SON DAKİKA



Haber > Gündem > Erdoğan'dan flaş Cemal Kaşıkçı teklifi

Erdoğan'dan flaş Cemal Kaşıkçı teklifi

23 Ekim 2018 Salı - 13:29




Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün AK Parti grup toplantısında canlı yayında kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin Suudi Arabis





Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti grup toplantısında Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin detaylar paylaştı. Erdoğan "Bugün buradan bir çağrı yapıyorum; çağrım Kral ve üst yönetime... Olayın cereyan ettiği yer İstanbul'dur. 18 tutuklunun yargılanmasının İstanbul'da yapılmasını teklif ediyorum." dedi.

Erdoğan'ın bugünkü canlı yayını sadece Türkiye değil dünya medyası tarafından da merakla bekleniyordu. Erdoğan, Cemal Kaşıkçı olayının perde arkasına dair 'salı' günü konuşacağım demişti. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:

CEMAL KAŞIKÇI AÇIKLAMASI
Cemal Kaşıkçı 28 Eylül Cuma günü saat 11.50'de evlilik işlemleri için Suudi Arabistan Konsolosluğuna gidiyor. Bu ziyaretin cinayeti işleyen ekibe haber verdiği anlaşılıyor. Konsolosluk görevlilerinden bazılarının ülkelerine gitmeleri, hazırlıkların orada yapıldığına işaret ediyor. 1 Ekim'de saat 16.30'da Pazartesi günü 3 kişilik ekip tarifeli seferle İstanbul'a iniyor. bu arada Başkonsolosluktan başka ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova'da keşif çalışmaları yapıyor. 2 Ekim'de başka ekip gelip, otele yerleşiyor. 9 kişilik üçüncü ekip de bir başka otele hareket ediyor. Toplam15 kişilik bu ekip sabah 09.50 ile 11.00 arasında ayrı ayrı gelip buluşuyor. Önce konsolosluğun kamera sistemindeki hard-disk sökülüyor. Cemal Kaşıkçı 11.50'de aranıp randevusu teyit ediliyor. Kaşıkçı 13.08'de konsolosluğa yaya olarak giriyor. Bu saatten sonra da bir daha haber alınamıyor. 

Akşam saat 17.50'de resmi makamlara nişanlısı tarafından konsoloslukta zorla alıkonulduğuna dair başvuru yapılıyor. İlgili birimler tahkikat başlatıyor. Bölgedeki kameraların incelenmesi sonucu Kaşıkçı'nın çıkmadığı kesinlik kazanıyor. Diplomatik dokunulmazlıkları olduğu için fiili bir işlem yapılamıyor. Emniyet ve istihabarat birimlerimiz hadiseyi araştırmayı başlarken, savcılığımız da soruşturma açıyor. Araştırma ve soruşturma derinleştikçe çok ilginç bilgiler çıkıyor.  Cinayetin olduğu günün arefesinde 15 Suudi güvenlikçi, adli tıpçının ülkemize geldiği görülüyor. 

Meselenin üzerindeki sis sulutu kalktıkça diğer ülkeler harekete geçti. Suudi Arabistan kralı 14 Ekim'de yaptığımız ilk görüşmede elimizdeki bulguları anlattım. Kralın talimatı ile konsolosluk binasına giren ekiplerimiz araştırma yaptı. Başkonsolosun kifayetsizliğiyle ilgili krala bir şeyler söyledim. Ertesi günü başkonsolos görevinden alındı. Cinayetten 17 gün sonra Arabistan öldüğünü resmen kabul etti.


Cinayetin kabulün ardından kralla yapılan ikinci görüşmede bana 18 kişinin tutuklandığını söylendi. 15 kişi artı 3 kişi zaten konsoloslukta görevli olan kişiler. Türkiye olarak uluslararası hukuka uygun yürüttük. Töhmet altında bırakmak çeşitli medya organlarında kampanya yürütüldü.  Ülkemizini itibarına yönelik sukast girişimleri bizi gerçekleri alıkoyamaz.

ERDOĞAN'DAN KAŞIKÇI SORULARI
Mevcut bilgiler ışığında herkesin kafasını kurcalamaya devam ediyor.
15 kişi cinayet günü niçin İstanbul'da toplanmıştır?
Konsolosluk binası günler sonra niçin açılmıştır
Cesedi niçin hala ortada yok?
Cesedin teslim edildiği yerli işbirlikçi kim?

Siyasi cinayet olduğuna göre diğr ülkelerdeki suç ortaklarının da soruşurtaya dahil edilmesi gerekiyor. Meselenin sonun akadar takipçisi olacak onun gereğinin yerine getirilmesini sağlayacağız.

İSTANBUL'DA YARGILANSIN
Bir çağrı yapıyorum; Suudi Arabistan Kralı başta olmak üzere üst yönetimedir. Olay İstanbul'da olmuştur. Bu 15 + 3 kişinin yargılanmasının İstanbul'da yapılması teklifimdir. Takdir kendilerinin, bu benim teklifim.

KİMİ HUSUSLARDA FARKLI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ GÖRÜLÜYOR
Gündemdeki bir diğer konu af ve and tartışmaları arasında gerçekeleşen hadiselerdir. Türkiye 15 Temmuz ile birlikte pek çok konuda olduğu gibi siyasi işbirliklerine girildi. Bu işbirliğinin çok katkısı olmuştur. Çok verimli bir ittifak örneği sergiledik. Parti yönetimleri olarak milletimizin sesine kulak verdik. Yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda ittifak içinde olmak her konuda aynı çizgiyi takip etmesini gerektirmiyor. AK Parti ve MHP ayrı partilerdir. Farklı düşündüğümüz konularda herbirimiz kendi yolumuzu takip ederiz. MHP ile af, and, emeklilik konusunda farklı düşündüğümüz görülüyor. Biz bu farkları yapıcı bir dille ifade etmeye çalıştık.


DEVLET KİŞİLERE İŞLENEN SUÇLARA KARŞI AF YETKİSİNE SAHİP DEĞİLDİR
Politikalarımızı sonuna kadar savunuruz ama kimseye saygısızlık etmeyi aklımızdan geçirmeyiz. Bizim siyaset tarzımızda da böyle bir uslüp yoktur. Af meselesi gündeme geldiğinde arkadaşlarıma talimat verdim. Böyle bir düzenlemenin milletin vicdanını rahatsız edeceğini gösterdi. Teklife sıcak bakmadığımızı anlatmaya çalıştık. Temel ilke devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisine sahip olabilir ama kişiye karşı işlenen suçları af yetkisine sahip değildir.

NE İSİM NE DE KURUM OLARAK KİMSEYİ HEDEF ALMADIK
Bir defa şunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Eğer adalet mülkün esasıysa o zaman biz bu mülkü ayakta tutmak için adil savranmaya mecburuz. Kalkıpta uyuşturuc baronlarıyla torbacılık yapanları bir araya getirmek ayrı ayrı değerlendirmek bunu anlamak mümkün değil. Biz baronlarla da torbacılarla da içenlerle de mücadele ediyoruz. Hiçbir dönemde  uyuşturucuyla mücadelede bizim iktidarımız döneminde olduğu kadar yoğun bir mücadele verilmemiştir. Şu anda 50 binin üzerinde uyuşturucu mahkumu var. Allah aşkına bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? Efendim neymiş aldatılmış. Ne demek aldatılmış.

KATİLLERE Mİ KADER MAHKUMU DİYECEĞİZ
Bu çocuk mu? Bunlara mı kader mahkumu diyeceğiz. Katillere mi kader mahkumu diyeceğiz. Hırsızlık, bunları yapanlara mı diyeceğiz. Cezaevinden çıkarıyorsunuz daha fazla hırsızlık yapmaya devam ediyor. Biz  devlete karşı işlenmiş suçlarda ne yapılması gerekiyorsa yaparız. Biz devlet olarak bir katili affettiğimiz zaman maktulün ailesini bunu nasıl anlatacağız? Aynı şekilde emeklilikte yaşa takılanlar diye ifade edilen meselede ülkemizin kaldıramayacağı bir yükün fotoğrafı çıktı. Bunun kararını Meclis verecektir. Bizim kimseyi ne kurum ne de isim olarak hedef almamız söz konusun değildir. Sosyal medyadaki açıklamaların yanlış anlamadan kaynaklandığını düşünüyor ve üzülüyorum.

"İSTİKLAL MARŞI DIŞINDA ANT TANIMIYORUZ"
Andımız konusunda Türkiye'yi haketmediği bir tartışmaya sürükleyen bu karar bazı hastalıkların hala yaşadığını gösteriyor. Andın ilk halini, Türk Ocaklarını kapatmasıyla, üniversiteleri perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. İnsanları kafataslarına göre sınıflandıran çalışmaları destekleyen bu kişi aynı zamanda Türkçe ezan zulmünün de mimarıdır. Bize göre milletimizin en büyük ve en etkili andı İstiklal Marşımızdır. İstiklal Marşımız dışında bir ant tanımıyoruz, tanımayacağız. Türküm... Türküm ben. Ama şunu söyleyeyim ben Türkçü değilim. O başka bir şey bu başka bir şey. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır, yok. Her etnik unsur, kendi etnik unsuruyla iftihar edebilir. Ama cılık cılık etmez, mesele bu. Sizin Türkçülük yapma hakkınız var o zaman benim Kürt vatandaşımızın Kürtçülük yapma hakkı doğar. Türkiye Cumhuriyeti devleti 81 milyonun devleti olduğunu göre sembolik unsurlarımızın hepimizi kucaklaması gerekir. Ortaya koyduğumuz fotoğrafta tep tipçi bir rejim özentisinin çocuklarımıza her sabah  okutulmasında fayda var mıdır? 

BAHÇELİ İÇİN: BUNA YOL ARKADAŞIMI FEDA ETMEM
Ben ayrımcı değilim diyeceksin, yıllarca bakanlık yapmış arkadaşımıza bir taraftan hakaret bir taraftan tehdit savuracaksın. Benim bakanımın arkasında bizler varız. Doğrusu bakanımıza yönelik bu tehdidi ve hakareti gerçekten bir genel başkana yakıştıramadım. Bu çok üzücüydü. Buna yol arkadaşımı feda edemem. Benim arkadaşımın yakından uzaktan ırkçılıkla alakası yok. Kökeni Kürt olabilir, bu millete hizmet etme aşkını yaşamış bir arkadaşımızdır. Neden hedef saptırıyorsunuz. Bu bakanımızın şehrine ve ülkesine büyük hizmetler yaptığına şahidiz. Hiçbir arkadaşımızın tehdit edilmesine göz yumamayız. Bizim Türklükle bir sıkıntımız yok."


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap