CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın milliyetçilikle ilgili sözlerinden dolayı özür dilemesini istedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Antalyada 2B arazileri konusunda yapılan eyleme değindi. Kılıçdaroğlu, Antalya halkı huzursuz, köylüler huzursuz. 2B uygulamalarından ötürü rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. En son Deftedarlığı bastılar. Hükümetten ses yok. Sultanbeylide Karadenizde Akdenizde, Egede tarihsel bir sorun çözülmesi gereken bir sorun ama kendisi sorun olmaya başladı dedi.
Kılıçadoroğlu, 7 milyon orman köylüsü olduğunu belirterek, Belirlenen rayiç bedelleri üzerinden arsaları almaları imkansız böyle bir paraları yok diye konuştu.
Antalyada muhtarların kendisine gelerek belirlenen rayiç bedellerin kişiye göre düzenlendiğini söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, Adaylı köyü AK Partili milletvekilinin köyü. Rayiç bedel 8 lira, vekilin başka bir köyü var. Rayiç bedel 8-10 lira. En fazla 12 lira. AKP İl Başkanının köyü. Burada en yüksek rakam 13 lira. Aynı yerde gariban, arkası olmayan köylünün yerine en düşük bedel 40lira. Rakamlar 80-120 lira arasında belirlenmiş. 8 lira 120 lira. Allah aşkına bunlarda vicdan var mı? Allah korkusu var mı? Bu rayiç bedelleri CHPli bürokratlar düzenledi diyorlar. İnsan biraz utanır CHPli bürokrat mı bıraktınız. Buradan 2B mağdurlarına sesleniyorum; sizin Ankarada, TBMMde temsilciniz, sizin sözcünüz CHPdir. Direnin kazanacaksınız. Her türlü çabayı harcayacağız köylü rahat edecek 2Bden para bekliyorlar. Ne verdin ki ne bekliyorsun? 10 yıl önce domates 1 lira şimdi 1.20lira. Köylüde ne bıraktınız şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğanın milliyetçilikle ilgili sözlerine değinen Kılıçdaroğlu, Öyle bir laf etti ki kıvırmaya başladı. Grup toplantısının büyük bölümünün bu konuya ayırdı. Ama fazla kıvırma belin hasar oluşursa kabahatlisi ben olurum dedi.
İnsanın insan olmasından kaynaklanan hakları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu hakkın evrensel anlamda hukukun güvencesi altına alındığını söyledi. Kılıçdaroğlu, İnsanı siyaseten ötekileştirmek hiçbir CHPnin düşüneceği olay değildir. Biz insana böyle bakarız. İnsan kimliğini, rengini, anne babasını, kardeşini seçme özgürlüğüne sahip değildir. Onun için bu haklar bütün ulusların kabul ettiği büyük mücadeleler sonucu elde ettiği haklardır. O yüzden insan annesiyle babasıyla, milletiyle inancıyla gurur duyar. Gidin köyün kahvesinde oturun sorun Sen milliyetçilikten ne anlıyorsun diye. O da milletimi seviyorum, bayrağımı seviyorum, milliyetçilikten anladığım budur benim der. O ne anlıyorsa milliyetçilikten bende CHP Genel Başkanı olarak aynı şeyleri anlıyorum Bir insan renginden inancından köyünden utanmaz hele hele milliyetinden hiç utanmaz. Niye utansın? dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın sözlerinin AK Parti yöneticiler tarafından sürekli düzeltildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: Artık alay konusu olmaya başladı Sayın Başbakanımız öyle değil böyle demek istiyor diye. Ama öyle bir laf etti ki kimse düzeltmiyor. Başı da belli sonu da belli. Öyle bir laf etti ki düzeltilecek tarafı yok. Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık diyor. Antropoloji ile ilgili dergiler gösteriyor kendisini kurtarmak için. Elli dereden su getiriyor. Geçmiş olsun. Sen ancak bu milletin önüne çıkıp açık yüreklilikle özür dileyeceksin. Antropoloji bölümü var. Haberi var mı yok mu bilmiyorum. Bir dergi tutturmuşlar. Bırak dergiyi. Dil, tarih Coğrafya Fakültesi var. Bölümü var bu işin, Etnik kimlik üzerinden inanç üzerinden siyaset hayır. Ben her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum dersen orada dur arkadaş sen bunu söyleyemezsin. Ama bugün kıvırmaya çalışıyor, düştüğü kuyudan çalışıyor. Neymiş kapsayıcı milliyetçilik anlayışından bahsediyor. Sevsinler senin milliyetçilik anlayışını. Rizede aynı şeyleri söyleyeceğim demiş. Sen Rizede eğilip bükülmeden Ey Rizeliler ben her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldım çiğnedim diyecek misin? Bakayım Rizeliler sana ne diyecek. Bakalım Rizeliler ne söyleyecek. Takdir Rizelilerin. Rizeliler dinleyip karar verirler. Ettiği laf yutulacak laf değil. Ancak ve ancak çıkacak milletten açıkça özür dileyecek. Bir laf ettim kusura bakmayın diyecek. Bunu yapacak.