Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizatihi önderliğini yaptığı “İstihdam Seferberliği” için Trabzon adına hatırı sayılır bir rakamı söz veren Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu, bu konuda azami bir çaba gösteriyor. Bana göre, bu çabaya en iyi desteği turizm sektörü verebilecektir. Bugünlerde tabiatın yeşili kusmaya başladığı Karadeniz coğrafyasında, demektir ki, dağ ve yayla turizmi için yeni sezonun seferberliği başladı. Ancak, dağ ve yayla turizminde istihdamın artabilmesi için gelen turistlerin konaklama azrularının teşvik edilmesi gerekiyor.

Yani, sadece “ye, yat ve iki tur at” şekliyle hizmet verebilecek mekan ve imkânlara sahip tesislerle, turistleri bırakın 1520’yi, 3-5 gün bile konaklatamazsınız. Günü birlik, ya da 1-2 günlük rezervasyonlarla işi geçiştirirsiniz. Bunun için, dağ ve yaylalara gelen turistleri buralarda azami ölçüde meşgul ederek tutacak spor ve sosyal alanlar ile farklı eğlence mekanlarının bu tesislerde bulunması gerekir. Yoksa, bugünkü şekliyle yatmak için bungalow ev, yemek için lokanta, “yürümek isterseniz, aha dağdan yukarı” şekliyle dağ ve yayla turizmi olmaz. Olursa da, çok fazla bir şey kazandırmaz. Bizden söylemesi...

İSTİHDAM; EDİLMEK...

İstihdam etmek (çalıştırmak) için seferberlik ilan edildi edilmesine de; “Ne iş olsa yaparım” diyerek istihdam edilmek (çalışmak) için kendini seferberliğe teslim eden kaç kişi var?

İŞKURLULAR, FINDIK BAHÇELERİNE...

İŞKUR eliyle 6-9 aylık süreyle binlerce kişi başta belediyeler olmak üzere kamu kuruluşlarına ben diyeyim “dolduruluyor”, siz söyleyin “oturtuluyorlar!” Ben diyorum ki; “Şu fındık denilen altın sarısı ürün bu ülkeye neredeyse yılda 3 milyar dolara yakın döviz kazandırmasına rağmen, bir türlü bahçelerde beklediği, hak ettiği alâkayı görmüyor. Üretici tembel. Çoğunluk toplamadan toplamaya bahçeye giriyor. Üretim de dönümde 70-80 kiloya kadar düşüyor. Bunu İŞKUR eliyle ortadan kaldıralım.” Soracaksınız ki; “Nasıl?” Kolay! Alınanların en az yarısı haftanın 5 günü bahçelerde çalışmak kaydıyla istihdam edilsinler. Malum, çoğu zaten haftanın 2 günü tatil yapmak için devleti tercih ediyorlar ya! Böylelikle, bugünkü şekliyle çoğunluğu “el alem işte görsün hesabıyla gerçekte boş işlerde” değil, direkt yapılan üretimle, gerçekleştirilen ihracatla döviz kazandıran, gerçek manada zenginlik yaratan bir alanda, fındık sektöründe istihdam edilmiş olurlar. Haa; “Sahibi fındık bahçesine girip çalışmıyorsa, bu iş devlete mi kaldı?” diye sitemli bir şekilde sorabilirsiniz. Siz de haklısınız!

GİRESUN TİCARET BORSASI...

Ticaret Borsaları’nın iştigal alanında tarımsal ürünler hatırı sayılır ölçüde yer tutar. Karadeniz Bölgesi’ndekilerde de fındık ilk sırayı kapar. Ama, borsaların birçoğu fındık konusunda direkt veya endirekt olarak üzerlerine düşeni yapmada oldukça ketum davranıyorlar. Trabzon Ticaret Borsası’nın fındıkta verim ve kaliteyi arttırma hedefli projeleri, son zamanlarda diğer borsalara bir hareketlilik getirdi denebilir. Fındıkla özdeşleşmiş bir şehir olan Giresun’da Ticaret Borsası’nda bu hareketliliğine önderliği, yönetim kurulu başkanı Temel Yanıkoğlu’nun ekibi ile birlikte, farklı uygulamalarla yapıyor. AB projesi ile gerçek manada lisanslı depoculuğu hayata geçiren Giresun TB, paraları kasada saklama yerine, projelere öncelik vererek örnek gösterilecek borsalar arasına girmeye başladı.