A+ A-
Yorum
10

Şampiyon ayrı (dır), kupa ayrı (dır)!

Yayın Tarihi: 07.09.2016 - 12:42 | Güncelleme Tarihi: 07.09.2016 - 12:36

NTV’de önce Aziz Yıldırım, sonra Muharrem Usta altını çize çize net konuştular: FB Başkanı Yıldırım; “Yer ile gök bir araya gelse o kupa Trabzon’a gitmez.” TS Başkanı Usta; “Yer gök bir araya gelse, şampiyonluğu kimse Trabzonspor’dan alamaz.”

*

Nasıl olur?

Olur olur! Burası Türkiye ise burada her şey olur! Haklı-haksız; suçlu-sussuz, iyikötü, herkese ve her keseye uygun bir gerekçe vardır.

*

Kıssadan hisse; Nasreddin Hoca misali...

Hoca, aynı konu ile ilgili önce kendine gelip şikayette bulunana “Sen haklısın” demiş, göndermiş. Huzura suçlanan gelmiş, anlatmış. Hoca ona da; “Sen de haklısın” demiş. göndermiş.

Bu duruma şahitlik eden karısı; “Hoca bu nasıl iştir? Ona da haklı dedin, buna da” diye sorunca; Hoca; “Hanımsen de haklısın” diye yapıştırıvermiş!

*

Yeri gelmiş iken; Muharrem Usta’nın Trabzonspor’a cevap hakkı doğduğu için konuk edildiği programda, söz konusu “hakhukuk” olduğunda, Fenerbahçe’yi bile sahiplenmesi başlı başına bir ayrıcalıktır. Çünkü, hukuk gönül değil, akıl işidir. Zaten Türkiye’nin de şike davasında olduğu gibi pek çok konudaki hukuk çarpıklığı gönül ile aklın yerlerini ayıramamaktan meydana gelmektedir.

Eee; boşuna denmemiş; “Gönül bu, ota da konar, bota da” diye.

Ve de bir tane daha: “En büyük insan aklını duygularına üstün kılabilendir.”

GÖKHAN SARAL’IN İŞİ ZOR!

Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun, TFF’nin kendisine kestiği cezaları cepten ödeyerek, bugüne kadarki uygulamaları ters yüz eden üyesi Gökhan Saral’ın işi zor. Sakın kesilen cezaları ödemedi diye  sanmayın. Sayın Saral’ın asıl zorluğu; “Bundan sonra bir mücadelem de Trabzonspor’un etiketinden faydalanarak kulübümüzü sömüren dilsiz şeytan gibi susanlarla olacaktır” dediği sözlerin arkasında durur ise olacaktır. Çünkü; tribünden sahaya, yönetimden vekile, köyden şehre, medyadan bürokrasiye, velhasılı kelâm çok az istisnası ile “yediden yetmişe” Trabzonspor adından faydalanmayanların sayısı o kadar az ki!

Sayın Saral, “Allah kolaylık versin. Şeytanı bol bir camiada en zor işe soyundun!

“EKİM” DENİLEN, BİR AY ÖTESİ...

Geçen gün bir vesileyle yine Akyazı’da idik. Hani, 2005’den beri her yıl “Yapıyoruz” denilip de neredeyse 10 yıl sonra başlanan Akyazı’daki stat var ya; hah işte onda... Statın girişinden tepedeki basın tribününe, çevre düzenlemesinden zemine döşenecek çimler için toprak altında açılan çukurlara kadar her şey inşaat halinde...

3-4 ayda biter, bitmez. O da bir aksilik olmaz ise... İnşallaholmaz. Ama, yine de söylendiği gibi Ekim’de bitmez. Biter ise sadece zemine bitmiş halde yerleştirilen çimler biter!

Onlar da yeter. Futbol oynamak için saten yeşil zemin yeter” deniliyor ise, ona bir şey diyemem... Çünkü; “Ekim” denilen bir aydan bile az kalan ötede bir ay...

MENAJER VERGİ VERMEZ!

Trabzonspor’un son mali genel kuruluna sunulan raporda, “menajer alacakları” kısmında yaklaşık 30 milyon lirayı görünce pek bir şey anlamamıştım. FB Başkanı Aziz Yıldırım’ın televizyon programında “Menajerlerin ne kadar vergi verdiklerini araştırsınlar” diyerek yaptığı suç duyurusu ile kafama “dank” etti. Demek ki, bu ülke sadece futbolcular için değil, menajerler için de vergisizlik cenneti imiş!

İSTİKRARSIZ FUTBOL! İlk 2 haftada da görüldü ki, Süper Lig’de bu sezon da takımların geçen sezon olduğu gibi “İstikrarsız Futbolu”  ile geçip gidecek. Biraz “Beşiktaş hariç.” Onun için, İddaacılara; “kağıt üzerinde getirisi düşük oranlı garantili maçlara dikkat” diyorum.

TRABZON NEDEN ZİRVEDE (İDİ)?

İşte cevabı: 35 yıl önce usta spor yazarı Tahsin Öztin’den...