Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, Trabzon'un birçok açıdan bölgenin merkezi konumunda olduğunu söyleyerek, şehrin turizm konusunda geldiği nokta ve devam eden çalışmalar hakkında Karadeniz Gazetesi'nden Rabia Uzun Cirav'a önemli açıklamalarda bulundu.

Sahip olduğu tarihi eserler ve doğal güzellikleriyle Trabzon'un çok önemli bir kent olduğunu ifade eden Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, marka haline gelen Sümela Manastırı'nın UNESCO yedek listesinden asıl listeye alınmasına vurgu yaptı. Gelinen noktada 8 çeşit turizmden bahsedildiğini söyleyen Hacısalihoğlu, yapılan yatırım ve tanıtım çalışmalarıyla bölgeye gelen turist sayısının artacağı görüşünde. Trabzon'un turizm yatırımları açısından ideal olduğunu söyleyen Hacısalihoğlu, en kısa zamanda hayata geçirmeyi planladıkları Trabzon Festivali ile, dünyanın bu şehre akın edeceğini belirtti.

ALT PARAMETRELERİMİZ İDEAL

■ Forbes dergisinin yapmış olduğu araştırmaya göre Trabzon iş yapmak ve yaşamak için en ideal şehir. Size göre insanlar yatırım için hangi özelliklerinden ötürü Trabzon'u tercih etmeliler? Yaşanabilir şehirler sıralaması yapılırken birçok alternatif dikkate alınıyor. Sosyo ekonomiklik, gelişmişlik endeksi hesaplanırken şehrin verileri toplanarak bir sıralama oluşturuluyor. Forbes'in yaptığı çalışmanın da benzer bir çalışma olduğu görülüyor. Demek ki burada bizim alt parametrelerimiz ideal yapıdaki birinci sıraya yerleşti. Bunlardan bir tanesi de yatırım ortamının iyi olması. Bir kere fiziki altyapı olarak uygun şartlar, devlet destekleri, çalışacak iş gücünün bölgede bulunması, diğer ulaşım alanları, lojistik yönden iletişimi, enerji yönünden, enerji kaynaklarına rahat ulaşımı gibi özelliklerinin hepsini dikkate aldığımız zaman, en önemli konulardan birinin de iklim olduğunu göz önünde bulundurup bütün bunları birleştirdiğimiz zaman Trabzon elbette yaşanabilir kentler arasında ön plana çıkıyor.

TURİZMDE ÖN PLANA ÇIKTIK

■ Yatırımlar açısından hangi sektörü ön plana çıkarmak gerekiyor? Yatırım konusunu sektörel olarak ayırmak gerekiyor. Örneğin turizm. Bilindiği üzere Trabzon turizm yatırımları açısından son yıllarda ön plana çıktı. Dikkat ederseniz turizmle ilgili yurt dışında yapılan tanıtımlar neticesinde önemli miktarda yabancı turist bölgemize gelmeye başladı. Bu bölgelerden Körfez Bölgesi ülkeleri ağırlıklı olarak bölgemizi tercih ediyorlar. Körfez ülkelerinin bölgemize turist olarak gelmelerinde iklim şartları çok önemli. İklimin yanında bölgedeki insanlarla uyum şartlarını ele aldığımız takdirde Trabzon ve Karadeniz Bölgesi ön plana çıkıyor. Zaten ön plana çıkıyor. Ama bu konuda Trabzon biraz daha fazla çalıştı, daha fazla tanıtım yaptı. Sadece Körfez ülkelerinde değil; Japonya'da, Avrupa'da, Amerika'da da tanıtım yaptı, yapmaya da devam ediyor. Bütün bölge de bizi örnek alarak devam ediyor.

YATIRIMLAR GİDEREK ARTIYOR

Turistlerin şehrimize gelmeleriyle birlikte, fiziki altyapı eksikliği ortaya çıktı. Geçmiş yıllarda biz yatırımcılara dedik ki; gelin otel, restoran, yerleşim yerleri yapın. Turizmin altyapısında olan, yöreye özgü ne varsa bunların hepsini hazırlayın dedik. Aldığımız cevap şuydu: "Turist mi var?" Hep bunu duyuyorduk. Fakat şimdi yapılan yatırımlardan sonra turist var, dolayısıyla yerli ve yabancı yatırımcı da olmaya başladı. Şehrimizdeki 4 ve 5 yıldızlı otellerde, dağ evlerinde önemli miktarda artış olduğunu görüyoruz. Çünkü artık yatırımcı güveniyor. Turist geldiği için yatırımının karşılığını belirli bir süre içerisinde alacağını biliyor ve yatırımını uygun bir yatırım olarak görüyor. Bu tür yatırımlar artarak devam ediyor, etmeli de. Körfez ülkesi vatandaşları doğal güzelliklerimiz için geliyor. Bizim hedefimiz 300 bin değil, 3 milyon! Turist sayısını artırmak için bizim altyapı yatırımlarına ihtiyacımız var. Biz altyapı yatırımlarını ne kadar üst seviyeye çıkarırsak gelecek olan yabancı turist de o kadar artacaktır. Dolayısıyla son yakın zamanda yapılan otel yatırımları bu doğrultuda.

Kongre merkezi yapılacak

Turizmin bir kolu da kongre turizmi. Özellikle üzerinde durduğumuz konu bu. Kongre merkezi olmadan turistlerin kongre için buraya gelmesi mümkün değil. Dünya Ticaret Merkezi'nin yerinde Trabzon Kongre Kompleksinin hayata geçirilmesi konusunda sona geldik. Yapılan çalışmalar sonucunda yurtdışından bir firma ile ön protokol imzalandı. 70 bin metre kare inşaat alanına sahip projenin içerisinde 3 bin 500 kişilik kongre merkezi, 6 bin metre kare fuar alanı ve 250 odayı aşkın yatak kapasitesi bulunuyor. Bu projeye bir bina veya otel olarak bakmamak gerekiyor. Kongre merkezi, ilimizdeki otellerin dolu olmasını sağlayacak bir çalışmadır. Sürekli kongrelerin yapılması ile ilimizde ortalama 2000 yatakla kış mevsimlerinde doluluk sağlanacak. Bölgemize ve şehrimize daha fazla katkı sağlayacak. İnşaat bu yıl başlayacak. İnşallah 2 yıl içerisinde de tamamlanmış olacak.

KIŞ TURİZMİ İÇİN DE İDEAL

Bir diğer yatırımımız da kış turizmine yönelik olacak. Bugün insanlar Uzungöl'e yaz turizmi için geliyorlar. Yaz aylarında otellerin hepsi dolu. Oradaki yatak kapasitesi yaklaşık 10 bini buldu. Biz istiyoruz ki Uzungöl'ü kış turizmi için cazip hale getirelim ve yataklar kışın da dolsun. Yetmediği yerde yeni oteller de yapalım. Bu doğrultuda master planı ve fizibilite çalışmalarını bitirdik ve bölge yatırıma hazır hale geldi. Bölgede yapmış olduğumuz incelemelerde kış ve kayak turizmi için de ideal kar şartlarının olduğu ortaya çıktı. Bu bakımdan turizmin yatırımlarından biri de bu şekilde devam edecek ve etmesi de gerekiyor.

Turizm alternatifimiz çok

Bölgemiz turizm açısından birçok alternatife sahip. Özellikle tarih turizmi için hem deniz hem de hava yolu ile gelen turistler de var. Son yıllarda kruvaziyer turizm yoluyla bizi tercih edenler de var. Bu gruptakiler daha çok batılı ülkeler. Yaptığımız tanıtımlarla bu altyapıyı hazırlamış oluyoruz. En çok dikkat çeken artık bir marka haline gelmiş olan Sümela Manastırı oluyor. Sümela Manastırı'nın yanı sıra özellikle Hristiyan alemi için önem taşıyan Vazelon Manastırı, Kuştul Manastırı gibi tarihi değeri olan yerlerimiz mevcut. Bir taraftan Körfez ülkelerini bölgemize davet ederken, diğer taraftan da Avrupalıları da bölgeye davet etmemiz gerekiyor. Çünkü şehrimiz tarih boyunca hep bir mozaik örneği olmuştur. Bunu devam ettirmemiz gerekiyor ki, değişim de devam etsin. Sümela Manastırı'nda restorasyon çalışmaları devam ediyor. Vazelon Manastırı da restorasyon programına alındı.

UNESCO'YA KAYITLI ESER SAYISI ARTMALI

Bizim amacımız tarihte bizi ön plana çıkaracak olan Ortahisar, Trabzon suları ve sur içerisinde yer alan yapılar ile çevresindeki eserlerin UNESCO'ya listesine dahil edilmelerini sağlamak. Sümela 2000 yılında yedek listeye alınmasına rağmen hala bekliyor. Öncelikle Sümela Manastırı, sonrasında Vazelon Manastırı ve akabinde merkezde bahsettiğim bölgedeki eserler UNESCO listesine mutlaka alınmalı. Bahsettiğimiz tarihi değerler UNESCO'da kabul edildiği takdirde uluslararası kayıtlarda yer almaya başlıyorlar. Kültür ve tarih turizmine meraklı insanlar öncelikle bu kayıtlara bakarak seyahatlerin düzenliyorlar. Bu konuda çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor.

Ekoturizm bölge için ideal

Ekoturizm bölgemiz için son derece uygun. Bununla ilgili altyapı çalışmalarını başlattık ve destinasyon hazırlıklarımız devam ediyor. Bunun yanında en önemli konulardan birisi de sağlık turizmi. Sağlık turizmi ile ilgili 2-3 yıldan beri çalışmalarımız var. Bununla ilgili eksik olan bizim fiziki altyapımızdı. Eksiklikler belli bir yere  kadar giderildi ama uluslararası standartları yakalamak adına bazı yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımların da hayata geçmesiyle birlikte önümüzdeki süreçte sağlık turizmi de bir taraftan hayata geçmiş olacak. Geldiğimiz noktada artık 8-9 çeşit turizm çeşidinden bahsediyoruz. Bunların hepsinin altyapısının olması gerekiyor. 

Arzumuz dünyayı bölgeye çekmek

Bakın bir araştırmaya göre Körfez ülkelerinin iklimden etkilenmesinden dolayı, sıcaklığın 2030 yılında 70 dereceye kadar çıkabileceği vurgusu yapılıyor. Bu durum, o bölge insanının Karadeniz Bölgesi'ni çok daha fazla tercih edeceği anlamına geliyor. Bizim elimizdeki imkanlar çok fazla. Burada önemli olan, sahip olduğumuz iklim şartlarını ve doğal güzellik avantajımızı koruyabilmek. Bize de düşen bu. Bölgede yapacak olduğumuz her yatırımda bölgeyi de korumamız gerek. Yarın bir daha dönüşü yok. Dolayısıyla turizm yatırımlarını böyle sıraladığımız zaman bir taraftan yatırım bir taraftan turist derken, zincirleme devam edip gidecek bu durum. Arzumuz bütün dünyayı buraya çekmek.

TANITIMLAR SÜREKLİ OLMALI

Turizm insanların anında para kazanabildikleri bir alan. Piyasadaki arz talep durumuna bakınca turizmin ön plana nasıl çıktığını da görüyoruz. O bakımdan biz tanıtımımızı kesmeden sürekli devam ettirmeliyiz. Turizm açısından tanıtımın sürekli olması gerekiyor. Çünkü her ülke, her il birbiriyle yarış halinde. Ama dünyanın büyük bir kısmı da sürekli geziyor. Dolayısıyla müşteri çok, yeter ki biz tanıtabilelim. Tanıtım altyapı ile birlikte hizmet sektörünün de biraz daha üst seviyeye çıkarılması gerekiyor.

Festival yapılacak

Oda olarak gündeme getirdiğimiz konulardan biri de şehrimizde bir Trabzon festivali yapmak. 3-4 gün değil daha uzun süreye yayarak  belki 2 haftalık bir festival olabilir. Dünyada turistlerin bir yere giderken dikkat ettikleri konulardan biri de festivaller. Hangi ülkede festival varsa oraya gidiyorlar. Burada bir Trabzon Festivali yaptığımız takdirde bütün dünya turistlerinin buraya akın edeceğine inanıyoruz. Yani en kısa zamanda bunu gerçekleştireceğiz. Trabzon Festivali'ni de  başlattığımızda bundan sonra turist açısından büyük bir avantajımız olacak. 

Standartlar ortalamanın üstünde

Şunu hepimiz biliyoruz ki şu anda Trabzon'un hizmet sektöründeki standardının ortalamanın üzerinde olduğu bir gerçek. Bizim arzu ettiğimiz gibi, bundan sonra önemli miktarda tesis açılacak. Açılacak olan bu tesislere yetişmiş eleman hazırlamamız gerekiyor. Bununla ilgili odamız tespit ettiği noksanlıkları, özellikle kış döneminde eğitim faaliyetleriyle gideriyor. Bu eğitimler de devam ediyor. Gerçekten çok fazla insana ihtiyaç var ve istihdam yönünden de bahsetmiş olduğumuz tüm yatırımlar önemli bir standart sağlayacaktır.

TRABZON ALMANYA'DA TANITILACAK

2016 yılında Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri 24 Şubat'ta Almanya'nın Dortmunt şehrinde yapılacak. Tabii Ankara'da yapılan etkinlikler gibi değerlendirmemek lazım. Avrupa'da ilk defa yapılacak. Türk nüfusu çok olduğu için tercihimiz Almanya oldu. Bizim esas tanıtım amacımız Türklerden ziyade yabancılara şehrimizi tanıtmak olacak. Batılı turist gelsin diyoruz, bu anlamda Almanya önemli bir nokta. Bizim buna gayret etmemiz lazım. İnanıyorum ki bu görevimizi de orada fazlasıyla yerine getirmiş olacağız. Niyetimiz şehrimize turist getirmek adına, tanıtım günlerini başka ülkelerde de devam ettirmek...