SON DAKİKA



Haber > Gündem > Elinde çekiçle gezen, karşısındakini çivi zanneder

Elinde çekiçle gezen, karşısındakini çivi zanneder

20 Şubat 2017 Pazartesi - 09:00








Geleneklerini genleriyle taşıyan bir milletiz!

Tarihin her döneminde yönetme gücümüz, hem azametimiz olmuş ve hem de felaketimiz! Bugün bize çok da anlamlı gelmeyen bir “Kut” anlayışının asırlarca felaketini yaşamışız! Nedir bu kut anlayışı, açıklayalım: Yönetmek için başa geçen hükümdar adayının ölümü üzerine, mirasçıları olan oğulların tek başına yönetimi ele geçirmek için aileden herkesi öldürme ihtirası!

Bunun, öldürmeden başka bir yolu yok mudur? Vardır belki ama bulunamamış işte! Hunlardan Büyük Selçuklulara, Anadolu Selçuklulardan Osmanoğulları’na kadar hep böyle gelmiş, böyle uygulanmış, böyle yok edilmiş onlarca masum insan! Sırf hükümdar adayının yakını olduğu için, iktidara ortak olmasın diye koyun gibi boğazlanmış! Ne zamana kadar! Elbette ki; Cumhuriyet dönemine kadar! Cumhuriyetle; yönetme gücü kişilerden alınıp millete verilince, uygulama değişmiş ama niyet değişmemiş! Bu sefer yönetmek için iktidara gelenler almış hükümdar yakınlarının yerini! Cumhuriyet’le “şehzade infazları” durmuş ancak yönetmek isteyenler, bu kez yönetenlerin yerine geçmek için türlü oyunlar içinde olmuşlar!

Darbeler, ihtilaller, bildiriler hep bu yüzden yapılmış! Nereye kadar devam edeceği bilinmeyen bu bitmez tükenmez çekişmeler içerisinde bizler; doğan her güne sıkıntıyla başlamanın normal sayılması gereken bir ülkede yaşamaktayız! Bazen, en yükseklerde bulunan devlet yöneticilerine “özgürlüğümüzün gereği zannederek” hakaret edenlerimiz olabildiği gibi; bazense, en yüksekte bulunan devlet yöneticilerince azarlanır, hakarete uğrayabiliriz!

Nasıl mı? İşte aynen şöyle; Bilindiği gibi yakın bir gelecekte, ülkemizde bir referandum uygulaması yapılacaktır. Kimilerine göre rejimin değişeceği, kimilerine göre ise sistemin değişeceği açıklamalarının birbirine galebe çalmaya başladığı bu günlerde; sistemin değişeceğini ifade edip buna inanılmasının doğru olacağını iddia eden devlet yöneticileri bununla da kalmayarak, söylediklerine inanmayanları “terör örgütleri ve terörist niyetlerle” eşdeğer sayan açıklamalar yapmaya başladılar!


Bir vatandaş olarak; meclisimizin yapma kararı aldığı referandum için; “Evet ya da Hayır” hakkının kullanılmasında taraflar kendilerince bunun sebeplerini, faziletlerini, bedellerini milletin anlayacağı şekilde açıklayabilirler! Aklın yolu da zaten bunu emreder! Yani bu değişiklikle; anlatılmaya değer hiçbir şey getirilemediği için mi böyle suçlamalarla halkın karşısına çıkılıyor!

Anlamak mümkün değil! Bu geri tepecek tehlikeli bir silahtır, yaşarsak hepimiz göreceğiz! Ancak, “benim dediğim gibi düşünmezsen sen teröristsin, terör örgütü ile birlikte hareket içindesin” suçlaması, farklı düşünme hakkı olan vatandaşlarımızı, peşinen haksız ve mesnetsiz olarak itham etmektir!

Devletimiz, kendisinin vatandaş olarak önümüze koyduğu tercihte bulunma hakkının bir tarafını terörist olmak olarak tanımlayacaksa, o zaman bu tercihi bizzat kendisi vatandaşı terörist ilan etmek için mi önümüze koymaktadır! Bu hepimiz için bir felaket olmaz mı?

Buna inanmak istemiyorum! Hem de devletin büyük büyük makamlarınca yapılırsa bu itham, daha bir acı, daha bir üzücü değil midir? Kimsenin buna hakkının olduğuna inanmıyorum! Yol yakınken uyanalım, uyaralım diyoruz! “Elinde çekiçle gezen, karşısındakini çivi zannederse” rejimin adı ne olur, hiç düşündünüz mü?

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap