Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyesi ve Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Cumhuriyet Kadınları Derneği Giresun Şubesi tarafından organize edilen “Dünden Bugüne Cumhuriyet” adlı konferansa katılmak için Giresun’a geldi. CHP Giresun il Başkanlığı'nı ziyaret eden Cihaner, burada partilerle sohbet öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Partinin görevlendirdiği bazı milletvekilleri açlık grevleri ile ilgili olarak bazı cezaevlerini ziyaret ettiğini söyleyen İlhan Cihaner, "Bu açlık grevi git gide daha tehlikeli bir yere gidiyor. Eğer ölüm haberleri başlarsa bu ülkenin birliğinden, Kürt ve Türklerin bir arada yaşamasından yana olanların bu sonuçtan rahatsız olmaları gerekir. Çünkü çözüme katkı sağlamaz, git gide daha da sertleştirir süreç. Açlık grevlerinin sona ermesi için elden geleni yapmak gerekir. Türkiye daha önceden de açlık grevleri yaşadı. 1981’de 84’de ve 96’da o kadar insani gerekçelerle açlık grevleri yapıldı ki, bir sürü genç yaşamını yitirdi. O zamanlarda da Özal’lar, Erbakan’lar, Şevket Kazan’lar aç kalan yok diyorlardı ve bir sürü genç öldü. Bugünkü açlık grevleri aslında Kürt sorununun çözümünde bir fırsata dönüştürülebilir. Yani bunun üzerinde insanı bir çalışma, sorunu gerçekten teşhis edip sorunun çözümünü ortaya koyup o mutabakatı sağlamak için bir tartışmaya çevrilebilir. AKP’nin niyeti sorunu çözmek değil sorunları üretmek, sorunları sömürmek. Şu anda da sömüreceği kesin. Açlık grevleri bir an önce sona erdirilmesi gerekir. Tek bir kişi bile ölüm noktasına gelmeden, ölmeden sonuçlandırılmalıdır” dedi. Parti ziyaretinin ve açıklamaların ardından Giresun Belediyesi Nikah Salonu'nda gerçekleştirilen “Dünden Bugüne Cumhuriyet” adlı konferansa geçen CHP Parti Meclis Üyesi ve Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, burada partililer tarafından alkışlarla karşılandı. 'Cumhuriyetin dünü ile bugünü arasında fark var' diyen Cihaner, "Lafı çok fazla dolaştırmaya gerek yok. Bu fark bugünün aleyhine bir fark. İçinde bulunduğumuz koşullar Cumhuriyet’i hatta yaşadığımız rejimi Cumhuriyet bile olarak adlandırmayı artık çok fazla zorlayan bir hale gelmiş durumda. En son Ankara’da yapılan 29 Ekim kutlamalarında tüm samimiyeti ile oraya gitmiş, ağrılığı gençlerden ve kadınlardan oluşan bir kitle idi. Başbakan bu kitleyi illegal bir örgüt olarak nitelendirdi. Ve teröristler olarak nitelendirdi. Bu topraklarda barış içerisinde, eşit ve özgürce, insan haklarına saygılı Cumhuriyetin kuralları içerisinde yaşamak isteyen aydınlıktan yana insanlar eğer Cumhuriyete yönelik içerden bir eleştiri, Cumhuriyetin defolarını tamir edebilmiş olsaydık herhalde bugünleri yaşamamış olurduk. Bize yıllardan beri gerici sağcı iktidarların pratikleri Cumhuriyet'miş gibi kabul edildi. Bizde ne yazık ki bu aldatmacaya kendimizi kaptırdık. Laik olmayan devlet bize Laikmiş gibi anlatıldı. Demokratik olmayan devlet bize demokratikmiş gibi anlatıldı. Kendi defolarını içinde halledemeyen cumhuriyet artık kutlanması bile suç haline gelen tarihsel bir olay haline geldi" diye konuştu.