Merhum Hasan Ali Yücel anısına

Allah’ımıza şükürler olsun ki sağlığınızda şu yapılanları görmediniz! Nedense son yıllarda Trabzon Milli Eğitim Müdürlüğüne hep Rizeli müdürler atanırken Trabzonlu akil adamların, bürokratların, siyasilerin, hatta gazetecilerin birinden gık çıkmaz. Bu günlerde Trabzon’un gündemini sarsan vahim olay sıcaklığını her alanda muhafaza ederken, şehrin mülki amiri sayın validen bir açıklama mı beklesek? 1100 km uzaktaki Trabzonlu hemşehrilerimiz Beylikdüzü Belediye Başkanı'na, Büyükçekmece Belediye Başkanı'na, Kadıköy Belediye Başkanı'na, Adalar Belediye Başkanı'na bu vefasızlık örneğine kayıtsız kalmadıkları için, alınan bu kararın nedenlerine isyan ettikleri için teşekkür ediyorum. Zaten insanlarımız kabuklarına çekilmiş, sessiz tiyatroyu izliyor. Yahu uyanın gaflet uykusundan da biraz sağınıza solunuza bir bakın ki Trabzon’da neler oluyor görün! Köylüm gelmiş marketten süt, yoğurt, yumurta alıyor. Bırakın beyler şunları bir kenara da sorun birbirinize, şu Merhum Hasan Ali Yücel bu ülke için neler yapmış, sağlığında nelere imza atmış, araştırın bakın saymakla bitmez, anlatımlar da yetmez. Ne olmuş, ne yapmış derseniz; Türkiye’nin dünyaya açılan penceresinin pervazlarını yerli yerine koymuş.

Ne yapmış Bener Cordan? Trabzon’daki cumhuriyet okullarının temelini oluşturmuş, imtihan sorularını çaldırmamış, ömrü boyunca eğitime hizmet etmiş; biz ne yapmışız, bin tane minicik ilköğretim okulundan bir tanesine Hasan Ali Yücel, Bener Cordan ismini vermişiz. Şu zihniyete bir bakın ki bu şehirde bir bulvara Şenol Güneş'in ismini vermişiz, o da olsun ama bugün yapılanlar kabul edilemez. Yıllar geçmiş, yaptıklarını yapmış zihniyeti içesinde başka bir iş yokmuş gibi bu vatansever insanların isimleri değiştirilmiş. Sanki Trabzon’da cami yokmuş gibi hani Ayasofya Kilisesi'ni cami yapmak için üstünü başını yırtan insanlarımızın yanında sadece bu olay için Trabzon’a gelen dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Bey'in din sömürüsüne verdiği destek misal... Evet, sadede gelelim diyorsak eğer, gelelim arkadaşlar. Toplumda Orta Çağ kafesine girmiş, kendilerini oraya hapsetmiş ülkemizde yaşayan milyonlarca insan var. Bu insanlar eğitimin, bilginin uzağında her geçen gün ülkemizi tehlikeye sokarken kimse aklını ve de zekâsını test etmesin.

Bakarsınız televizyonlara kendilerini geçmişte unutup bu günlerde insanları çağdaş olarak temsile yeltenen hay huy içerisinde olan o kadar aydınlarımız var ki tüm kanallarda yer yok, mademki varlar, bu ülkenin hali ne böyle; karanlığın efendisi olmak üzereyiz. Ne acıdır ki bilmek isteyen de yoktur. Düşüncenin her koşulda efendisi millet olacakken, ülke karakterine biçim verecek koşulları ve de ülke kaderini yapılandıracak, şekillendirecek olan da millet olacakken olmuyorsa eğer bu ülkede ahlak reformuna ihtiyaç duyulur ki maazallah yandık demektir! Hz. Ömer der ki: "Devlet itibarlı bir varlıktır, o itibarı itibarlı evlatları sağlar." Şimdi o itibarlı insanların Merhum Hasan Ali Yücel’in, Bener Cordan’ın, Mehmet Akif’in kemiklerinin sızlatılmasını bırakın, ruhlarına kelepçe vurulduğu günleri yaşıyoruz. Ne günlere kaldık yarab! Hani nerde Trabzonlu sanatçılarımız? Atatürk sizleri, "Sanatçılar, toplumda uzun çalışma ve de çabalardan sonra alınlarında ışığı ilk hisseden insanlardır" diye tarif ederken arkadan gelenler sizler miydiniz? Yazık, gerçekten yazık! Sizin adınıza ben sesleniyorum: Sayın Valim, mülki amir olarak Rizeli milli eğitim il müdürüne öncelikle sizin anlatacağınız bazı şeylerin olması lazımdır.