Trabzonspor Aralık Olağan Genel Kurulu için başvurular Divan heyetine yapıldı. Bunlarda her şey normal fakat anormal olan bazı rivayetler hiç te normal gözükmüyor. Mesela; "Falanca başkanın listesi filancalar tarafından destekleniyor(!)" gibi şayiaların abesliği. Yani o başvuruyu yapan listenin ve başının sanki bu görevi alması için kişiliği ve görev anlayışı yetersiz de, filancanın vesayeti de onun üzerindedir “Merak etmeyin(!)” gibi listeleri aşağılayıcı rivayetler. Vaka, müteşebbislerin geçmişte bu konuda tecrübe ve emek sahibi kişilerin tavsiyelerini ve oylarını talepleri son derece normal, hatta vefa ifadesidir.

Esas konu, birileri kendiliğinden vesayet sahibi imiş gibi olmayan vasilik sıfatlarını piyasaya bazı ağızlarca tedavül ettirmeye çalışırlar ki, işte bu gülünç. Neyse ki bu konuda, bir aday arkadaşımız "Üzerimizde hiç kimsenin vesayetini kabul etmeyiz" diyerek, vesayet ithamını reddetmiştir. Tabii ki yeni oluşturulan listelerde bu zamanda zor durumdaki Trabzonspor'un bir an önce düze çıkması için bidayette görev yapıp, bu kulübün rahle-i tedrisatında tecrübe sahibi kişilerden bir kaçının tecrübesi ile listelerde bulunması fevkalâde doğru ve belki de olması gerekendir.

Endişe edilen şu ki; bu isimleri listesine dahil etmek isteyen başkan adayları, bunların kendi üzerlerinde söz sahibi olmaları endişesinden rahatsızlık hissedebilirler, ki bence endişeleri yersizdir. Bu insanlar da elbette yerlerini bilecek kimselerdir. Bir de bu şeklin tersine, yani listelerinde tamamen yeni isimleri görüp bizatihi "Hegemonya kurup, egemen olmak" istemelerine ise tek kelime ile “Tahakküm” denir. Bunun siyasetteki modeline de "Diktatörlük” denir. İskambil kâğıtlarındaki Valelerin görüntüsü gibi ne taraftan baksanız “Başkan hakimiyeti” olan görüntü modelinde "Ben ne dersem o olur, diğerleri figürandır" anlamı çıkar, ki buna herkes tahammül etmez sonradan yönetimlerde çatırdamalar olur.

Bir de, alacağı kaldığı rivayeten iki buçuk aylık maaş farkı için kulübü mahkemeye verenlerin vasiliğe soyunmalarına ise kargalar dahi gülüyor. Adam halen kendisini önemli adam saydırmak peşinde. Sanki bu milletin aklı kifayet etmiyormuş ta bey(ler) önder olacak. Ha, o zaman “Kendi aklı yetmeyenler lütfen adaylıktan çekilsin” diyelim. Bu meyanda Trabzonspor genel kurullarına her seferinde etki etmeyi adet edinmiş falanca filanca mafya(!) bozuntusu grupların da artık belinin kırıldığını umarız.

YA DİVAN KURULUNUN VESAYET HAMLESİ; Divan kurulumuz ise kusura bakmasın da, adaylara imzalattırmaya çalıştığı güya "Zorunlu da değil(!)" ifadesi ile bağlama yaptığı o gereksiz ve hiç te şık düşmeyen üç maddelik gizli vesayet taahhütnamesini ise, bu dönemde gürültüye getirip imzalattırmanın da ‘Divan Kurulu’nun vesayet şehveti’ olmadığını kimseye kabul ettiremezsiniz. Aaa, size mi kalmış "Bana ve ekibime üzerimize düşen tüm görevleri tam yapacağımı kabul ve taahhüt ederim... vs." diye adamları vesayet altına almak. Yani, sanki görevini doğru yapmamak konusunda ihtimal ve taahhüdü olanlar da mı var(dı)? Hayret!...