SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kimyaları bozulan kimya mühendislerimiz

Kimyaları bozulan kimya mühendislerimiz

01 Şubat 2016 Pazartesi - 10:05








Trabzon Kimyacılar Odası Bölge Başkanlığı’nın kongresindeki acı anlatımla sunulan, bir dramın gerçekliğidir. İnsanoğlunun her saniyesinde olan, hatta Tıp’ın da önündeki bu meslek grubuna karşı yapılan bir düzenlemenin hazin öyküsüdür ki... Ülkemizdeki irili ufaklı 169 üniversiteden yılda mezun olan 40 bin kimya mühendisinin hangi amaç, hangi gaye ile mesleklerinden uzaklaştırılıyor... Uzaktan bakıldığında kimi garson, kimi çaycı, kimi bahçıvan, kimi depo bekçisi olarak görüldüğünde; mezunlarının yüzde 5’i iş sahibi olduğuna göre... Şimdi siyasi irade öylesine bir düzenleme yapıyor ki... Haydi hiç değilse Trabzon KTÜ’den mezun olan fakat hala iş bulamayan kimya mühendislerimiz anısına bu hayati konuya bir bakalım. Bakalım da, Trabzonlu vekillerimize soralım. Soralım da, bu pırıl pırıl işsiz mühendisleri karanlıkta dolaştırmanın hüner olmadığını; asıl hünerin, onları kendi dünyalarında arzu ettikleri ışıkla, güneşle buluşturmak olduğunu anlatabilelim...

NEDİR BU DÜZENLEME?

Hükümetimiz der ki; “2 yıllık yüksek okul bitiren veya 4 yıllık okul bitirenlere 69 saatlik kurslarla fabrikalarda, uçucu gaz taşıyan veya sıkıştırılmış gaz taşıyan, hatta petrol taşıyan tankerleri denetlemek için kontrol memuru kadrosu açılacak.” Binlerce elementin ne olduğunu bilmeyen, yan yana geldiklerinde nelere mal olacağını hesap edemeyen, adı kimyadaki tüm canlıların önünde hayatı şekillendiren böylesine önemli bir bilim dalında asıl mezunlar dururken... Acaba bilirler mi vekillerimiz MONTESGUİEU ne demiş? “Bir kişiye yapılmış haksızlık bütün topluma yönelmiş bir tehdittir.” Her yıl bir tane değil, 40 tane kimya mühendisi mezun olduğuna göre, ortada verilmiş binlerce oy varken, sonrasını kim hesap edecek?

DANIŞTAY NE KARAR VERMİŞ?

Kimya ile ilgili ne kadar sivil toplum kuruluşları varsa; Türk Kimya Odaları Birliği Başkanlığı, bu adaletsiz düzenleme hakkında Danıştay’a dava açmışlar. Ne acıdır ki; Danıştay akıllara durgunluğu bırakın, insanı hafıza kaybına uğratacak bir ara karar vermiş. Ne demişler? “Efendim bu işleri Almanya’da lise mezunları yapıyor.” Allah için doğru fakat demiyorlar ki; Alman sanayisinde her fabrika, kimya ile ilgili her tesis gramerinden yasalara bağlı. En küçük ayrıntıların hesabı ile yapılıyor. Onun içindir ki, Almanya’da 40 senede bir fabrika bile patlamaz, bir tesis bile alev almaz. Öyle olsa bile bu işe talip olacak (atıyorum turizm mezunu kardeşimizden 77 bin adım önde olan) hakiki kimya mühendislerimiz varken, merak ederim asıl amaç nedir? Şimdi Osmanlı’nın en reformcu sultanı Abdülmecit sağ olsaydı bu düzenlemeye ne derdi? Üstelik de dünyada bugüne dek verilen Nobel ödüllerinde, bir tane Edebiyat ödülü verilmişse, 5 tane Tıp ödülü verilmiş, lakin karşılığında 10 tane Kimya ödülü verilmiştir. Bizse bu tür yaklaşımlar sonucu Sayın Aziz Sancar’ı hemen unutmuşuz.


NE YAPSIN SAYIN ŞADAN DEMİR?

Bir söyleşide üzgün bir söylemle; “Bütün bu olumsuzlukları kamu adına yetkililere anlatırız, gecemizi gündüzümüze katarak raporlar hazırlarız, ancak ne fayda?” Tıpkı Konfüçyüs deyimi ile parmağımla yetkililere sorunları ve de kimyanın bir doktora dahi ne kadar lazım olduğunu gösteriyorum, ne yapayım onlarsa benim parmağıma bakıyorlar. Kimya mühendisi olmadığıma üzülmedim. Üzüldüğüm nokta; bu işin uzmanlarının feryatları içesinde, Atatürk’ün “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işe neler engel olur diye düşünürüm” demesi gibi; engelleri kaldırdın mı, iş kendi kendine yürür. Bunu Sayın Şadan Demir bilir de, vekillerimiz ne uğruna bilemezler? İşte ona üzülürüm, ya sizler!...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap