Suriye sorununun çözümü için İsviçre’nin Cenevre kentinde tarafların bir araya geleceği toplantı, Türkiye için yeni ve tarihi bir fırsata çevrilebilir mi? ABD ve Batı, başlangıçta özgürlükçü talepler de içeren Arap Baharı’nı, İslam coğrafyasını ehlileştirme amacı güden Büyük Ortadoğu Projesi’ne dönüştürdü. Bu kanlı senaryoda Erdoğan yönetimi de önemli roller aldı.

ÇOK HATA YAPILDI

Irak’ın ABD işgaliyle bölünmesi ve tarumar edilmesinden sonra Libya’ya NATO askeri saldırısı gerçekleşti. Batı çıkarlarına ve Batı kuklası baskıcı Arap yönetimlerine karşı tehdit oluşturan Kaddafi rejimi devrildi. Mısır’da büyük oyunlar sahnelendi. ABD, Batı, İsrail, Türkiye ve bazı Arap ülkelerinin desteğindeki silahlı muhalefet ile paralı-dinci terör örgütleri, Arap Dünyası’nın en modern ülkelerinden biri olan Suriye’yi kanlı bir iç savaşa soktu.

Irak ve Suriye’de önce desteklenen, sonra denetimden çıkan hatta birer orduya dönüşen dinci terör odaklarının ortadan kaldırılmasına yönelik (sözde) uluslararası operasyonlar başlatıldı.

İFLAS

Türkiye; en önemli ve en yakın komşusunun savaş uçağını, ‘sınır ihlali’ gerekçesiyle düşürerek bu dostunu kaybetti. Suriye’de Rusya ve NATO arasında tehlikeli bir rekabete neden oldu. Suriye’den bir ölçüde kendi kendini dışladı. Tetikçi Suudi yönetiminin yanında yer alarak, İran’ı kaybetti.

ABD ve Batı’nın desteğindeki PKK’nın Suriye kolu PYD, sözde en büyük müttefik ABD ile ittifak halinde ortak operasyonlar düzenler hale geldi. Türkiye’nin Irak ve Suriye, daha geniş anlamda Ortadoğu politikası iflas üzerine iflas yaşadı. Bölge ülke ve halklarının acılar yaşamasına, komşuların bölünmesine neden olan bu politikalar, bizzat Türkiye’yi hedef haline getirdi. İçeride ayrılıkçı kalkışmanın büyümesine doğrudan ya da dolaylı destek oldu.

CENEVRE FIRSATI

Şimdi Esat yönetimi, bazı muhalif gruplar, ABD, Rusya, İran, bazı AB ülkeleri, S. Arabistan’ın da aralarında bulunduğu ve Türkiye’nin yer aldığı ülkeler, Suriye’nin geleceğini konuşacak.

Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin acı veren ve küresel güçlerin çıkarlarına hizmet eden hesapsız politikasının, komşularla çatışma durumuna gelen ortamın, uluslararası alanda yaratılan güvenilmez ve savaşçı imajın değişmesi, yani yanlışlardan dönülmesi için büyük bir fırsat bu toplantı.

NEDEN YANLIŞTA ISRAR?

Barış ve uzlaşma arayan, Suriye’nin kendi kaderini demokratik ve bağımsız biçimde tayin edebileceği bir ortamın oluşmasına destek veren, Esat dahil taraflarla konuşup görüşebilen, adım adım güven oluşturan, gerçek bir ağabeye dönüşen, İran ve Rusya ile gerilimi aşacak adımları atabilen yeni bir politika.

Böyle bir olanak varken, hala neden yanlışlarda ısrar? Neden komşularla gerilim? Neden ABD ve Batı’nın kucağına mecburiyet?