BU KONU DA SENİ AŞAR Çıtlak, yaptığı basın açıklamasında sert mesajlar verdi: "Vicdandan bahseden vicdan fukarası AK Parti Beşikdüzü İlçe Başkanı Harun Demirci, 13 Mayıs tarihinde gazetelere vermiş olduğum demeçlere güya cevap vermiştir. Önce bu kişi Çıtlaklı köyünün nüfusunu öğrendiği yerden iyi öğrenmeli. Ben, köyümde resmi bina olmadığını söyledim. ‘Seçim zamanı kapısını açıp seçim sandığını dahi kurabileceğim bir yer yok’ dedim. Ben sana köye okul lazım, okul yapalım demedim. Zaten senin böyle bir gücün de yok. Camini on yıldır niye yapmadın sorusuna gelince... Köyümden 2007 yılında kadastro geçti. Bir hayırsever 3 dönüm arazisini cami yapmak için hibe etti. Yerini açtım, ruhsat için resmi işlemler devam ediyor. En kısa zamanda inşaat başlayacak. Bu konu da seni aşar. Açıklamamda senin haricinde hiçbir KÖYDES üyesi arkadaşımı suçlamadım. Hepsine saygım var. Sen kendi yaptığın listeyi masanın üzerine koydun. Beni AK Parti ve Kutluca köyü düşmanı gibi göstermeye çalışman ayrı bir ayıptır. Benim Kutluca köyünün yüzde sekseni ile samimi olduğumu bilmeni isterim. Ayrıca ben 40 yıllık siyasi hayatımda hiçbir parti ve başkanı ile ters düşmedim. Hatta bir başka siyasi parti ile yaptığımız ittifak sonucu 5 yıl belediye meclisi üyeliği de yaptım. Her partiye olduğum gibi AK Parti’ye de saygım vardır. Senin olmadığın AK Partili dönemde iyi hizmet aldığımı her zaman söylüyorum. Sende eğer azıcık vicdan varsa, azıcık da AK Parti’ye saygın varsa, eğer azıcık da Beşikdüzülülüğün varsa, AK Parti’nin de, Beşikdüzü’nün de yakasından düşmen gerektiğine inan. Beşikdüzü sayende nahiyeye döndü, yeter be!" SÖZÜN NE OLDU Muhtar Çıtlak, şöyle devam etti: "Bakanımız Sayın Erdoğan Bayraktar’ın ilçemize tahsis ettiği 150 bin TL’yi iki köye verdiğin zamanki aldığın eleştirilerden sonra 2013 yılında bu iki köye para çıkarmayacağını ve bundan sonra da yönetime sormadan hiçbir şey yapmayacağını yönetimine söz vermiştin. Sözün en oldu? Beşikdüzülü vatandaşlarımız senin siyaseti bilmemenden ötürü bir sabıka kaydı için Vakfıkebir’e, tapulu arazisinden iki ağaç kesmek için Şalpazarı’na gitmek zorunda kalmıştır. Sen eğer başarılı bir başkan olsan biz bu duruma düşmezdik."