Malum olduğu üzere en küçük toplum birimi ailedir. Bir ailede annenin derdi babayı ve çocukları; çocukların herhangi bir acılı ve sıkıntılı durumlara düşmesi anne ve babayı; amcanın, dayının sıkıntıları yeğenlerini üzer. Zira biliyoruz ki; ailenin bireyleri bir elin parmaklarına benzerler ve de etle tırnak gibidirler.. Toplum da, devlet de böyledir. Toplumumuzu, milletimizi yakından ilgilendiren acı olaylardan milletimizin tüm bireyleri ortaklaşa üzülürler. Milletin bir bölümü türlü sıkıntılar içinde acı çekerken, diğer bir bölümünün buna kayıtsız kalabilmesi düşünülemez. Bir göz ağlarken öbür gözün gülemeyeceği gerçeğini, iki gözü birden güldürme mutluluğuna dönüştürmek şart ve de gereklidir...

Saygıdeğer okuyucularımız! Yaşadığımız bu topraklar, dünya üzerindeki yeri itibarı ile gerçekten stratejik bir konuma sahiptir. Bu durum; tarih boyunca bizleri, dış güçlerle her vesile ile hep mücadeleye itmiştir. Tarih boyunca kendi varlığımızı ve vatanımızı korumak zorunda kalmışızdır. Milletimizin kendine olan güveni, sağlam imanı, en güç şartlarda bile onu üstün kılmıştır. Tarih boyunca bu soylu varlığımızı parçalamak, yok etmek isteyenler olmuştur. Şu anda yaşadığımız olaylar, karşı karşıya kaldığımız durumlar bunun bariz örneklerindendir. Her zaman gururla verdiğimiz en güzel, en özel ve en anlamlı örnek Kurtuluş Savaşımızdır. Yedi düvele, karanlıklar içinde pırıl pırıl bir Türkiye’nin doğuşunu seyrettirmiş asil bir milletin evlatları olduğumuzu kimse unutmasın...

Hiçbir menfaat, hiçbir çıkar hesabı, hiçbir siyasi rant devşirme politikaları ve hiçbir siyasi kin ve husumet HDP’li belediyelerin, adeta PKK’lı belediyelermiş gibi davranmaları, kantonlar ilan etmeye kalkmaları karşısında sessiz, kayıtsız, ilgisiz kalamaz. Cizre’de kurtarılmış kanton ilan etmek için bir sürü itin oraya yerleşmesi, hendekler kazma, patlayıcı yerleştirme, barikatlar kurma, güvenlik güçlerine ateş açma eylemleri...

Sanki meşru imiş gibi HDP milletvekillerinin, örgüt mensuplarının çağrılarına uyup oraya girmeye çalışmalarının ne anlama geldiğini, TBBM’nin kürsüsünde vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü koruyacağına yemin etmiş, AK Partili, CHP’li, MHP’li hep birlikte, bunun ne anlama geldiğini söylesinler, tepkilerinin dozunu biz de anlayalım. Açıkça teröristlere destek veren bir siyasi partiye öyle tepki gösterilmeli ki... Ama ne gezer! Siyasi husumetin bu kadarı çok fazla... Adamlar adım adım Türkiye’mizi bölmeye çalışıyorlar, PKK güdümünde bir bölge, bir devlet inşa etmeye çalışıyorlar. Bir kısım medyamız, bir kısım televizyonlarımız, bir kısım kendini her şeyi bilenler sınıfına koyan zevatın, bu durum karşısında destek olmak yerine köstek olmayı yeğlemeleri de, durumun vahametini gösteriyor. Devlet sorumluluğu sadece hükümete, güvenlik güçlerine ait değildir, tüm kurum ve kuruluşlar sorumluluklarını yerine getirmelidirler...