SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > Çocuklara kendilerini nasıl koruyacakları öğretilm

Çocuklara kendilerini nasıl koruyacakları öğretilm

23 Ocak 2016 Cumartesi - 10:44




Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği Başkanı Nilgün Turan, Karadeniz Gazetesi'nden Rabia Uzun Cirav'a dikkat çekici açıklamalarda bulundu.





KİKAP Başkanı Nilgün Turan, son zamanlarda Türkiye'nin ve bölgenin çözüm bekleyen en önemli sorunlarından birinin mülteci sorunu olduğunu belirterek, bu sorunun çocuk istismarı ve kadınların mağdur olmalarının bir başka boyutu olduğunu ifade etti.

10 yıl sonra mülteci çocukların toplumun başına ciddi sıkıntılar oluşturabileceğini söyleyen KİKAP Başkanı Nilgün Turan, sorunun uluslararası bir sorun olduğunu ve uluslararası bir çözüm bulunması gerektiğini belirtti. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmelerinin sağlıkları açısından ciddi risker taşıdığının altını çizen Turan, küçük kız çocuklarıyla evlenmeye müsamahakar bakan zihniyeti gayri insani bulduğunu söyledi. Çocuk istismarı vakalarında suçu işleyen kişilerin genellikle çocuklara ismiyle seslenecek kadar yakın kişiler olduğuna değinen Turan, çocuklara kendilerini nasıl korumaları gerektiğinin mutlaka öğretilmesi gerektiğini belirtti.

YARDIM ÇAĞRISI

Aralık ayında KTÜ Çocuk İzlem Merkezi'yle ortak, 492 kişinin katıldığı bir “Çocuk İstismarı Nedir” paneli düzenledik. Bu panelin içinde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM), Çocuk İzlem Merkezi, ÇİM, Baro'nun Çocuk Komisyonu vardı, PDR bölümü başkanlığı, İl Göç İdaresi Müdürü Ramazan Latifoğlu vardı. Çocuk istismarının, kadınların mağdur olmalarının bir başka boyutu da ildeki mülteci kadınların ve çocukların sokaklarda dileniyor olması. Yatacak, barınacak yerlerinin olmaması, yemek sorunlarının halledilememiş olması ciddi bir sorun. Bu insanlar parklarda yatıyorlar. Kış mevsimindeyiz, hava soğuk. İl Göç İdaresi Müdürü Ramazan Latifoğlu, 35 göçmenin barınma sorununun hayırseverlerin destekleriyle giderildiğini söyledi. Koza ŞÖNİM'e devlet şiddete uğrayan kadınlara barınma imkanı sağlamak için yasal izin veriyor. Ama şiddete uğramasa da çocuklarıyla sokakta kalan ve barınma sorunu olan mülteci kadınlar var. Görüyoruz ki Trabzon'da yabancı uyruklu kadınlar için bir barınma evi ihtiyacı var. Bu işin birinci dereceden mağduru Suriyeli aileler, kadınlar ve çocuklar. Her türlü bebek malzemesine, insani yardıma ihtiyaçları var. Biliyorum ki halk dilenen insanlara yardım edip etmeme konusunda tereddütte kalıyor. Ama o insanlar sokakta çok zor durumdalar. Gidecek yerleri yok ve açlar.

ÇÖZÜM BULUNMALI

Diğer taraftan bir de çocukları dilendiren erkekler var tabii. Çocukların ya da kadınların topladığı paranın onlara kaldığını düşünmüyorum açıkçası. Onların arkasında görünmeyen Suriyeli ya da yabancı uyruklu erkekler var. Trabzon Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Berrak Pınar Alioğlu ve ŞÖNİM Müdürü Gülizar Mollamehmetoğlu, şu an Türkiye'nin en önemli sorununun göç ve mülteciler sorunu olduğunu ifade ettiler. Av. Berrak Hanım, 10 yıl sonra mülteci çocukların ciddi anlamda toplumun başına sıkıntı yaratabileceğini belirtti. İl Göç İdaresi Müdürü Razaman Latifoğlu ile konuştuğumuzda ‘Kadınlar ve çocuklar ile ilgili devlet nasıl bir çözüm üretmek istiyor’ diye sordum. Ramazan Bey de, bunun uluslararası bir sorun olduğunu ve uluslararası bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Türkiye geçiş ülkesi

Türkiye aslında bir geçiş ülkesi, diğer ülkelere geçişleri sağlanıncaya kadar kalabilecekleri bir bölge. Tabii zor bir konu. Diğer ülkelerin tavırları ortada, istemiyorlar mültecileri. Bizim de henüz bu konuyla ilgili devletimizin ürettiği net çözümler yok. Bir belirsizlik ortamı hakim. Biz dernek olarak iletişim kurabilmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Dilimizi bilmiyorlar, dolayısıyla dertlerini de anlatamıyorlar. Trabzon'da yardım etmek isteyenler, İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne ya da Kaymaklı Mahallesi’ndeki Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne, Mülteciler Derneği'ne yardımlarını ulaştırabilirler.

Hırsızlık ve istismar vakaları artabilir

Çocuk Hakları Komisyonu konuyla yakından ilgileniyor. Sokakta yaşayan insan sayısı arttıkça ne yazık ki gazinolarda çalışan Suriyeli kadın sayısı da artıyor. Hırsızlık vakaları, çocuk istismarı vakaları biraz daha artacak. Çünkü çocuklar sokakta korumasızlar ve dilendiriliyorlar. Parklarda ve bahçelerde yatıyorlar. Kış koşullarında hava giderek sertleşiyor. Valiliğin bu konuda çalışmalar yürüttüğü biliniyor. 35 aileye barınma imkanı hayırseverlerin desteğiyle sağlandı.


KALICI ÇÖZÜM ÜRETMEK GEREKİYOR

Mültecileri kapalı bir mekanda tutmak zor. Kadını ve çocuğu ayırdığınızda, çocuğu alıp devletin himayesine verdiğinizde bu defa parçalanmış aile sorunu gündeme geliyor. Kapalı mekanda tutulamıyorlar. Bir iki gece barındırılsa bile ertesi gün yine sokağa yaşamlarını devam ettirmek, dilenmek üzere çıkıyorlar. Birçok insan onları kandırıyor. Çok üzücü şeyler aslında. Bu bizim çağımızın büyük dramı. İnsanlar vatanlarını, yuvalarını, evlerini, sevdiklerini geride bırakıp başka bir ülkeye göç ediyorlar. Kolay değil bu. Avrupa hayali içindeler ama yollarda telef oluyorlar. Barınma koşulları iyi değil. Biz de vatandaş olarak ikilemdeyiz. Sokakta dilenene yardım etsek mi etmesek mi ne şekilde davransak, ama kalıcı bir çözüm üretmek gerekiyor ve mutlaka kadınlar ve çocuklar için bir mülteciler için bir sığınma evi yapılanmalı, bir barınağın kurulması gerekiyor. Bir an evvel de çözüm üretilmesini diliyoruz.

Sadece 20 şehirde!

Biz ÇİM benzeri yapılanmaların ülkede yayılmasını istiyoruz. Trabzon'daki ÇİM, kuruluşu UNICEF tarafından yürütülen, 7 üniversitede sürdürülen bir projeydi ve en son ayağı Trabzon'da kurulması 4 yıl içinde gerçekleşti. Çok mutluyuz tabii. Ama henüz okulların, rehber öğretmenlerin ÇİM ile çok iyi irtibatı, vaka bildirimi yok. Sanıyorum henüz bilinirliği tam gerçekleşmedi. Yapılanma çok yeni, zamanla tanınacak. En çok istenen ve arzulanan şey ülke genelinde ÇİM'lerin yaygınlaşması. Şu an 81 ilin sadece 20 sinde çocuk izlem merkezi var.

SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLİ

16 yaşın altındaki evliliğe müsaade etmek zaten yasal olarak mümkün değil. Böyle bir şeyle karşılaştığında devlet soruşturma açmak zorunda. Damadı hapse atmakla, aile ile ilgili soruşturma açmakla sonuçlanıyor. Tabii ki erken yaşta evliliğin çok büyük sıkıntıları var. Bir kere çocuklar beden olarak doğurmaya hazır değiller. Erken doğum ve düşük riski çok fazla. Bebekler gelişimlerini tam tamamlamamış oluyor. Kız çocuklarının çatıları doğurmaya her zaman müsait olmuyor. Sağlık açısından her zaman birinci dereceden riskli bir durum. Çünkü çocuklar daha, siz çocuk evlendiriyorsunuz. O çocuğun okuma, topluma birey olarak katılma hakkını engellemiş, evlendirerek bir kız çocuğunun geleceğini karartıyorsunuz. Bu bakış açsıyla kız çocuğunun önündeki yaşam fırsatını yok ediyorsunuz, onu eş, anne statüsüne sokuyorsunuz ve gelişimini tamamlamasına izin vermiyorsunuz. Bu vasfı ile bir kere insani değil.

GAYRİ İNSANİ BULUYORUM


Küçük kız çocuklarıyla evlenmeye müsamahakar bakan bir zihniyet ortaya çıkmaya başladı. Bu çok vahim gerçekten. Bunu gayri insani buluyorum. Bu zihniyeti yaymaya çalışan kişileri de nefretle kınıyorum bir kadın olarak. Çünkü kız çocuklarının da eğer şans verilirse okuma ve yaşadığı topluma faydalı olma hakları vardır. Bir toplumun gelişimine sağlıklı devam edebilmesi için kız çocukların da erkek çocuklar kadar desteklenmesi gerekir. 6 yaşındaki bir kız çocukla evliliği mubah gören zihniyeti de sapkın olarak nitelendiriyorum.

Bedelini kadınlar ödememeli

Erkekler kendi bakış açılarını ve gözlerini terbiye etmeliler. Kendi iştahlarını, terbiyelerini terbiye etmeliler. Onların arzularının ve dürtülerinin bedelini kadınlar ve kız çocukları bedenleriyle ödeyemezler. Bu toplumda kadınlar ve erkekler eşit koşullarda yaşama hakkına sahiptirler. Okuma hakkına sahiptiler. Kadınların ve çocukların şiddet gördüğü toplumlarda insan haklarından söz edilemez. Şiddet aile içi bir konudur, aile içinde çözülmelidir zihniyetini son derece vahim buluyorum. Çağdaş dünyada böyle bir şey yok. 

Şiddet her yerde

Dünyanın her yerinde  kadına şiddet var. Cinselliği üzerinden kadınları baskılamak son derece yanlış. Afrika'da kadınlar tuvalet bulamadıkları için ortada ihtiyaç görüyorlar, ortada ihtiyaç gördükleri için tecavüze uğruyorlar. ‘Saat 6’dan sonra kız çocukları ve kadınlar dışarıda dolaşmasınlar’ şeklinde Samsun'da verilen çok talihsiz bir beyanat vardı geçenlerde. Bu beyanat da çok vahim. İnsanlar çağdaş toplumlarda özgürce dolaşabilme hakkına sahiptirler. Böyle bir zihniyet kendi edebini korumayı, kendine hakim olmayı öğrenmelidir. Tabii ki kız çocukları ve kadınlar akşam dışarı çıkıp dolaşabilecekler, çalışacaklar da. Bir kadın cerrah, hakim, savcı, polis komiser,  haberci, mühendis, anne, eş, oluyorsa, tabii ki gece de sokağa çıkma hakkına sahip olacak. 

Kadın erkek eşittir

Algıda kadına dair değişiklikler var.  Dizilerde ve filmlerde kadınlara ve topluma çok eşlilik dayatılmaya başlandı. Bir kere bu çok vahim. Çok eşliliği kabul eden kadın zihniyetinin ciddi anlamda sorunlu olduğunu düşünüyorum. Kendi eşini bir başkasıyla paylaşmayı kabul eden bir kadını bir kadın olarak kınıyorum. Ama basının da bu konuda çok duyarlı davranması gerektiğine inanıyorum.  Sadece mevcut zihniyete yaranacaklar diye çok eşliliği tasrif edercesine bunu insanların bilinç altına empoze etmelerini yanlış buluyorum. Yani nasıl ki yetişen gençliğe çok aşırı cinselliği seyrettirme, serbest ilişkiyi seyrettirmek hata ise çok eşliliği dayatmak, kadını ikinci planda bırakan rollerin biçilmesini de hoş bulmuyorum. Çok ciddi bir yanlışlık. Toplumsal cinsiyet eşitliğine hizmet edecek şekilde davranmaları gerekiyor. Kadın ve erkek eşittir toplumda eşit haklara sahip bireylerdir. Hiçbir kadın çok eşliliği gönüllü kabul edemez. Bunu kabul eden kadınların da akıllarından zoru olduğunu düşünüyorum. 

Görünmeyen kısım var

Trabzon'da geçen yıl 100'ün üzerinde  mahkemeye intikal eden, resmi kayıtlara geçen vaka olduğu söylendi. Ama biz biliyoruz ki buz dağının görünen kısmı. Bundan çok daha fazla ülke genelinde var. İnsanlara merhamet öğretilebilir mi acaba diye sorguluyorum. Bir başka boyutu da, çocuklara kendilerini nasıl koruyacakları öğretilmeli. En önemli kısmı bu. Yetişkinlere bir şey yapamadığımız yerde çocuklara kendilerini nasıl koruyacaklarını öğretebilirsiniz. Bunu çocuklara ev ile okul arasında çocuğu ismiyle çağırabilecek kadar yakını olan düzgün kılıklı erkekler yapıyorlar. Bunun eğitimle alakası yok. En yakınları, bazen öğretmen, bazen doktor, farklı meslek gruplarından herkes olabilir. İnsanlar nasıl yardım alacaklarını bilmiyorlar. Çocukları uyarmamız gerekiyor. Yabancılardan hiçbir şekilde hediye almayacaklar...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap