Yılmaz'ın hikâyesi, bir aracının "Borcundan kurtulman için böbreğini satalım" demesiyle başladı.
Kemal Bektaş
Trabzon'da yıllardır borç batağından kurtulmak için çırpınan Recep Yılmaz'ın hikâyesi, bir aracının kendisine "Borcundan kurtulman için böbreğini satalım" demesiyle başladı. Uzun bir süre düşünen ve borcundan kurtularak ailesine iyi bir gelecek sağlamak için böbreğini satmaya karar veren Yılmaz Trabzonda böbreğe ihtiyacı olan ünlü bir işadamıyla 150 bin lira karşılığında anlaşarak ameliyat masasına yattı.
İstanbul'da özel bir hastanede başarılı bir ameliyatla böbrek naklinin gerçekleştiğini, bir yıl da 'çalışamaz' raporu aldığını belirten Yılmaz, şunları söyledi: "Ameliyattan önce bana Trabzonda doğum günü partisi yaptılar. Fotoğraflar çekildik. Bu fotoğraflarla hastaneye gittik. Burada ailece görüştüğümüzü, böbreğimi bunun için kendisine verdiğimi söyledim. Ameliyattan iki gün sonra taburcu olduk. Kendisi sağlığına kavuştu. Bana '1 yıl iş göremez' raporu verdiler. Daha sonra Trabzona geldik ve anlaştığımız paranın yarısını bana verdiler. Geri kalan kısmını ise bugün yarın diyerek beni oyaladılar ve bana daha para vermeyeceklerini söyleyerek tehdit ettiler. Ben onlara ailemin geleceği için böbreğimi sattım. Anlaştığımız para ile hem borcumu kapatacaktım hem de kendime küçük bir iş kuracaktım ama onlar bana paramı dahi vermiyorlar. Ben ailemden habersiz böbreğimi sattım. Bütün hayallerimi suya düşürüler. Bir iş adamına bunlar hiç yakışmıyor."