıs'ta olmasa Haziran'da olur. Sonunda olur mutlaka" şeklinde konuştu. “BAŞBAKAN’IN SOĞUK ALGINLIĞI OLDUĞUNU GÖRÜYORUM” Bülent Arınç'a Bakanlar Kurulu toplantısının erken bitmesinin Başbakan Erdoğan'ın sağlığıyla ilgili olup olmadığı da soruldu. Arınç, Başbakan Erdoğan'ın hafif bir soğuk algınlığı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Yine bir soğuk algınlığı var gibi görünüyor. Allah iyilikler versin. Günde 3 defa dışarıda, esen rüzgarda, bazen terleyerek, bazen üşüyerek halkın içerisinde, binlerce insanla birlikte olursanız ve bu sağlık bir gün size 'hadi bakalım' diyebilir. Hafif bir yorgunluğu olduğunu ve bir soğuk algınlığı olduğunu görüyorum. İnşallah seyahat sırasında belki dinlenme imkanı bulabilir, en azından seyahat süresince."
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap