Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbulda yapılması planlanan yıllık 150 milyon yolcu kapasiteli hava alanı ile 30 yıl s
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Karayolları Bölge Müdürleri İstişare Toplantısına katılmak üzere bugün Rizeye geldi. Sabah saatlerinde Rizeye gelmesi planlanan Yıldırım, sis engeli yüzünden uçağı Trabzona inemeyince Samsun Çarşamba Havalimanına indi. Bakan Yıldırım, buradan karayolu ile Rizeye gelmek zorunda kaldı.
Yıldırım ilk olarak Rize Basın Merkezini ziyaret ederek burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yıldırım, Rizenin asırlık hayali olan Ovit Tünelinin temelinin 13 Mayıs tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılacağını belirterek, Kuzey-Güney aksı üzerinde bulunan Ovit Dağı Tünelinin yaklaşık yarım milyar TL bedel ile ihalesini gerçekleştirdik. Bu tünel iki tane çift tüp şeklinde yapılacak. Dünyada sayılı tüneller arasında yer alacak. Projenin tamamlanması için ön görülen tarih 2015 yılı sonudur. Arkadaşların tespitine göre çift tüplü dünyada ikinci büyük tünel deniyor.
Ama 3. de olabilir. Bunu iyi araştırmak gerek. 130 yıldır hayali kurulmuştur. Artık adım adım gerçekleşmesine yaklaşılmıştır. Ovit Yolu önce Karadenizi Anadoluya sonra Güney Doğuya yaklaştıracaktır. 75 milyon insanın birlik, beraberlik ve kardeşliğine destek olacak tarihi bir projedir. Rizede devam eden 17 projenin toplam maliyetleri 3.5 milyar TLye yaklaştı. Ovit Tüneli 250 km olan Rize -Erzurum Karayolunu 200 kmye indirecektir. Ulaşım süresi ise 4-5 saatten 2,5 saate inecektir dedi.
Bakan Binali Yıldırım, hava trafiğinde yaşanan gecikmelerle ilgili sorulan sorular üzerine Türkiyede hava trafiğindeki gelişmenin dünya ortalamasının çok üzerinde olduğunu hatırlatarak, Türkiyede havacılık hükümetimiz döneminde dünyada eşi benzeri görülmemiş şekilde büyüdü. Büyümeye bakıldığında dünyadaki ortalama yıllık yüzde 3-5 arasında, bizde ise hep çift haneli oranlarda olmuştur. En az yüzde 15-20 oranında bir büyüme var. Bu yüzden hava alanı kapasitelerini arttırdık. Toplam hava alanlarımızın yıllık yolcu kapasiteleri 65 milyondu. Bunu 180 milyona çıkarttık. Yurt içinde seyahat eden yolcu sayısı 9 milyondu. Bunu 58.5 milyona çıkardık. Dış hatlarda toplam taşımacılığımız 36 milyondan 119 milyona çıkmış. 15 milyon vatandaşımız ilk kez uçağa bindi diye konuştu.
GECİKMELERDE ÖZEL ŞİRKETLERİN DE KABAHATİ VAR
Türkiyede hava trafiğinde yaşanan gecikmelerde tek suçun havaalanlarında bulunmasının adil olmayacağını, özel şirketlerinde eksiklikleri bulunduğunu vurgulayan Bakan Binali Yıldırım Atatürk Havalimanında 2003 yılında yıllık trafik 8 milyondu. Şimdi ise 37 milyon oldu. Havaalanın her şeyi aynı. Atatürk Havalimanında Türkiyedeki toplam trafiğin yüzde 64ü gerçekleşiyordu. Biz bunu yaydık. Eğer yaymasaydık bugün durum daha vahim olurdu. Şimdi durum yüzde 41e geriledi. Gecikmelerin tüm sebeplerini havaalanlarına bağlamak çok adil, insaflı bir yaklaşım değildir. Gecikmelerde herkesin katkısı vardır. Hava alanı şartlarını ortaya koyduk. İşletmecilik bakımından da uçak şirketlerinin sorumluluğunu göz ardı etmemek lazım. Onların da bağlantılarını kuramamaları, yer hizmetlerindeki organizasyon, personel hizmetlerindeki bazı olumsuzluklar gecikmelere katkı sağlıyor şeklinde konuştu.
Yıldırım yeni yapılacak havaalanlarının hava trafiğindeki sorunu 30 yıl süre ile çözeceğini kaydederek Yeni havaalanları yapıyoruz. Bu yıl içerisinde Türkiyenin en büyük, dünyanın da ilk beş havaalanı içerisinde yer alacak, Atatürk Havalimanına ilaveten 3. bir havaalanını da İstanbula yapıyoruz. Bu havalimanının kapasitesi 150 milyona çıkabilecek. Dolayısıyla önümüzdeki 30 yıl süre ile bir sorun yaşamayacağız ifadelerini kullandı.
KRALLAR DEĞİL KURALLAR
Rizeye gelirken sis engeline takılmasının doğal bir problem olduğunu belirten Bakan Binali Yıldırım, hava taşımacılığında güvenliğin vazgeçilmek bir kural olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
Bunlar normal hava olaylarıdır. Her zaman her yerde olabilecek şeylerdir. Şöyle laflar duyuyorum filan pilot indi, filanca pilot inemedi havacılık, taşımacılık kralların olduğu değil kuralların olduğu yerlerdir. Bir sefer krallık yaparsınız, kahramanlık yaparsınız ama bedelini tüm millet kazalarla, acılarla öder. Eğer pilotunuz merak etmeyin ben sizi götürürüm indiririm dese o iyi pilot değildir. İyi pilot emniyet tedbirlerini alan riski asgariye indiren pilottur. Kurallar bellidir. Sisde ne yapılacağı kurallarda yazılıdır. Kurallar büyük acıların sonucu ortaya çıkmış gerçeklerdir. O açıdan hava olayları, dünyada da olabilecek şeylerdir. Asıl olan emniyettir. Bugünde yaşadığımız budur.
RİZEDEKİ İLGİNÇ YAPILARA ÖVGÜ
Bakan Binali Yıldırım Rizede sürekli haberlere konu olan ilginç yapıları da değerlendirdi. Rizedeki ilginç yapıları normal karşılayan Bakan Binali Yıldırım, Coğrafi şartlar, doğal şartlar insanların yaşamlarına da yansıyor. Bir yandan Karadenizin dinamik ve hırçın yapısı. Bir yandan sarp dağların arasında, bir o kadar da cennetten bir köşede yaşamanın bir bedeli var.
Bu mücadeleyi de tüm Karadeniz insanı en güzel şekilde veriyor. Bu fıtratlarına da yansıyor. İşlerine de yansıyor. Karar verme usullerine de yansıyor. Burada çok hızlı karar vermek zorundasınız. Çünkü fırtına beklemez. Daha sakin yerlerde bu kadar dinamik hareket etmelerine gerek yoktur, gayet doğaldır. Vatandaşların geliştirdiği çözümler, tabii ki akıllıcadır. Fakat pratik çözüm geliştireceğiz diye dere yataklarını doldurmayalım. Heyelanlı bölgelere ev yapmayalım. Aklımızın estiği şekilde de işler yapmayalım. Yaşanacak sıkıntılar sadece o kişileri değil tüm bölgeyi tehdit altına alabiliyor dedi.
Basın toplantısının ardından bir kameramanın elindeki kamerayı alarak çevresindekileri ve kendisini görüntülemeye çalışan gazetecileri görüntüleyen Bakan Yıldırım, kilolu olan AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karala , Kamera seni almıyor. Ekrana sığmıyorsun şeklinde espri yaptı. Karal ise bakana, Bu hızla beni de çekebilecek kamera yaparsınız şeklinde cevap verdi.
Bakan Yıldırımın Rize Basın Merkezinden çıktığı esnada çevresini vatandaşlar sardı. Denizci olduğunu belirten bir vatandaş, işlemlerindeki harç paralarının yüksekliğinden şikayet ederken Geçen Tayip babaya da dedim. Bu nedur ya. Buna bi isyan etsana. Ben bişe istemiyorum baba. Kazanduğumu buralara veriyorum. Tayip baba üç çocuk dedi. Ben dört tane ettum. Daha ne edeyim dedi. Ne yapacağını şaşıran bakanın idmanına ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yetişti. Yıldırım, Başbakan Erdoğandan gelen telefon üzerine görüşme yapmak için bir iş yerine giderek şikayetçi vatandaştan uzaklaştı.