Gazetemizin 28 Ekim 2015 tarihli nüshasında kaleme aldığım, ’Trabzon’un Trafik Karmaşası ve BŞB’miz’ başlıklı  yazım dolayısı ile BŞB Başkanımız sayın O. Fevzi GÜMRÜKÇÜOĞLU yazımın muhteviyatı ile ilgili olarak bendenizi bizzat arayıp konu hakkında sözlü açıklama ve yazılı bilgi de sunmak nezaketini gösterdiği için muhterem başkanımıza ayrıca saygı ve  sevgilerimi iletiyorum.

Eleştiri tarafımızdan olduğu gibi tarafımıza da olanlar en az kendi eleştirilerimiz kadar güzel oluyor. Başkanımız benim; yeni yapılmakta olan apartmanların oto parklarının olmayışı ve yolları işgal etmeleri sebebi ile ‘inşaatların park yeri tazminatlarına tav olunup’ binaların alt katlarında yeterli otopark yeri aranmadan ruhsat verildiğini belirtmem üzerine BŞB başkanlığımızın yazısında bana cevaben “BŞB’mizin, Trabzon Büyükşehir Belediyesi olduktan sonra inşaatların ruhsatlandırılması ve ruhsat ücretlerinin alınması ilçe belediyelerinin sorumluluğundadır. Ve ruhsat parasını ilgili ilçeler almaktadır’ bilgilendirilmesi ve eleştirisi yapıldı.

Burada elbette bizim bu konudaki mevzuat bilgi yetersizliğimiz olduğunu kabul ediyoruz. Bizlerin de bu konulara tam vakıf olmamız imkânsız olduğu da malumunuzdur. Bidayette ki bir yazımızda da şaka yollu da olsa “Başımıza taş düşse BŞB ve Sayın Başkan’ından biliriz” demiştik. Neticede şikâyet mercii vatandaştır. Biz onların sadece tercümanıyız. Muhataplarımızda hedef şaşsa da problem ortadan kalkmıyor tabi. Son olarak 9 Temmuz 2013 tarihindeki meclis toplantısında bu konuda yeni yapılar için otopark zorunluluğu ile ilgili yönetmelik yayınlandığını ve böylece “Otopark parası ödeyip otopark yapmamak düşüncesinde olanların önü kesilmiş oldu” şeklinde BŞB başkanlığımızın yazılı açıklamalarına vakıf olduk. Şimdi bunca tedbir var iken, acaba yollar neden halâ otoparka dönmüş?

Kaldırımlarda, yol kenarlarında arabalar neden sabahlara kadar yatar? Anlamak mümkün değil. Tabii halkımızın maalesef araba sahibi olması ile paralel olarak bu araçları kullanmadaki vurdumduymazlığı ve kültür noksanlığı ortada ve hepimizin malumu. Allah’a şükürler olsun ki; insanlarımızın son on yılda yakaladığı refahın sebebi ile artık bazı ailelerimiz iki arabaya da sahipler. Bunları da düşünmek gerekirdi.

Fakat bendeniz ilk fırsatta şu an çevrede yapılmış ve yarı inşaat halinde olan yapılar dahil mümkün olan en fazla inşaatları gezip, oradaki görevlilerden ‘otopark ve çocuk oyun sahaları kapasiteleri’ hakkında sorgulama yapıp, bu konuda sayın BŞB’mize ve diğer ilçe belediyelerine yardım ve hizmet babından bu istihbaratımı arz edeceğim. Umarım hiç kimse bana “Sana ne?” demez. Zira bu konu sadece Trabzon’da değil Türkiye’de de kanayan bir yara. Nereye gitseniz, site ve apartman önlerindeki yollar park olmuş. İnsanlar ne yollarda ne de kaldırımlarda artık yürüyemez oldular. 80 bin TL arabaya veren hanım, 3 TL otopark parası neden vermez?