Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Karadeniz'e gündem yaratacak çok iddialı açıklamalarda bulundu.
Karadeniz bölgesinin şirin illerinden Rizede iki dönem belediye başkanlığı görevini yürüten Halil Bakırcı, yeniden aday olmak istediğini belirterek, yaptıkları ve yapacaklarını anlattı. Bakırcı, sözlerinin arasına iddialı cümleler sıkıştırdı. İşte Bakırcının açıklamalarından pasajlar...
ALNIM AK
Benden önce hiçbir belediye başkanı tek başına Rize sokaklarında yürüyemedi. Rizede başkanlık yapmak zordur. Benim arkamdan konuşanlar bilesiniz ki menfaatleri yerine gelmediği için konuşuyorlardır, onlar da bir elin parmaklarını geçmez. Öyle herkesin dediği şekilde Rize'de Belediye Başkanlığı yapamazsınız. Herkese eyvallahla olmuyor bu işler. Ben Türkiye'de hiçbir ilde siyasi bakımdan bu kadar silahlı olayın olduğunu hatırlamıyorum. Bu stresle yaşayan bir belediye başkanı sokakta rahat dolaşamaz. Ama ben dolaştım, her zaman da dolaşırım. Allaha şükürler olsun günün 24 saati elimi kolumu sallayarak belediyeden çıkar, çarşıda gezerim. Çünkü alnım ak. Çünkü kimsenin boyunduruğu altına girerek iş yapmadım, yapmam da.
BAKIRCI FARKI BUDUR
Değişimi isteyenler ise çok az sayıda olan, o kendini elit gören kesimin kendi yönlerine yönlendirmesinden kaynaklanan bir durumdur. Bu tepki bu nedenle oluşuyor. Ama vatandaşın da onlara karşı bir tepkisi var, o sessiz bir tepkidir, Halil Bakırcı farkı da budur. Vatandaş da bunu iyi bilir. Daha doğrusu vatandaş bilir ki Halil onların boyunduruğu altına girmez. İşimiz sorunları çözmek. Başbakanımızın dediği gibi, bizim de ustalık dönemi artık. Çok bilgili olmak önemli değil, önemli olan, bilgiyi beceriye dönüştürmektir.
BİR TANE BAŞKAN OLACAK
Süreç demokratik bir şekilde işliyor. Rize'nin yapısı gereği çok aday var. Biz Rizeliler yönetmeyi severiz. Rize'de bir tane il belediyesi var, onun da bir tane başkanı olur. Ama baktığımızda aday adaylarımızın tamamı AK Parti tabanından gelen, bu tabanın yetiştirdiği birbirinden değerli insanlardır. Süreç işliyor. En iyi kararı genel merkez verecektir.
DİYALOG KURAMADIĞIM KESİMLER BELLİDİR
Rize zor bir yerdir. Hizmete susamış bir yerdir. Bakıldığında bir kesim insanla diyalog kuramadığım söyleniyor, doğrudur bu. Ama Başbakanımız bile o kesimlerle diyalog kuramamıştır. Bunun uzantılarından olan kişi ve kurumlardır Rize'de olanlar. İsimler üzerinde çok durmak istemem ama parmak sayısını geçmeyecek kadar da olsa Rize'de sesi biraz fazla çıktığı için bu insanların bu tür konuşmaları oluyor. Bu nedenle onlarla diyalog kuramadım.
BAKIRCI GARİBANI EZMEZ
Ben 9 buçuk yıldır belediye başkanıyım. Bana bir kişi çıksın desin ki Halil Bakırcı bir tane garibanı ezdi, ceza yazdı, farklı bir uygulama yaptı. Benim bilgim dışında zabıta ceza yazmış olabilir, onu kast etmiyorum, kapıma gelen bir kişiyi geriye çevirmemişimdir. Gerçek anlamda fakirdir, ihtiyacı vardır, belediyeye gelmiştir. Allah'ın kulu onu geri çeviremez, her zaman kapım açık kalmıştır. Ama ekonomik gücü çok iyi, kendini elit saymış, farklı saymış, kusur yapmış, belediyeyi bu nedenle takmamış bir Allah'ın kuluna da yakınım olsa dahi müsamaha göstermedim, göstermem de. Kendilerini farklı gören bu insanlara karşı gerekli uygulamaları yapmışızdır. Onların rahatsızlığı bu nedenledir. Farklı bir tabirle en yakınımızda bulunan partimizdeki bir insana yaklaşımımız hizmet alanında nasılsa en uzağımızda olan farklı bir görüşlü bir vatandaşa da hizmet alanında yaklaşımımız aynı olmuştur.
HATALARIM OLMUŞTUR
Hata yapmadım mı? Ben kırmadım mı? Elbette yapmışımdır. İnsanız ama asla bilerek olan şeyler değil bunlar. Bana kimse mesela çıkın çarşıya diyemez ki Halil Bakırcı Belediye Başkanlığını beceremedi, işleri yürütemedi diyen yoktur. Böyle bir söylem de duymamışımdır.
BENİM GİBİSİ TÜRKİYE'DE YOK
Bana yöneltilen eleştirilerden biri de insanlarla çok fazla diyalog kuramadığım yönünde. Bunu kabul etmem zor çünkü bakın Türkiye'de benim kadar toplumun her kesimiyle, her bireyiyle diyalog kuran başka bir belediye başkanı yoktur. Benim makamda durduğum nadirdir. Ben her kesimle görüşen biriyim. Spordan siyasete farklı görüşte bulunan insanlarla oturur konuşurum, bunu vatandaşımız da iyi bilir.
Ben gelene kadar neden yapılmadı
Ben ilk geldiğimde dolgu alanında 1000 tane dükkan yıktım. Oralardaki dükkan sahiplerinin ekonomik durumları da düşüktü. Bunların hala bana yansıması var. Keşke yumuşak halledebilseydik o zaman ama olmadı. Ardından minibüs hatlarında bayağı uğraştık ama oradaki geçişi edindiğimiz tecrübeyle daha yumuşak yaptık. Ardından kentsel dönüşümde birçok bina yıktık, herhangi bir sorun yaşamadık. O ilk dolgu alanındaki yıkımlarda aldığımız tecrübe bize ders oldu ve bugün bu işleri daha iyi bir çözüm yoluyla başarıyoruz. O günlerde Başbakanımızın Rize'ye geldiğinde bana ilk sözü "Hala bu dolgu alanı neden yıkılmadı" oldu. O zaman valilik bu işi sahiplenmedi. Bırakın valiliği belediye bile sahiplenmedi. O iş sadece Halil Bakırcı'nın omuzlarına kaldı artısıyla eksisiyle. Orada 1000 insanı işyerinden çıkardığında, ailelerinde 4er kişi olsa çarparsan bir anda 4000 kişiyi, o zamanın nüfusuyla 80 bin olan ilde direkt karşına alıyorsun. Seçimdeki oy oranına bakarsanız bu rakam da yüzde 5 gibi bir oran yapar. Ama biz sabah 5te kalkarak akşama kadar çalışarak, toplumun her kesimini kucaklaşıp bu işleri yürütmeye çalışıyoruz. Zaten biz toplumun sadece belli bir kesimini kucaklasaydık, o diğer kesimler tarafından farklı algılanırdık.
Ustalık döneminde destek istiyorum
Biz şehri büyütmeye çalıştıkça birileri taş koymaya çalışıyor. Bizim yeni dönemde yapacağımız ağırlıklı iki iş vardır. Birincisi kentsel dönüşüm, ikincisi ise Gündoğdu beldesi bize bağlanacak, oradaki geçişi sağlamak gerek. Kolay değil bu. Belediye blokları çok önemli. Ardından Cumhuriyet Meydanı için çok büyük bir çalışmamız olacak. Orada eski adliye binası, Ekrem Orhon binası, Ses Sineması ve eski özel idare binası tamamen yıkılacak ve trafik meydan altına verilecek. Otopark da dahil olmak üzere çok büyük bir alan düşünüyoruz. Başbakanımızın dediği gibi, bizim de ustalık dönemi artık. Çok bilgili olmak önemli değil; önemli olan, bilgiyi beceriye dönüştürmektir. Ben Başbakanımız'dan 5 yıl daha yetki istiyorum. Ardından büyük projeleri bitirmek adına ustalık dönemimi de yansıtarak torunlarıma, çocuklarıma güzel bir Rize bırakarak son dönemimi de yapmak istiyorum.
Rizede yaşananlar hiçbir ilde olmamıştır
Bizim bölgede insanlarımız çok iyidir, çok yardımseverdir, çok anlayışlıdır ama bunun dışında kalan sayıları çok az olan bazı farklı insan yapımız da var. Örnek vermek gerekirse, 2002'den bu yana AK Partiye hizmet etmiş önemli isimlerimiz saldırıya uğramıştır. Kayseri'de milletvekilimiz darp edilmiştir. Bir ilçe başkanımız ayağından vurulmuştur. İl başkanımız ayağından vurulmuştur. Bir il yönetim kurulu üyemiz ayağından vurulmuştur. Bir belediye başkanımız ayağından vurulmuştur. Benim zabıta müdürüm ölümden döndü. Ben birkaç pusuyu atlattım. Benim belediye binama bomba konuldu. Bize karşı yapılanların asla hukuk dışında bir karşılığı olmamıştır. Bakın, zabıta müdürüm ölümden döndü. Onun mahkemesinde aynı adam benim müdürümü hakim karşısında ölümle tehdit ediyordu. O açıdan söylemek istediğim, Rize'de başkanlık zordur. Öyle herkesin dediği şekilde Rize'de Belediye Başkanlığı yapamazsınız. Herkese eyvallahla olmuyor bu işler. Ben Türkiye'de hiçbir ilde bu kadar olayın olduğunu hatırlamıyorum. Bu stresle yaşayan bir belediye başkanı sokakta rahat dolaşamaz. Ama ben dolaştım, her zaman da dolaşırım. Ben Allaha şükürler olsun, günün 24 saati elimi kolumu sallayarak belediyeden çıkar çarşıda gezerim. Benim gibi kimse de gezmemiştir başkan olarak. Gezememiştir. Neden? O sayıları az olan, kendilerini elit gören ve bu tip konuşmaları yayan, etkilediği etki alanında olan insanların yaptıkları olumsuzluktan dolayı olmamıştır. Zaten biz bu direnci gösterdiğimiz için, boyun eğmediğimiz için bu dedikodular var.