Gazetemize konuşan Bulancak Ziraat Odası Başkanı Naci Karamanoğlu, bölgede çiftçilerin sorunlarını ve çözüm önerilerini anlattı. Karamanoğlu, ayrıca fındıkta külleme hastalığı ve fındık kurdu zararlısı ile ilgi de uyarılarda bulundu. İşte Karamanoğlu’nun açıklamaları… “1954 Bulancak doğumluyum, 35 yıl esnaflık yaptım, bu süre içerisinde, Köy Kalkınma Kooperatifi, Sunta Fabrikası’nda delegelik, Fikobirlik’te delegelik, AK Parti Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, Esnaf Sanatkarlar Odası’nda yönetim kurulu üyeliği, Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nda kurul üyeliği, Ziraat Odasında Meclis ve yönetim kurulu üyeliği yaptım. 2015 Şubat ayından beri Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyorum.”

HİZMET ÖN PLANDA

“Odamıza kayıtlı aktif 12 bin üye var. Odamız hizmet binası tapulu kendi binamızdır. Bünyemizde 5 personel ve 3 tarım danışmanı olmak üzere 8 kişi istihdam ediyoruz. 1 adet hizmet aracımız, 1 adet arsamız, 2 adet sırt tipi motorlu pülverizatör ve çiftçileri eğitim amaçlı kullandığımız toplantı salonumuz vardır. Çiftçilerimize hizmeti ön planda tutuyoruz. Onların sorunlarını yerinde tespit edip çözümü noktasında her türlü imkanı seferber ediyoruz. Bu bağlamda 2012 yılından itibaren dönemin başkanı Sayın Recep Yakar önderliğinde yönetim kurulu ve meclisi tarafından başlatılan Devlet Destekli Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerini devam ettiriyoruz.”

MADDİ DESTEK SAĞLIYORUZ

“Bünyemizde bir ziraat mühendisi ve iki tekniker olmak üzere üç tarım danışmanı çalıştırıyoruz. Tarım danışmanları sahada birebir çiftçileri ziyaret etmekte, başta fındık olmak üzere çiftçilerin her türlü sorununa çözüm üretmekte ve gereken tavsiyeleri yapmaktadır. Toplantı salonumuzda ve köylerde toplantılar ve gerekli hallerde metot demonstrasyonları yaparak özellikle toprak analizi hususunda çiftçileri bilgilendirerek hizmetlerimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca birçok sosyal  faaliyetlerde maddi destekler sağlıyoruz.”

YENİ SEZON BEREKETLİ GEÇSİN

“Biz her zaman çiftçinin yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Devletimizin fındık üreticilerinin yanında olması ve TMO aracılığı ile fındık alıyor olması bizleri son derece memnun etmiştir. Sayın Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar’ın yıllardır savunduğu TMO’nun fındık alımı hususunda büyük emeği olduğunu da bilmemiz gerekir. Ancak TMO’nun fındık alımında bazı eksikler olduğunu görüyoruz. Çifçilerin madur olmamaları için eksik yönleri Sayın Genel Başkanımıza ileteceğiz. Bu vesileyle başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Başbakanımıza, Başbakan Yardımcısı Sayın Nurettin Canikli’ye Giresun milletvekillerine, Giresun Valisine, Bulancak Kaymakamımıza, Bulancak  Belediye Başkanına, ayrıca Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar’a Türk tarımına yapmış oldukları hizmetlerden dolayı çiftçilerim adına teşekkür ederim. Yeni sezonun bol ve bereketli geçmesi dileğiyle herkese saygılar sunarım.”

FINDIKTA KÜLLEME HASTALIĞINA DİKKAT!

Tarım danışmanları Adem Yılmaz, Yeşim Nilay Aslan ve Ertan Anapa fındıkta külleme hastalığı ve fındık kurdu mücadelesi hakkında önemli bilgiler verdiler.

“Hastalık etmeni bir fungus olup, kışı yere dökülen hastalıklı yapraklarda ve bitki artıklarında geçirirler. İlkbaharda fungus sporları normal büyüklüğünü almış fındık yapraklarını enfekte ederek hastalığı başlatır. Başlangıçta yapraklarda un serpilmiş gibi belirtiler görülür. Daha sonra yapraklar giderek kahverengileşmeye, gevşemeye ve kıvrılmaya başlayarak vaktinden önce yaprak dökümüne sebep olur. Yaprakların vaktinden önce dökülmesi fındık kalitesini olumsuz yönde etkiler ve o yılın sürgünlerinin pişkinleşmesini engelleyebilir ve sonuç olarak dallarda gelişme geriliği görülür. Hastalık etmeninin aktif olabilmesi için uygun sıcaklık aralığı 10-20° C’dir. Gündüzlerin sıcak, akşamların serin olması enfeksiyonu arttırır. Külleme sporları rüzgarla geniş alanlara taşınabilmektedir. Güneş ışığının az olduğu bulutlu ve sisli günler hastalık gelişimini hızlandırır. Güneş ışığında spor çimlenme oranı az iken gölgeli ortamlarda fazla olur. Külleme hastalığı son zamanlarda sadece yapraklarda değil yaprak sapı, çotanak ve genç sürgünlerde kendini belli etmeye başlamıştır. Bu durum hastalığın ciddiyetini arttırmakta ve mücadelenin gerekliliğini bizlere göstermektedir. Gerekli önlemler alınmazsa meyveler küçük kalır, ayrıca yeterli oranda iç dolduramazlar. Böylece miktar ve kalitede zarar oluşur.”

MÜCADELE İÇİN:

1.Kültürel Mücadele: Kültürel mücadele hastalığın yayılmasını önlemek ve zararı en aza indirmek için yapılır. Bu bağlamda, bahçeler bakımlı olmalıdır. Sonbaharda bahçelerde budama yapılmalı, fazla dallar çıkarılmalıdır. Ocak içerisine güneş girmesi sağlanmalı, ocak içi ve ocaklar arası hava sirkülasyonu sağlanmalıdır. Ocakların dip sürgünleri yılda iki defa alınarak imha edilmelidir. Yabancı otlar enfeksiyonu arttırdığından, tohum bağlamadan önce aylık periyotlar halinde biçilmelidir. Sonbaharda dökülen enfekteli yapraklar tırmıkla bir yere toplanarak, yakmak suretiyle imha edilmelidir. Hastalıkla bulaşık fındık zurufları imha edilmeli, bahçeye verilmemelidir. 2.Kimyasal Mücadele: Birinci ilaçlama hastalığın bir yıl önce görüldüğü bahçelerde genç sürgünler 4-4,5 yaprak ve çotanak bağlama döneminde (Nisan sonu), diğer bahçelerde ise belirtiler görülür görülmez yapılır. Uygun koşullar devam eder ve hastalık tekrarlarsa kullanılan ilacın etki süresine göre ikinci ve diğer ilaçlamalar yapılır. İlaçlamalarda atomizör kullanılmalı ve ocak başına en az 1 litre ilaçlı su atılmalı; insan ve hayvan sağlığı bakımından ilaçlamadan 21 gün sonrasına kadar ilaçlama yapılan bahçelerde hayvan otlatılmamalı ve meyve yenmemelidir. Mücadelede bakanlığımız tarafından ruhsatlandırılmayan ve tavsiye edilmeyen bitki koruma ürünü kullanılmaması; yaprak gübreleri hariç herhangi bir kimyasal maddenin bitki koruma ürünüyle kesinlikle karıştırılmaması gerekmektedir. Mücadelede birinci ilaçlamada kükürt 800 g/l (Sıvı kükürt) etkili maddeli bitki koruma ürünü kullanılırsa fındık kozalak akarı zararlısı da etki altına alınmış olur. Bakanlığımız tarafından geçici tavsiye verilen bu etken maddeleri ihtiva eden Bitki koruma ürünleri (BKÜ) ile, BKÜ uygulama belgesine sahip üreticilerimiz tavsiyeler doğrultusunda kimyasal mücadele yapabilirler.

FINDIK KURDU ZARARLISI!

“Fındık yetiştirilen bütün bölgelerde yaygın olarak bulunan fındık kurdu bölgemizin ana zararlısı konumundadır. Fındık kurdu 6-7 mm. boyunda hortumlu bir böcektir. Beyaz renkli ve tombul larvalar 12 mm’ye ulaşabilir. İlk erginler iklime bağlı olarak mart ayından itibaren topraktan çıkmaya başlar. Ergin çıkışı mayıs başlarında oldukça artar. 16°C'nin altında faal olmayıp ancak 20°C'nin üzerinde uçarlar. Ergin dişiler mayıs sonu haziran başında yumurtlamaya başlarlar. Bir dişi ortalama 42 adet yumurta bırakır. Larvalar meyvede beslenerek geliştikten sonra meyve kabuğunu delerek toprağa iner, pupa ve ergin olurlar. Zararlı 1 -3 yılda 1 döl verir. Zarar Şekli: Fındık kurdu, beslenme ve yumurta bırakma yoluyla meyvelerde zararlı olur. Mercimek iriliğine ulaşan meyveleri hortumuyla emip deforme ederek sarı karamuk zararını oluşturur. Meyveler normal büyüklüğüne ulaştığında yine meyve içiyle beslenerek kara karamuk oluşumuna neden olmaktadır. Fındık kurdunun meyve içine bıraktığı yumurtadan çıkan larvalar burada beslenir ve harmanda görülen delikli fındıkların oluşumuna neden olurlar. Bir çift fındık kurdunun beslenme ve yumurta koymak suretiyle yaklaşık 200 meyveye zarar verdiği tespit edilmiştir.”

MÜCADELE İÇİN:

1. Kültürel Önlemler: Bitki kökleri zarar görmeyecek şekilde bahçe toprağının çapalanması, kışı toprakta geçiren zararlının yoğunluğunu önemli ölçüde azaltır. 2. Kimyasal Mücadele: Doğal düşmanı olmadığından zararı önlemek için ilaçlı mücadele zorunludur. Fındık kurdu mücadelesinde amaç meyveleri zararlıdan korumaya yönelik olduğundan ergin böceklerin zarar yapacakları devrede bahçenin ilaçlı bulundurulması gerekir. Bu devre, bahçede hakim çeşidin meyvelerinin yarıdan fazlasının mercimek irililiğine ulaştığı zamandır. İlaçlamadan önce zararlının yoğunluğunu ölçmek gerekir. Bunun için fındık ocakları altına 3x3,5 m ebadında çarşaf gerilerek darbe metoduyla çarşafa düşen böcekler sayılmalıdır. Rastgele 10 ocaktan 2 veya daha fazla ergin böcek düştüğünde ve meyveler mercimek iriliğine ulaşınca ilaçlama yapılmalıdır.