SON DAKİKA



Haber > Spor > Menajer ve yabancı oyuncudan sıyrılırsak bir yerle

Menajer ve yabancı oyuncudan sıyrılırsak bir yerle

13 Haziran 2015 Cumartesi - 09:44




1965-1971 yılları arasında Trabzonspor, İstanbulspor, Sebatspor ve Vefaspor’da top koşturan efsanevi kadrodaki isimlerle sırt sırta oynayan Zeki Demir






Zeki Demir, Trabzonspor’un kurtuluşunun öze dönüşten geçtiğini, şampiyonluk özleminin ancak bu oyuncularla mümkün olacağını ifade etti. Geçmişi ve geleceği muhabirimiz Yunus Mermertaş’a anlatan Demir, Trabzonspor’un kurtuluşunun öze dönüşten geçtiğini, şampiyonluk özleminin ancak bu oyuncularla mümkün olacağını ifade etti. İşte Demir’in açıklamaları...

FUTBOLUN F'SİNİ BİLMİYORLAR

Bakıyorum şimdi futboldan bahsediyor adam; futbolun f’sini bilmezler, maça gitmezler. 'Penaltı kaç metre?' diye soruyorlar, '12 adım' diyorlar. 30 senedir şunu diyorum Trabzonspor için: Sözümüzü dinlemiyorlar. İstanbul takımları maddi yönden çok yüksek. İsteği oyuncuları alır. Bir de yabancı zaten İstanbul’u tercih eder, olanakları çok fazla, ailevi yönden. Yerli bile biz burada 2 milyon Euro versek, 1.5’a İstanbul’a gider, diyor ki; ya Trabzon ufak bir şehir. Mağlup olduğumuz zaman tutucu, futbola meraklı insanlar, biliyor da futbolu, sokağa çıkama diyor. İstanbul’da ben Galatasaray’da oynadığım zaman yenildiğim zaman sokağa çıkarım diyor, Trabzon’da çıkamam diyor. Büyük takımlar olduğu için diyor, bütün basın arkasında yüzde 90, ufak şehirlerde ne kadar? Ben olsam Anadolu takımına Trabzonspor’a giderim. Neden giderim? Yedek kalmam hiç değilse. Gördünüz işte ne yedek adamlar var çürüyor orada. İsim var diye. Sen gel ufak takıma, Trabzon ufak takım değil ki. 30 yıldır diyorum öze dönelim. Şampiyonluğa, şöhrete susamış insanları alalım, gençleri yetiştirelim.

Fernandao gibi olacak

Şimdi futbolda rant var, para yükseldi. Futbolcu değerleri yükseldi. Yükselince bizim bütçemiz yetmiyor. O zaman diyorum ki öze dönemiyorsak alt yapıya deyin ki arkadaş biz 1,2 sene oynamayacağız, paramız yetmiyor, 10-15 milyon Euro verip futbolcu alamayız. İstanbul’la biz yarışamayız. Biz o zaman kendi çocuğumuzu kendimiz yetiştireceğiz. O zaman yapamıyorsan 20-25 tane adam almayacaksın, 3-4 tane nokta transfer yapacaksın. Her sene aynı. 400 trilyon borç var, yazık günah değil mi? al 3-4 tane oynasın. Gidiyorsun Avrupa’daki emeklileri Maloudaları alıp geliyorsun ondan sonra adamlar bir de opsiyonlu yapmıyorsun, 2,3 senelik yapıyorsun. 1 senelik yap, opsiyonlu yap, başarılı olursa uzatırsın. Ama yapıyorsun 2-3 senelik bir sene kalkıyor bocalıyor ne yapacaksın parasını verip göndereceksin. Olmaz abi diyor ki Malouda bir zamanlar neydi, Chelsea’de müthiş adamdı. Ona bakma son oynadığı maçalara bakacaksın. Son neydi bu adam? Yapılan bu şaşaalı transferler göz boyamak için.

Forma için savaşmalı

Önümüzde Hamza Hamzaoğlu örneği var. Sıradan bir teknik adamdı. Ama güvenildi ve başardı. Biz de Hami’ye güvenmeliydik. İşine karışmayıp kontrolü bırakacaksın. Bir teknik direktörün işine karıştın mı olmaz. Hami gibi öz çocuğuna görev vereceksin. Yapmadı mı, rüştünü ispat etmedi mi? 5-6 maç oynadı ve takımı Avrupa’ya taşıdı. 1461 Trabzon’dan kaç oyuncu motive etti? Ama ne oldu, hepsini birer birer dağıttılar. Yerine gelenler çok mu iyi? Hem de 3-4 misli fazla para veriyorsun. Biz menajerlerden yakamızı silkelemediğimiz sürece özümüze dönmedikten sonra 30 yıl daha şampiyon olamayız. Bu takıma forması için mücadele edecek oyuncular lazım. Trabzonspor bu saatten sonra tasarrufa gitmeli. Az ve öz transfer yapmalı. Önce elindekileri çıkarıp yapılanmaya gitmeli. 3-4 yıl içerisinde sistemi kurduktan sonra zaten şampiyonluk mücadelesine katılmış olacaksın. Zaten o zaman da para kendiliğinden gelir. Forma satışları, reklam gelirleri düzelir. Trabzon halkının da şu hatası var: Çok konuşuyoruz. Ancak maça gitmeye kalktık mı bedava gitmeye çalışıyoruz. Kimse bilete 20-30 TL vermiyor. Trabzonlu iş adamları da bu işe sahip çıkmıyor. Bir şekilde bu insanlarını da bu takımın etrafında toplamak gerekiyor.

Şampiyonluk golü benden

21 yaşında futbolu bıraktıktan sonra iki sene Almanya’da kalmıştım. Aklım orada kalmıştı. Gençliğin de verdiği hevesle Avrupa’dan gelen insanlara özeniyorduk. O dönemler Türkiye henüz kalkınmış bir ülke değildi. Daha sonra İsviçre’ye gittik. 15-20 seneyi de orada geçirdikten sonra 1992 yılında memlekete göre döndük. Futbolu bıraktıktan sonra 92’ye kadar olan dönemde futboldan çok koptuk. Buraya geldikten sonra futbolla yeniden haşır neşir olmaya başladık. Avrupa’da olduğum dönemlerde zaman zaman gazeteleri takip etme fırsatı bulduk. Benim en büyük hatam Sebatkar olmadım. 60’lı yıllarda Trabzon Lisesi, Sebatspor, İdmanocağı, Trabzonspor, KTÜ’nün katılımıyla Türkiye Üniversiteler Haftası Spor Şenlikleri yapılırdı, ufak bir olimpiyat gibiydi. Beni takviye aldılar, Trabzon Lisesi son sınıftaydım, kaçak oynattılar. Şampiyon olduk, şampiyonluk golünü de ben attım. Yani 60’lı yılların efsanesi bendim. İçimde uhde kaldı.

Kuruluşun temeli 1966’da başladı

1965’te İdmanocağı’nda başladığımda, antrenörümüz Ahmet Suat Özyazıcı’ydı. Hem futbolcu hem antrenördü. Daha sonra 1966’da Trabzonspor kuruldu, renkleri de kırmızı-beyaz oldu. Renkten dolayı İdmangücü ve İdmanocağı arasında renk anlaşmazlığı yaşanınca Martıspor ile birleşildi ve kırmızı-beyaz renkler ortaya çıktı ve İdmanocağı dışarda kaldı. 1967 yılında Türkiye Şampiyonası’ndan döndüğümüzde, Ahmet Suat Özyazıcı da TÜFAD Başkanlığı yapıyordu, taraflar bölündü. Ve bu bölünmeye engellemek için bordo-mavi renklerde karar kılındı. Kuruluş 1967 gibi gözükse de aslında ilk adım 1966’da atılmıştı. 

Özyazıcı’yı dinlemeliydim

O dönemlerde ben Erdoğduspor’a geçtim. Türkiye Şampiyonası’nda Sebatspor’da oynadım, Türkiye ikincisi olduk. Sene 67-68’di. Daha sonra Trabzonspor’a transfer oldum. Antrenörümüz de Erdoğan Gürhan’dı. 1 yıl kadar oynadıktan sonra İstanbul takımlarından teklifler almaya başladım. Hatta o dönem Ahmet Suat Özyazıcı bana şöyle dedi: "Oğlum, büyük şehirlere gitme. Büyük şehirler seni yutar, kaybolursun. Futbolculuğun en iyi çağı 25 ile 30 yarış arası, sen daha 21 yaşındasın." Dinlemedim ve gittim. İstanbulspor o dönem Süper Lig’deydi. Kaya Çilingiroğlu’nun rahmetli babası ikna etti, gittik biz de. Cemil Turan o dönemde henüz Fenerbahçe’ye geçmemişti. İstanbulspor ile Beşiktaş aynı yerde Ortaköy’de antrenman yapıyordu. Gençtik, gençliğin verdiği haylazlık vardı. Ve Ahmet hocamın dediği gibi gittik ve büyükşehir bizi yuttu. Ve futbolu bırakmak zorunda kaldık. Futbolu bıraktıktan sonra Almanya’ya gittim.

Teknik adam otoriter olmalı

Bir de menajerler var. Kaça getiriyor sana, abi bunu alalım edelim. Tamam Kayseri’den alalım kaleciyi ama Okay’ı filan bırakın. Trabzon’da amatör takımlarda onlardan dolu var. Vereceksin buradaki gençlere parayı, doldurduk işte 22 kişiyi. Geçen seneki transferlerde Bosingwa, Mehmet Ekici, Özer, kaleci Hakan. Bana sayın diğerlerini. Cardozo benim futbolcum değil ki, benim santraforum kafama top gelirse vuracak. Trabzonspor’un santraforu dağıtacak, Bursa’nın santraforu Fernandao gibi olacak. 

Yusuf mu Erkan mı?

Ersun Yanal ile devam edilmemeli. Denemişi almam ben. Fenerbahçe’ye her mevkide iki kişi vardı. O kadroyu kim şampiyon yapamaz. Menajer, teknik direktör dediği dedik olacak. Bizde aynı yanlışı Şenol Güneş yaptı, Sadri Şener zamanında. Futbolcu alıyor benim haberim yok. Bu işler böyle olmaz. Trabzonspor’da şu anda izleme komitesi yok. Menajerler geliyor, tavsiye ediyorum diyor, yüzdesini de alıyor. Öyle oyuncular öneriliyor ki Fatih Atik ben tonlarca çıkarırım amatör kümeden. Bir teknik direktörün futbolcunun peşine gittiği nerde görülmüş? Erkan Zengin gelmem diyor, bizimkiler cümbür cemaat peşinden gidiyor. Sonuç ortada, oynamadı işte! Waris gibi oyuncuya 6 milyon Euro gibi uçuk bir rakam veriyorsunuz, tamam 15-20 dakikada oyuncu olunmaz ama bir futbolcunun da yürüyüşünden nasıl biri oyuncu olduğu anlaşılır.

Zeki Demir kimdir?

1948’de Trabzon’da doğdu. İlkokulu Erdoğdu İsmetpaşa İlköğretim Okulu Karma Ortaokulu Liseli Trabzon Lisesi’nde tamamlayan Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. 1965-71 yılında futbola Erdoğduspor’da başlayan Demir Trabzonspor, İstanbulspor, Sebatspor ve Vefaspor’da futbol yaşantısına devam etti. 23 yaşında futbolu bırakarak Almanya’ya giden ve İnşaat Mühendisliği’nde yüksek lisans yapan Demir 2 yıl okutan sonra maddi olanaksızlıktan dolayı tahsilini yarıda bıraktı. Şu anda Fahri Trafik Müfettişliği ve Fahri Av Müfettişliği olarak yaşantısını sürdüren Demir 42 yıllık evli ve 2 çocuk babası. Demir’in ayrıca 1968 yılında KTÜ ve Sebatspor’da şampiyonlukları bulunuyor.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap