SON DAKİKA



Haber > Gündem > Öyle bir devlet öyle bir millet ki!...

Öyle bir devlet öyle bir millet ki!...

18 Ocak 2017 Çarşamba - 07:30








İslam Coğrafyasının başındaki en büyük bela hep mezhep savaşları olmuştur. Emperyalizmin İslam ülkeleri üzerindeki emellerini gerçekleştirmek içinde çeşitli örgütleri bu noktada kullanmaya devam etmiştir ve etmektedir.

İşte Türkiye Cumhuriyetinin, Türk milletinin İslam dünyası için ne kadar önemli olduğu da bu noktada çok önemli olmuştur.

Yol göstericidir…

Uyandırıcıdır…

Bütün İslam dünyasına da örnektir…


Vatikan’ında…

Washington’ında…

AB’ninde korkusu budur.

Dünyaca ünlü sosyolog Prof. Dr. Ali Mazrui,Müslüman ülkelerin kendine has sorunları olduğunu Türkiye’nin İslam dünyasında daha büyük bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtirken “Onlarda liderlik görmek zor. Elimizde sadece Türkiye kaldı’’ şeklindeki sözleri çok anlamlıydı...

O nedenle mezhep savaşları ile kendi kendini yiyip bitiren İslam dünyasında Türkiye Cumhuriyeti örnek ve kilit ülkedir...


İşte Ortadoğu’da yıllardır yaşanan savaşların, Müslüman’ın Müslüman’a savaş açmasının, birbirini yok etmeye çalışmasının nedeni mezhepçilik fitnesinden başka bir şey değildir...

İşte bu nedenledir ki değişen dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti küresel güçlerin karşısındaki en büyük engeldir.

Bugün Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler karşısında Türkiye kendi sınırlarını da korumak için kayıtsız kalmaması ve dik durması nedeni ile hedef olunmuştur.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin pes etmesi demek Ortadoğu coğrafyasının da tamamen tükenişi bu tükeniş ile Türkiye’nin Güneydoğusu’nda kopmalar ve ülke sınırlarında uydu bir devletin hayata geçirilmesi olacaktır.

Yani Ortadoğu’da yaşanan mezhep savaşları emperyalistlerin büyük bir oyunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Mezhepleri farklı olan Müslümanların birbiri ile konuşmayıp, birbirini kafir ilan etme noktasına gelmeleri ve savaşmaları büyük oyunun en önemli kilometre taşıdır.


Ama baktığımız zaman Türk devletleri tarih boyu buna hiç müsade etmemişler. Türkiye’de şu an mezhebi farklı diye kimse bir Müslüman’ı ayırt etmez. Bu bizim geleneklerimizden gelir.

O nedenle Haçlı zihniyetinin mezhepler vasıtası ile  Müslüman dünyası içinde çıkardıkları fitneye engel olacak güç Türk milletidir.

Dünyada Müslümanlığı en iyi, en güzel şekilde yaşayan, asla mezhepçilik  yapılmayan, mazlumların gür sesi olmaya devam eden tek adres Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türk milletine emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nden başka bir devlet değildir...

Bakın Balkan Savaşları sırasında Mehmet Akif’in ‘millet=ümmet’formülü ön plana çıkmıştır. Birinci Balkan Savaşı’nda karşımıza çıkan güçler, bir Hristiyan milletler koalisyonuydu:

Bulgarlar, Yunanlılar, Sırplar...


Ortak hedefleri de Müslümanlardı.

Akif’in hem Türklere, hem Araplara yönelik ‘Siz birbirinizin ayrılmaz parçasısınız’ anlamındaki mısraları da yetmedi.

Demişti ki: 

“Türk Arap’sız yaşamaz, kim ki yaşar der, delidir. 

Arap’ın Türk hem sağ gözü, hem sağ elidir.” 


Fakat birinci Dünya Savaşı’nda Şerif Hüseyin’in başını çektiği Arapların, İngilizlerle anlaşması Akif’e göre ‘sağ gözleri, sağ elleri’ olan Türklerin Arap yarımadasından çıkarılmasına katkıda bulunmayı  tercih etmeleri yıkımlarının sömürülenler olmasının ana nedeni olmuştu. 

Mehmet Akif’in şiirlerindeki ‘millet=ümmet’ formülü, Arnavut ve Arap milliyetçiliği karşısında sarsılmışda olsa, Cumhuriyet döneminin başlangıç yıllarında çoğu halde bir ‘temenni’ olarak kaldı ama devam etti. 

‘Millet’ kavramının içine sadece ‘Anasır-ı İslamiye’ yi sokması çok dikkat çekici…

Nedir ‘Anasır-ı İslamiye?’

‘Müslüman unsurlar, milletler’ İşte o nedenle  Müslümanların Anasır-i İslamiye’si (askeri) hiçbir mezhep ayrımı yapmayan Türk milletidir.

Türkiye, Türk milleti  hep mezhep savaşlarına uzak kalmıştır…

Çünkü Mustafa Kemal ideali Arapların ideali değildi…

Bir büyük ulus yaratmaktı.

Bu büyük milletin genlerinde hiç mezhep savaşı olmamıştır. 

Olaya hep Anasır-ı İslamiye gözü ile bakmıştır...

Türk milleti kimliği ırkçı değil bütün kimlikleri altında kucaklamıştır…

Mustafa Kemal TBMM’de 1 Mayıs 1920’de çıkan bir tartışmada bakın neler söylemiştir;

“Efendiler, Burada maksud olan ve Meclis-i âlinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep Anasır-ı İslâmiye’dir, samimi bir mecmuadır. Bunun böyle olduğunu hepimiz biliriz. Hep kabul ettiğimiz esaslardan birisi ve belki birincisi olan hudut meselesi tayin ve tespit edilirken, hudud-u millîmiz İskenderun’un Cenubundan geçer. Şarka doğru uzanarak Musul’u, Süleymaniye’yi, Kerkük’ü ihtiva eder. İşte hudud-u millîmiz budur dedik! Hâlbuki Kerkük şimalinde Türk olduğu gibi Kürt de vardır. Biz onları tefrik etmedik. Bu mecmuayı teşkil eden her bir “unsur-ı İslâm” bizim kardeşimiz ve menafii tamamıyla müşterek olan vatandaşımızdır. Ve yine kabul ettiğimiz esasatın ilk satırlarında bu muhtelif Anasır-ı İslâmiye ki: vatandaştırlar, yekdiğerine karşı hürmet-i mütekabile ile riayetkârdırlar ve yekdiğerinin her türlü hukukuna; ırkî, ictimaî, coğrafî hukukuna daima riayetkâr olduğunu tekrar te’yid ettik ve cümlemiz bugün samimiyetle kabul ettik. Binaenaleyh menafiimiz müşterektir. Tahsiline azmettiğimiz vahdet, yalnız Türk değil, yalnız Çerkez değil hepsinden memzuc bir unsur-ı İslâm’dır. Bunun böyle telâkkisini ve sui-tefehhümata meydan verilmemesini rica ediyorum.”

İşte bu konuşmanın ardından Reis,“Bu mesele hakkında müzakere kapanmıştır”diyerek tartışmaya son noktayı koyarken ‘Büyük Türk milleti’ vurgusunu da yapmıştı. 

Evet sevgili okurlar…

İşte Ortadoğu’da, Müslüman dünyasında uzun yıllardır devam eden savaşlar ve küresel güçlerin oyun sahaları olmaları karşısında Türkiye Cumhuriyeti yara almadan çıkıyorsa bunun nedeni Mustafa Kemal Atatürk’ün temellerini sağlam attığı Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletidir.

Öyle bir millet ki bu millet;

Vatanı, milleti, bayrağı ve din kardeşi için savaşıp şehitlik mertebesine ulaştığında, Peygamberimize komşu olduğuna inanan bir millettir.

Dünyada Arap dünyası da dahil böylesine inançlara sahip bir başka şehitler ülkesi yoktur.

Ne diyor Mehmet Akif şehitler şiirinde;

“Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.”

O nedenle üzerine hangi oyun oynanırsa oynansın yıkılmaz bu millet.. Yıktık dedikleri anlarda küllerinden hep doğar…

17. Devleti kurduğumuz gibi…

Türkiye Cumhuriyeti bu büyük milletin son kalesidir. Ve dünyadaki bütün mazlumların sığınacağı tek limandır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap