İşte Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı o açıklama;

 

"Ekonominin rasyonel işleyişiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan finans hareketlerinin ve buna bağlı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntılar elbette hepimizin canını yakıyor.

 

Hükümet olarak gereken adımları atıyoruz. Stokçuluk ve fahiş fiyatla milletimizin günlük hayatını zorlaştıranlar hakkında bakanlıklarımız ve ilgili kurullarımız harekete geçmişlerdir. Meclisimiz de stokçular konusunda geçtiğimiz hafta kabul ederek bu mücadeleye katkı sağladı

 

Asgari ücrette yüzde 50'nin üzerinde artış yaparak en düşük gelir rakamını 4 bin 250 liraya çıkardık. Asgari ücretten alınan damga ve gelir vergisini kaldırarak işverenlerimizin yükünü de 450 lira azalttık. 

 

Kurdaki dalgalanmayı durdurarak nisbi bir istikrarı sağlamak için serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde yeni araçları devreye alıyoruz. Şimdi sizlere bu çerçevede önümüzdeki günlerde hayata geçirdiğimiz yeni tedbirleri başlıklarıyla ifade etmek istiyorum. Daha sonra ilgili kurullarımız detaylı bilgileri kamuoyu ile paylaşacaklardır.

 

Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Dövizin muhtemel getirisine Türk lirası varlıklarda kalarak ulaşılmasını sağlayacak bu yeni araç şöyle işleyecektir. İnsanlarımızın bankadaki Türk lirası varlığının mevduat kazancı kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek ama kur getirisi mevduat gelirinden üzerinde kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek. Bu üstelik kazanç stopaj vergisinden de muaf tutulacak. Ayrıca Türk lirası varlıklarının yeni bir döviz talebi oluşturmayacak şekilde değerlendirilmesini temin edecek araçları devreye alacak. Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın kur daha yüksek olacak diye mevduatını dolara geçirmesine ihtiyaç kalmayacaktır.
 

Enerjiye yatırım kapsamında Tuz Gölü'ne 30 doğal gaz deposu daha inşa edilecek

 

KARADENİZ doğal gazı derin deniz operasyonu olarak en kısa sürede çıkarılan doğal gaz kaynağı olarak tarihe geçecek. Enerjiye yatırım kapsamında Tuz Gölü'ne 30 doğal gaz deposu daha inşa edilecek.

 

Enerjiye yatırım kapsamında Tuz Gölü'ne 30 doğal gaz deposu daha inşa edilecek

 

AKDENİZ ve Karadeniz'de enerji aramasını kurduğu arama ve sondaj filoları ile hızlandıran Türkiye, ilk müjdeyi geçen yıl Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası'ndan aldı.

 

İlkini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın duyurduğu doğal gaz rezervi peş peşe gelen müjdelerle 540 milyar metreküpe ulaştı. Doğal gazın çıkarılması için kuyu açma, karaya taşınması için denize boru döşeme ve çıkarılacağı nokta olan Filyos'ta tesis kurma işlemleri de hızlandı.

 

Zirve yılı 2026

 

Bu çerçevede deniz hattında ilk boru kaynağının 2022 baharında gerçekleştirilmesi planlanıyor. Söz konusu çalışmalar hummalı bir şekilde sürerken 2023'de evlerde kullanıma sunulması beklenen Karadeniz doğal gazı için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez şunları söyledi:

 

"Dünyada birkaç açıdan rekor kıracak bir proje olacak. 2023 yılı itibari ile evlere dağıtımı gerçekleşecek olan doğal gazın derin deniz operasyonu olarak nitelendirilen operasyonlarda en kısa sürede çıkarılmış olan doğal gaz kaynağı olacak" bilgisini verdi.

 

Karadeniz'de bulunan doğal gaz rezervi 2026'da ise üretimin en yüksek noktasına çıkacak. 540 milyar metreküplük doğal gazla 20 yıl boyunca Türkiye’deki hane halkının doğal gaz ihtiyacı karşılanacak." 

 

Tuz Gölü'ne 30 yeni depo

 

Türkiye, enerji de depolama alt yapısına da önemli yatırımlar yapıyor. Tuz Gölü yakınlarında dünyanın en büyük doğal gaz deposunu inşa edilirken Kızılırmak nehrinden taşınan basınçlı sular ile Tuz Gölü'nde bulunan tesislerin altına bir Eyfel Kulesi (300 metre) sığacak şekilde depolar inşa edildi. Mevcutta bulunan 10 adet depoya 30 depo daha eklenecek.