DEVA Partili Karal: “Üretimden kopuş enflasyonu körükler”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, çiftçilere kullandırılan sübvansiyonlu kredilerde faiz desteğini yarıya düşüren 24 Ekim tarihli Cumhurbaşkanı Kararı’ndan bir hafta sonra geri adım atıldığını belirterek, “Yanlıştan dönüldü, çiftçimizin sırtındaki ek faiz yükü kaldırıldı. Bu geri dönüş üreticimizin sesinin duyulduğunu gösteriyor. Ama yolun yarısındayız; şimdi kredi limitleri güncellenmeli” dedi.

“Çiftçi bir nebze de olsa faiz kıskacından kurtuldu”

DEVA Partili Hasan Karal, Resmî Gazete’nin 30 Ekim 2025 tarihli sayısında yayımlanan yeni düzenleme ile çiftçiye ilave faiz yükü getiren uygulamanın iptal edildiğini hatırlattı. 24 Ekim’de yayımlanan kararın ardından çiftçinin sırtına yeni bir faiz yükü bindirildiğini söyleyerek karara tepki gösterdiklerini anımsatan Karal, “O gün açıkça uyardık; çiftçimiz don, kuraklık, hastalık ve yüksek girdi maliyetleriyle boğuşurken bir de faiz kıskacına sokulursa bu tarımı çökertir. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu tepkiler sonucunda, 30 Ekim’de yayımlanan yeni kararla geri adım atıldı. Çiftçimizin sırtına bindirilen ilave faiz yükü kaldırıldı, sübvansiyonlu kredilerde yeniden eski faiz indirim oranlarına dönüldü. Bu karar çiftçimiz için adeta bir nefes olmuştur” şeklinde konuştu.

“Limitler güncellenmeden sorun çözülmez”

Milletvekili Karal, geri adımın olumlu ancak yetersiz olduğunu kaydetti. Güncellenmemiş kredi limitleri sorununun devam ettiğini vurgulayan Karal, “2024’ten bu yana artırılmayan limitler enflasyon karşısında eridi. Bu haliyle çiftçinin finansmana erişimi daralıyor. Faiz oranlarında yapılan düzeltme doğru bir adımdır ama kalıcı çözüm için limitlerin acilen güncellenmesi gerekiyor. Şimdi beklentimiz kalıcı bir tarımsal finansman mimarisinin inşa edilmesidir” ifadelerini kullandı.

“Üretimden kopuş enflasyonu körükler”

Çiftçiyi üretimden uzaklaştıracak her düzenlemenin gıda enflasyonunu artıracağına dikkat çeken Karal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım sektörünün sürdürülebilirliği, yalnızca üretici kesimin değil toplumun tamamının gıda güvencesi açısından kritik önemdedir. Çiftçinin üretimde kalabilmesi, hane halklarının temel gıda maddelerine düzenli ve erişilebilir maliyetlerle ulaşmasının ön koşuludur. 30 Ekim’de alınan geri adım, üretici üzerindeki kısa vadeli baskıyı azaltması bakımından olumlu olmakla birlikte yapısal sorunları çözmekten uzaktır. Stratejik öneme sahip sektörlerde faiz desteklerinin korunması, kredi üst limitlerinin mevcut enflasyonist ortam dikkate alınarak revize edilmesi ve lisanslı depo ile Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) kredilerinde getirilen kısıtlamaların kaldırılması, tarımsal üretimin devamlılığı açısından zorunluluktur. Aksi halde üretim kapasitesinde yaşanacak daralma yalnızca çiftçiyi değil, doğrudan doğruya 85 milyon vatandaşımızın gıda güvenliğini tehdit edecektir.”