Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Yaşanan trajediye kayıtsız kalmadık' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriyede kimyasal silahların teslim edilmesine ilişkin, "Elbette bu sürece yayılmıştır. Bunlar tespit edilecek ama bunların imha edilmesi neredeyse 2014ün yarısını geçtiğinde olacak. Kimyasal silahları kullanmak bir insanlık suçudur. Bundan sonra kullanılmayacağının kabul edilmiş olması da olumlu bir aşamadır" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, eğitim çağında 16 milyon öğrencinin olduğunu belirterek, genç nüfusun bu kadar yüksek sayıda olmasının bir ülke için çok büyük bir güç olduğuna dikkat çekti. Arınç, "Sadece 10 yıllık hükümetimiz döneminde 400 bin öğretmen ataması yapmışız. Milli Eğitim bütçesi 7 senedir Milli Savunma Bakanlığının önüne geçmiştir. Bugün eğitime ayırdığımız bütçe sayısı 7 kat büyüdü. Bazı kurumlarımızın da yaptırdığı dersliklerle çok büyük bir katkı sağlandığını ifade etmek istiyorum" dedi.
Eğitim alanında yapılan düzenlemeler hakkında bilgi veren Arınç, buna bağlı bütün hususların geniş bir perspektif içinde görüşüldüğünü anlattı. Dış politika açısından Suriye ve Mısırın ele alındığını anlatan Arınç, dışarıda yaşanan gelişmelerin Rusya ve ABDnin vardıkları anlaşma metinlerinin gözden geçirildiğini belirtti.
ABD ve Rusyanın Suriyede kimyasal silahların tasfiyesi konusunda anlaşmasının sorulması üzerine Arınç, "Kimyasal silahların kim tarafından kullanıldığına dair detaylı açıklama yok. Bu gecikmeli rapordur, bu raporlar üzerine ne yapılacağı konusundaki tartışmalar devam ediyor. Bir koalisyon da kurulamamıştır. Başkan Obama ABDnin kırmızı çizgisinin aşıldığını, kimyasal silah kullanıldığını ve yaptırım uygulanacağını ifade etmişti. Son açıklamalarda da böyle bir müdahalenin kalktığını, Rusya ile bir protokol imzalandığını ifade etmişti" diye konuştu.
Türkiyenin Suriye konusundaki tavrının insani bir tavır olduğunu vurgulayan Arınç, açıklamasında şunları kaydetti: "Biz, Suriyede yaşanan trajediye kayıtsız kalmadık. Suriyedeki halka şiddet kullanılmasını eleştirdik. Suriyenin hem toprak hem de siyasal bütünlüğünün ortaya konulması gerektiğini arzu ettiğimizi söylemiştik. Şu ana kadar bu itirazlarımız dikkate alınmamıştır. Kimyasal silahların yerlerinin bulunması ve bunların tamamen yok edilmesi olumludur. Elbette bu sürece yayılmıştır. Bunlar tespit edilecek ama bunların imha edilmesi neredeyse 2014ün yarısını geçtiğinde olacak. Kimyasal silahları kullanmak bir insanlık suçudur. Bundan sonra kullanılmayacağının kabul edilmiş olması da olumlu bir aşamadır."
Arınç, Suriyede rejimin konvensiyonel silahlarla insanları öldürmeye devam ettiğine dikkati çekti.
ARINÇ: "BOMBA BDPNİN ELİNDE PATLAMIŞTIR"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, BDPnin ana dilde eğitimin tanınması için duyurduğu okulları bir hafta boykot çağrısı ile ilgili olarak, Bomba ellerinde patlamıştır. Çok iddia ettikleri boykota sadece iki ilimizin bazı ilçelerinde iştirak yüksek olmuştur ama Türkiye 81 ildir ve 76 milyondur dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin, BDPnin bugün bir boykot çağrısı oldu. Bakanlar Kurulu Toplantısında bu konu görüşüldü mü? sorusu üzerine Arınç, Milli Eğitimle ilgili konular görüşülürken bu konuda gündeme geldi. Bu BDPnin ve bağlantılı olduğu örgütün ilk boykotu değil. Geçtiğimiz yıllarda da buna benzer okullara gitmemek ve bazı konuları protesto etmek yönünde bir boykot kararı aldıklarını biliyoruz dedi.
BOMBA ELLERİNDE PATLADI
BDPnin boykot çağrısına sadece iki ilde yoğunluk görüldüğünün altını çizen Arınç, diğer illerde ise BDPnin beklenti oranlarının çok altında olduğunu ifade etti. İlk güne ait ellerinde boykot rakamlarının bulunduğunu söyleyen Arınç, Ben halkımızın duyarlılığını candan tebrik ediyorum. İki ilde olan yoğunluk ise birkaç gün içerisinde zannediyorum normale dönecek. Bugün bazı valilerimizin yaptığı açıklamaları da takip etmişsinizdir. Şırnak Valimiz orada boykotun bu işi teşvik edenler tarafından sevinilecek bir noktada olmadığını ifade ettiler. Genç yavrularımızı eğitimden uzaklaştırmak çok uygun olmayan bir davranış. En basitinden böyle söyleyeyim. Bu güzel yavrularımızı çirkin siyasetlere alet etmek artık hiç kimsenin başvuracağı bir yol olmamalı. Çocuklarımız okumalı, öğretmenleriyle birlikte okullarında iyi bir eğitim almalı. Okuyan, eğitim alan, bu şekilde toplumla ilişki kuranlar her zaman daha iyi olacaklardır. Onlara okullara nefretle bakmalarının, iştirak etmemeleri konusunda baskı ve tehditte bulunmalarını hiçbir hukuk kabul etmez. Ben teşekkür ediyorum siyasetçilerin bu açıklaması da çok olumludur. Yani boykotun çok yanlış olduğunu, lüzumsuz olduğunu, hiçbir şey ifade etmediğini, çocuklarımızın ve gençlerimizin günlük siyasete alet edilmemesi gerektiği yönündeki açıklamalarını takdirle karşılıyorum. Bomba ellerinde patlamıştır. Çok iddia ettikleri boykota sadece iki ilimizin bazı ilçelerinde iştirak yüksek olmuştur ama Türkiye 81 ildir ve 76 milyondur. 16 milyon çocuğumuzun içerisindeki birkaç bin kişinin boykota katılmış olması, onların amaçlarına ulaşamadığını gösteriyor diye konuştu.
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ İÇİN YARIN TOPLANIYORUZ
Demokratikleşme Paketi ile ilgili bir soru üzerine Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın başkanlığında birkaç sefer toplandıklarını ve yarın saat 13.00de tekrar Başbakan Erdoğanın başkanlığında toplanacaklarını kaydetti. Arınç, Demokratikleşme Paketinin tamamlanmasının ardından Başbakan Erdoğanın uygun gördüğü takdirde açıklayacağını dile getirdi.
SAVAŞ ANINDA BİLE İNSANLARIN BAŞLARININ KESİLMESİ KESİNLİKLE ONAYLANAMAZ
Suriyeyle ilgili ortaya çıkan son görüntülerin sorulması üzerine Arınç, şunları kaydetti: İnsanlığa karşı işlenen, masum insanları öldürmeyi amaçlayan, kim tarafından yapılırsa yapılsın, kime karşı yapılırsa yapılsın bir terördür. Bunu yapan insanların dini, inancı ne olursa olsun onlar birer canidir. Yayınlanan görüntüler gerçekse bunu işleyenler birer katilden farksızdır. Dolayısıyla ismi ne olursa olsun, savaş anında bile insanların başlarının kesilmesi, bir başka şekilde işkence edilerek hayatlarına son verilmesi kesinlikle onaylanamaz.