Tam 33 yıl, bu meslekte kimleri  gördüm, kimler geldi, kimler geçti... Vali Namık Günel, Ekrem Orhon ile başlayan meslek hayatımdan birçok vali ve belediye başkanı geçti. Tabii hepsinin özellikleri farklı farklıydı. Geçmiş valilere baktığımda adam gibi valilik yapan Erol Çakır, Erdal Ata ve Erol Zihni Gürsoy bu isimler içinde önde gelenlerdi. Tabii diğerleri de valilik yaptı ama hepsinin mutlak bir siyasi ve bir eksik yüzü vardı. Yeni gelen Vali ile henüz tanışmadık, bunu da zaman gösterecek.

Gelen gitti, iyi veya kötü bir şeyler yapmak isteyenler oldu. Belediye başkanlarına baktığımızda, Ekrem Orhon sonrası kısa bir süre Ömer Bayar ve ardından Bülent Koç başkanlık yaptı. O tarihlerde Ekrem Orhon Mahallesi’nin dolgusu yapılmaktaydı ve yer yer mahalle göl içindeydi. Rize alt yapı ile uğraşan ve bataklık içinde bir kasaba görüntüsü veren şehirdi. Şimdi ne değişti? Bana sorarsan pek fazla şey değişmedi. Dolgu ile birlikte alt yapının sorunları büyüdü. Dolgu ile birlikte şehrin tehlikesi büyüdü. Dolgu ile birlikte önce 4 kat izin alıp, 4 katın üzerine 4 daha veya 6 daha oturtanlar oldu. Tabii ki ufak bir sarsıntı ile Ekrem Orhon gibi mahallesi de yok olacak.

Artık Rize buna hazır olmalı. Tehlike büyük ancak kimse farkında değil. İlle de bir gösterge mi olmalı? Rize’de böyle bir gösterge facia demek. Gelelim asıl konumuza, tabii dolgu ile ilgili yazılacak çok şey var, ancak konumuz “Kimse koltuğu yapışmadı”. Neden bu  cümle? Geçtiğimiz günlerde RTEÜ’de mezuniyet töreni vardı. Törene bürokratların yanı sıra eski  siyasiler ile birlikte eski Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı da katıldı. Her şey salona kadar tamam... Ancak üniversiteye 10 yılda çok katkısı olan Bakırcı en arka sıralarda bir yerde oturtuldu. Belge töreninde çöpçüye kadar herkes öğrencilere belge verdi. Ancak Bakırcı oturduğu yerde kaldı. Bakırcı geçtiğimiz cumartesi günü Büyük Sanayi’den geçerken yanıma uğradı. Belediye başkanıyken 53 DH plakasını almıştı, bu resmi plaka tabii, şimdi aracına baktım HB, kendisine takıldım. “O zaman Deli Halil’din, şimdi tedavi olup Halil Bakırcı mı oldun” diye.

Sohbetimizde kendisine “Üniversitede sana çok iyi ettiler” dedim. “Neden” diye sordu. Geçmişi unutmazsan gelecekte unutulmazsın... Bu sözü Bakırcı’ya defalarca hatırlattım. “Geçmişte Rize’de belediye başkanlığı yapan insanların isimlerini çeşitli yerlere verebilirdiniz” dedim. “Sizi defalarca uyardım, siz kendiniz bu saltanat hiç bitmeyecek gibi baktınız, şimdi neredesin? Kim dostların? Şatafatlı dönem bitti. Kimse koltuğa yapışıp kalmış değil. Tüm yaptıklarınız unutuldu, sadece isminiz kaldı, o da belli yıllar sonra unutulur” dedim.

Bakırcı dinledi ve “Doğru” diyerek yanımızdan ayrıldı. Her zaman söylediğim bir söz var ve tekrarlamakta fayda var: Geçmişini unutan, geleceğe ışık tutamaz. Geçmişte hizmet edenlerin, hangi koşullarda bu hizmetleri yaptıkları o günün tarihi ile ortada. O insanların hizmetlerine saygı duymak, o insanları tarihin geleceğine aktarmak bizim görevimizdir. Biz bunu yapmadığımız takdirde bizi de gelecek nesil tarihin sayfaları arasında gömerek yoluna devam eder.