Söz konusu yörenin Livalobo mevkiinin böyle bir fabrikanın kurulabileceği değil, sözünün dahi edilmemesi gereken tabiat harikası yörelerden biri olduğuna dikkat çeken Şükrü Güngör Köleoğlu, “Dünyayı da gezenler buraları da gidip görsünler. Yöre, dağlar, vadiler ne kadar doğal, ne kadar bakir. Dünya bu gibi yerleri bırakın korumayı, arttırmaya çalışırken, bizim bu ülkede kurulabilecek binlerce yeri bırakıp, burayı seçmemiz, cennete cehennem çukuru açmaya benziyor” dedi. Şahsi düşüncesinin, her ne amaca yönelik olursa olsun günümüzde önceliğin doğayı korumaya verilmesi gerektiği yönünde olduğunu belirten Köleoğlu “Gidip gördüğümüz yer için deniliyor ki, ‘Seçilen Livalobo mevkii, sarıkızların, ağaçların, çiçeklerin, kuşların, böceklerin ve yaban hayatınındır.’ Yetmez, tüm insanlığındır, geleceğimizindir. Böyle bir fabrikayı kuracak çok yer bulabilirsiniz. Ama sahilden buraya kadar olan 38 km’lik yolu kullanacak araçların yaratacağı her türlü kirlilik ve çevre sorunları dahil, çimento fabrikasının yapacakları ile bozacakları, yok edecekleri doğayı, bu tabiat harikalarını bir daha geri getiremezsiniz. Onun için gelinen noktayı da dikkate alarak bu düşüncenin tamamen rafa kaldırılması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.