Trabzon KTÜ Tıp Fakültesi Yaşam Gönüllüleri hareketi meyvelerini vermeye başladı.
Gül Terzi
Grubun başlattığı organ bağışı hareketi ile genç Büşra Uzun yeni hayatına merhaba derken ailesini sevince boğdu.
KTÜ Tıp Fakültesinde Yaşam Gönüllülerinin organ nakli hareketi meyvelerini vermeye başladı. 2.5 yıldır diyalize giren Trabzonlu Büşra Uzun 15 yaşında yeni bir hayata başladı. Doktor olma hayalleri kuran Uzun, nakilden sonra hayatının değiştiğini söyledi. Böbrek nakli olduktan sonra yeni bir hayata başlayan Büşra Uzun, diyalize bağlandığı günleri anlattı. Uzun, 2.5 yıldır diyalize bağlandığını belirterek, Sürekli karın ağrılarım oluyordu. Gece makineye bağlı yatmak hiç hoş bir şey değildi. Zamanla alışmaya çalışıyorsunuz ama ne kadar alışabilirsiniz ki şeklinde konuştu.
DÜNYAM DEĞİŞTİ
Dünyam artık çok değişti diyen Büşra Uzun, duygularını şu sözlerle anlattı: 6 aylık bir sürecimiz varmış önümüzde. Bu süreçte dikkat etmeliymişiz. Ondan sonrasını şimdiden düşünmeye başladım bile. Doya doya patates yemekleri yemeyi, su içmeyi çok özledim.
Aynı kişinin böbreği 2 kişiye hayat verdi. Ne söylemeliyim hiç bilmiyorum ama gerçekten bu duyguyu kelimelerle ifade etmek çok zor. Hayatımız değişti. Teşekkür edeceğim ama ne kadar karşılayabilir ki bir teşekkür inanın çok yüce bir şey. Nakil olacağıma çok sevindim ama kalça çıkığım olduğu için birkaç ameliyat olmuştum, nakil 4. ameliyatımdı. Bu nedenle ameliyatlardan çok korkuyordum. Bir an olmayayım mı acaba dedim. Ama yeni bir hayat gelmişti kapıma, geri çeviremezdim.
Nakilden sonra ne yapacağımı pek düşünmedim. Bazen olur mu acaba diye düşünürken; kana kana su içerim diyordum ama inanın sevinçten onu bile unuttum. Henüz nakil oldum ama bazen elimi üstüne koyuyorum. Biraz ağrım var, ondan mı yoksa sevdiğimden mi anlamıyorum ama evet hep elim onun üstünde. Ona bundan sonra çok iyi bakacağım. Şimdiden iyi arkadaş olduk onunla.
BAŞARILI BİR ÖĞRENCİ OLURDUM
Hemşire ya da doktor olmak istediğini belirten Büşra Uzun, Okulumu 3. sınıfta bırakmak zorunda kaldım. Okulu çok seviyordum ama yaşım çok geçtiği için okula başlarsam ne yaparım bilmiyorum. Okuluma dilekçe verdik, benim için hoca gelecekti, evimde eğitim alacaktım ama sonra hoca gelmedi ve neden gelmediğini bilmiyorum. Keşke hiç böyle olmamış olsaydım. Başarılı bir öğrenci olurdum dedi.
BİR HAFTA İÇİNDE TABURCU EDİLECEK
Doktoru Elif Bahat ise, Büşranın kendilerine iştahsızlık ve halsizlik şikayetleri ile geldiğini, yapılan tetkikler sonucunda kronik böbrek yetmezliği olduğunu saptadıklarını söyledi. 2011in Nisan ayında diyalize başladıklarını belirten Bahat, 2 yılı dolduktan sonra da yardımsever bir vatandaşımızın evladının böbreğini bağışlamasıyla 6 Mayıs salı günü nakil yapıldı. Burcunun yasakları kalktı, artı böbrek fonksiyonları hemen hemen normale yaklaştı. Bir hafta içinde de taburcu ederiz dedi.
Dr. Bahat, Bütün insanlar bu konuda artık duyarlı olmalı. Böbrekler toprak olacağına bir can olduğu zaman en az 2 kişiyi bu kısırdöngüden kurtarıyor. Toprak olmasın can olsun dedi.
BÖBREK BAĞIŞI HAYAT BAĞIŞI OLDU
Büşra Uzunun babası Necmettin Uzun ise "Dünyada hiçbir şey sevincimizi anlatamaz" dedi. Uzun, "Başımıza gelmeden önce bunun bu kadar değerli bir şey olacağı aklıma gelmezdi. Başıma geldikten sonra fark ettim ki organ bağışı hayat bağışıymış. Ben de annesi de organ bağışı yapacağız. Bizim çocuğumuza hayat verdiler, inşallah biz de başkasının yarasını sararız. Organlar toprak olup gideceğine can kurtarmalıyız" diye konuştu.
KABUSLAR GÖRÜYORDU
Kızının diyaliz sürecinde çok zorlandığını belirten anne Fatma Uzun ise şunları söyledi: "Gece sabaha kadar diyalizdeydi. Kabuslar görüyordu. Artık yeni bir hayat başlıyor. Kabussuz, rahatça, hiçbir yere bağlı olmadan yaşayacağımız bir hayat. 6 yaşından beri hastalıklarla uğraşıyor kızım. Artık hayalleri bile kalmadı. En büyük hayali sağlık. Bizim de onun için en büyük isteğimiz budur."
KARARMIŞ HAYATLARI AYDINLATIN
Büşra Uzun, Hayatım değişti. Buna vesile olan herkese, başta organı bağışlayan aileye ve bu süreçteki kahramanlarım Serdar Türkyılmaz hocam ve Elif Bahat hocam çok teşekkür ederim. İnsanlar organlarını bağışlamalı ki kararmış hayatlar yeniden aydınlanmalı dedi.