Bu kadar transfer yapmasına rağmen yönetim kuruluna eleştiri getirilmesi doğal. Bardağı taşıran son damla ise önemli ve ayrıca skoru değiştirecek oyunculardan kurulu olan takımın Fenerbahçe karşısında Mehmet Ekici'nin frikik atışı hariç gol pozisyonu bulamaması, maçın ikinci yarısında tamamen mahkum oynamasıdır. Ofansif yönden güçlü olan Trabzonspor'un tamamen defansif oynaması korkaklık olarak da yorumlandı. Erkan ile Sefa'nın hücum organizasyonundan çok, kendilerini marke eden Fenerbahçeli oyuncuları marke etmeleri ise işin bir başka boyutu. Erkan Gökhan'ı, Sefa ise Caner'i oynatmamakla görevlendirilince, iki oyuncu da defans ağırlıklı bir futbol sergilemek zorunda kaldı. Bize göre hata buralarda yapıldı. Trabzonspor oynamaktan ziyade oynatmamayı düşündü.

FİFTİ FİFTİ

Divan Kurulu Genel Kurulu'nun gerçekleşmesine birkaç gün kala, seçimin nabzı Selim Pastanesi'nde hızlı bir şekilde atıyor. Dün sabah arkadaşlarla gazeteye giderken Selim Pastanesi'ne uğradık. Hep beraber bir çay içip biraz da Trabzonspor'da yaşanan gelişmelere ilişkin iştişare yapalım istedik. Pastaneden içeri girdik. Gördüğümüz manzara karşısında şaşırdık. Sabah saatleri, üstelik pazar günü olmasına rağmen pastanede kimler yoktu ki? İçeridekilerin çoğu Divan Kurulu üyeleriydi. Her masada bir tartışma ve hararetli konuşma vardı. Köşedeki masada ise Divan Kurulu başkan adayı Nadir Saral'ın önemli destekçilerinden ve savunucularından birisi olan Hasan Kandaz, kadim dostu pastanenin sahibi Selim Akgün ile oturuyordu. Belli ki Kandaz, Akgün'ün oyunu almak için onu ikna etmeye çalışıyordu. Sonunda bunu başardı. Pastanedeki havadan aldığımız izlenim, yarışın 'fifti fifti' gideceği yönündeydi. Kandaz'a "Ne görüyorsun" diye sordum. "Kesinlikle Nadir Saral alır" cevabını verdi. Yine de sandığı beklemekte fayda var. Bakalım milli iradenin teveccühü neresi olacak?

ÖNCE TRABZONSPOR

Hasan Hancıoğlu çok iyi bir Trabzonsporludur. Önceliği Trabzonspor'dur. O adaymış bu adaymış hiç ona bakmaz. Hancıoğlu'nu da aramışlar Divan Kurulu seçimi için. Oy istemişler kendisinden. Dün Hasan Hancıoğlu'nu gördük. Bize "Yahu Divan Kurulu Başkanlığı bu kadar mı önemli, şaşırıyorum, oy istemek için kimler araya sokuluyor! Ben ona buna bakmam, benim için aslolan Trabzonspor'dur. Seçim günü listelere bakıp oyumu ona göre vereceğim" dedi. Haksız da değil. Divan Kurulu'nu bu kadar önemli kılan vaziyet ne acaba? Hancıoğlu gibi bizler de merak ediyoruz.