SON DAKİKA



Haber > Gündem > Bu seçimde listeler değil saray ile muhalefet yarı

Bu seçimde listeler değil saray ile muhalefet yarı

20 Eylül 2015 Pazar - 09:50








Erken seçimlere 40 gün kala partilerin milletvekili aday listeleri açıklandı. Yerel seçimlerde bile politik gerilim nedeniyle, neredeyse adayların önemli olmadığı, lider ya da partilerin öne çıktığı bir ortamda, hem de bir erken genel seçimde listeler ne derece etkili olur?

AKP’DE SARAY OPERASYONU

Aday listelerinde en büyük değişimin yaşandığı parti AKP. Partinin yeni yönetimini belirleyen Erdoğan, milletvekili listelerinin oluşmasında da tek söz sahibi oldu. Listeye sinen ana tema, mümkün olduğu kadar geniş bir parti içi koalisyon ile seçimlere gitmek. Bu nedenle partinin adıyla anılan ya da hükümetle ön plana çıkan, ancak ‘3 dönem kuralı’ nedeniyle dışarıda kalan birçok isim listeye dahil edildi. Öyle ki; adı Abdullah Gül’le anılan bazı isimler bile aday gösterilerek; partide birlik havası vurgulandı, psikolojik bir üstünlük kurma yaklaşımı öne çıktı. Hele Ali Babacan gibi ekonomi dünyası için referans bir isim ile Cemil Çiçek ve Beşir Atalay gibi AKP camiasının güvenini kazanmış isimler dikkat çekti! AKP’de 258 milletvekilinden 53’ünün dışarıda bırakılması, çok ciddi bir balans ayarı, düzeltme operasyonu yapıldığını gösteriyor.

CHP’DE LİSTE KORUNDU

CHP’de beklendiği gibi değişen fazla bir şey olmadı. Bir önceki seçimde ülke çapında 50’nin üzerinde ön seçim yapan parti; köklü bir değişme giderek, partide büyük bir kırılma ya da dargınlığa yol açabilecek tartışmalara meydan vermedi. Geçen seçimlere ek olarak yeni vekil zorlanabilecek yerlere önemli bazı isimler getirildi. İstanbul’da Karadeniz ve Alevi adayların bu tür yerlere koyulması dikkat çekti. Son gün parti tabanında da büyük heyecan yaratan ancak adaylık önerilmeyen Abdullatif Şener gibi bir kaç isim listeye katılabilseydi, çok ciddi bir hava yaratılabilirdi.


MHP ve HDP’DE SÜRPRİZ

MHP’de de esaslı bir değişim olmadı. Meral Akşener gibi siyasetin çok popüler bir isminin liste dışında kalması sürprizdi. MHP’de, partiden ihraç edilen Tuğrul Türkeş de içinde, 80 kişilik gruptan 8’i liste dışı kaldı. İzmir’de 2 kadın adayı 2. sıralara çekerek, bu kesme bir mesaj yolladı, erkek imajını kırmaya çalıştı. HDP’de de köklü bir değişim yaşanmadı. Davutoğlu’nun seçim hükümetinde bakanlık önerisini kabul etmeyen EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, bu kez listeye girmedi. Gezi protestolarında polis kurşunuyla öldürülen Ethem Sarısülük'ün ağabeyi Mustafa Sarısülük Ankara’dan aday gösterildi.

LİSTELER HİKAYE

Adaylar özellikle AKP seçmeni açısından çok da önemli değil. Bu nedenle bir çok isim, hiç ilgileri olmayan kentlerden aday gösterildi. Çünkü AKP; bir kitle partisi olmaktan çok, bir kişi partisi konumuna geldi. ‘’Erdoğan ceketini koysa kazanır’’ yaklaşımında özetlenen bu durum, önümüzdeki dönem AKP’nin başını çok yakabilir. Bu seçimde kimin nereye koyulduğu, kimin aday olup olmayacağı belirleyici olmayacak. 1 Kasım, 7 Haziran’da yenilgiye uğrayan Erdoğan ve AKP için varlığını kanıtlama seçimi olacak. Yani yine Erdoğan ve AKP’nin pozisyonu üzerinden bir seçim yaşayacağız. Ki Türkiye siyaseti için büyük bir çıkmaz ya da açmaz, büyük bir sorun bu. Seçim; bir değişim, bir yenilenme fırsatıdır. Elbette seçimler her türlü sürprize açıktır. Ancak muhalefetin bugünkü parçalı haliyle bir iktidar seçeneği zor görünüyor.

LİSTELER HİKAYE


Büyük yanlışlar yapan, ülkeye büyük zararları dokunan, memlekette gerilim yaratıp ayrışma noktasına getiren, her alanda büyük bir yozlaşmaya neden olan, dış politikasıyla komşularda iç savaşa ve büyük insanlık dramlarına katkı veren, özgürlükleri daraltıp askıya alan, hukuku tahrip eden, ülkeyi tek adam yönetiminde bir polis devletine götürmeye çalışan siyasi iktidar var ortada. Partinin ve iktidarın lideri, cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor. Bağlı olmaya ve korumaya yemin ettiği anayasayı sürekli olarak çiğneyerek, anayasada olmayan yönetsel yetkileri fiili durumlar yaratıp kullanarak, ülkeyi belirsiz bir noktaya sürüklüyor. O nedenle bu seçimler de, anayasa ve yasalar çiğnenerek, her türlü kamusal yetkinin ve olanağın bir parti lehine kullanıldığı adaletsiz, haksız ve meşruiyeti (geçerliliği) şimdiden tartışmalı bir seçim olacak.

SEÇMEN KÖRDÜĞÜMÜ AÇMALI

Ama her şeye karşın, memleketin bizzat devletin tepesi tarafından ayrıştırılıp, gerilip, oldu-bittilere zorlandığı bir ortamda, Türkiye ve siyaset kurumu yolunu bulmak zorundadır. Ülke ne kadar iktidar uğruna çatışma senaryolarıyla kaos ortamına sokulmaya çalışılsa da, ‘’istikrar propagandasına haklılık kazandırmak amacıyla’’ kışkırtma ve komplolara açık hale getirilse de, Türkiye bu seçimde oldu bitti ve zorlamalara 7 Haziran’dan daha esaslı bir ders vermek durumundadır. Kaldı ki; son dönemde yapılan ciddi bütün kamuoyu yoklamaları, tek başına iktidardan 7 Haziran’a göre daha uzak olunduğunu, Erdoğan yönetiminin kan kaybının sürdüğünü ortaya koymaktadır. Seçmen uzlaşma istemini daha güçlü bir biçimde istemektedir.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap