Trabzon için 24 saat boyunca görev başındayız. Tek derdimiz bu şehri çok daha iyi noktalara ulaştırmak. Bunun için kentsel dönüşümler yapıyoruz, bunun için yollar yapıyoruz. Bunun için çalışıyoruz. Vatandaşlarımız bizlere olan güvenlerini zaten ortaya koydular. Bizler de bu güvene layık olmak için çalışıyoruz. Şehrimizde çok büyük çalışmalar gerçekleştiriliyor. Yürütülmekte olan kentsel dönüşüm çalışmaları, Erdoğdu yolu, Botanik Park inşaatları bunlardan sadece bir kaçı. Ülkemizin sayılı kentlerinden biri olan Trabzon çok daha iyi noktalara gelecek. Tüm hemşerilerime sağlık ve huzur dolu mutlu günler diliyorum. 

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu bugüne kadar kentin bütününü kaplayan çalışmalar ile ilgili Yayın Koordinatörümüz Asım Kemal Güner’e çarpıcı açıklamalar yaptı. Gümrükçüoğlu sorulara net cevaplar verirken, spordan ekonomiye kadar yaşananları tüm çıplaklığı ile açıkladı. Gümrükçüoğlu ile sohbetimize, gece gündüz tüm sporseverlerin ilgilendiği, aşık olduğu Trabzonspor ile başladık. Gümrükçüoğlu, Büyükşehir’in, kentin tüm sorunlarına hakim olduğunu belirterek şunları söyledi: Önemli olan ayağa kalkmaktır “İnsanlarımız, özellikle de gençlerimiz ve çocuklarımız her yenilgiden sonra mutsuzluk yaşıyor. Ben kendi çocuğumdan biliyorum bunu. Trabzonspor mağlup olduğunda, Pazartesi günü okula gitmek istemiyor. ‘Bugün gitmeyeyim, moralim bozuk, sınıfta kızdıracaklar beni’ diyor.

TRABZONSPOR’UN FONKSİYONU İNKÂR EDİLEMEZ BİR GERÇEKTİR

Avrupa’da çok sayıda vatandaşımız var, çok Trabzonlu ve Trabzonsporlu var. Onlar bize diyor ki; ‘biz genç kuşaklarımıza, milletimizin ve şehrimizin mensubiyetini iki yolla yaşatıyoruz. Biri horon, diğeri Trabzonspor’un Bordo-Mavi renkleri.’ Yani Avrupa’daki yaşlı ve orta yaştaki vatandaşlarımız diyor ki, ‘gençlerimizi biz Trabzonspor ile bir de folklorumuzla birlikte Trabzon’umuza, ülkemize, milletimize, memleketimize bağlayabiliyoruz.’ Bakın ne kadar önemli bir unsur; bir ülkeye, bir millete, bir şehre mensubiyeti sağlayan en önemli faktördür. Bu cümle beni çok etkilemiştir. Demek ki Trabzonspor bu kadar büyük bir etki alanı oluşturmuş. Yani sadece bir takım değil, futbolun ötesinde bir alan oluşturmuş. Öylesine ki Trabzon’u sırtında taşımış ve dünyaya tanıtmıştır. Fonksiyonu inkâr edilemez kadar büyüktür.

TRABZONSPOR İÇİN EN ÖNEMLİ OLAN KONU AYAĞA KALKMAKTIR

Şimdi tabi buradan geldiğimiz de şu anki durumumuza bakıyoruz. Ben şu anki hiçbir arkadaşımızı tenkit etmiyorum. Kendi değerlerimize sahip çıkılması yönünde hepimizin hassasiyetlerinin, tüm Trabzon sevdalılarınca kabullenilmesini istiyoruz. Trabzonspor için en çok önemli olan aslında bir ayağa kalkmak, bir birliktelik beraberlik sağlamaktır. Birbirini yıpratmamak; bu futbolcusunda da olmalı, çalıştırıcısında da olmalı, yöneticisinde de olmalı, muhafaza edilmeli.

BİZ TRABZONSPOR İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YAPIYORUZ

Şimdi bir kongre yapıldı, yeni bir yönetim gelmiş, kim istemez başarılı olmayı? Herkes en başarılı olmayı ister, hepsi bir başarı yakalamayı ister. Ha biz bunun neresindeyiz? Teknik direktör değiliz, antrenör değiliz, idareci değiliz. O zaman ne yapmak lazım? Destek olmak lazım. Üç ay, beş ay gecikse de hakikaten dünya çapında bir stadyum, bir spor kompleksi kazandırıyoruz Trabzonspor’a. Sadece 41 bin 500 kişilik bir stadyum değil; yanında beş tane çim, üç tane suni çim olmak üzere sekiz tane futbol sahası olacak orada.

Akyazı’da yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik

Akyazı’da Trabzonspor’umuz için yapmakta olduğumuz stadyum, ülkemizin en özellikli stadyumudur. Bu çok önemli bir ayrıntıdır. Trabzon’umuza, Trabzonspor’umuza bu stadyumu kazandırmak için çok mücadeleler verdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensiplerini almak suretiyle işe başladık. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi önce alanın dolgusu yapıldı. Sonra da ihale gerçekleştirilerek, stadyum ve diğer spor tesislerinin inşasına başlandı. Burada önemli bir husus daha var. İnsanlarımız zannediyor ki, Akyazı’da sadece stadyum yapılıyor. Bu doğru değil. Orada içerisinde stadyum ile birlikte diğer spor tesislerinin de bulunduğu dev bir spor kompleksi inşa ediliyor. Yani şehrimiz çok önemli yatırımlar kazanıyor.

Çok şükür ki, ‘bu işin yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik’ diyebiliriz. Şu an çatı kısmında inşaat devam ediyor. Çatının tamamlanmasıyla birlikte koltuk montajı ve çim sahanın dizaynına başlanacak. Tüm bu çalışmaların yeni sezona yetiştirileceğini düşünüyorum. Ancak bu konuda dikkatimi çeken bir husus var, bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Trabzonspor’umuzun taraftarları, bu konuda acele edilmesini istemiyor. Taraftarlarımız stadyumun her şeyiyle tam olarak hazır hale geldiğinde hizmete alınmasını talep ediyor. Çünkü taraftarlarımız yeni stadyumda sorunsuz şekilde Trabzonspor’umuz ile buluşmak istiyor. İnşallah öyle de olacak. Ben takımımızın yeni stadıyla birlikte birbirinden önemli başarılara koşacağına can-ı gönülden inanıyorum. Trabzonspor’u yeni stadyumda izlemek çok keyifli olacak. Biz Trabzonspor’a bu stadyumu kazandırmak için gece gündüz mücadele ederken, buna engel olmak için çaba gösterenler, işi mahkemeye vererek geciktirenler de, o stadyumda büyük Trabzonspor’u zevkle izleyecek. Hep birlikte o stadyumda takımımızla buluşacağız.

Tarım olmazsa olmazımız

Tarıma da Büyükşehir olarak destek verildiğini gözlemliyoruz, bu konuda da Başkan Gümrükçüoğlu’nun söyleyecekleri vardı; “Keşke imkânlarımız çok daha fazla olsa da, tarıma inanılmaz destekler verebilsek. Çünkü tarım, şehrimizin önemli bir geçim kaynağıdır. Bizim bu konuda yaptığımız iki iş var. Birincisi toprak tahlil laboratuarını hizmete aldık. Bunu yapmak yasal olarak hakkımız. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde toprak tahlil laboratuarı kurduk, çünkü şehrimizin buna ihtiyacı var. Bakınız bu tesisimizde 6 aydır toprak tahlili yapılıyor. Çıkan sonuçlar ile ilgili yetkili arkadaşlarımdan bilgi istediğimde önümüze gelen sonuçlar üzücü. Fındık arazilerimizde ciddi organik madde eksikliği var. İnsanlarımız bilinçsizce gübreleme yapıyor. Bilinçsiz yapılan bu gübreleme de arazilerde verim kaybına, çoraklaşmaya neden oluyor. Benim hemşerim de, şehrim de ülkem de bu işten zarar ediyor. İşte biz bu zararın önüne geçmek istiyoruz. Vatandaşlarımıza diyoruz ki; toprağından numune al gel, 10 TL gibi sembolik bir ücret karşılığında toprağını tahlil edelim. Çıkan sonuca göre gübreleme yap ki; sen de kazan, ülken de kazansın. Bir de Atasu Barajı bölgesinde organik tarım çalışması başlattık. Bunu yapmamızın ana nedeni, hem Trabzon’umuzun su kaynağını hem de oradaki çiftçilerimizi korumaktır. Orada suni gübreleme yapılması mümkün değil. Bu yapılırsa suyumuza kimyasallar karışır. Bu yapılmazsa da çiftimiz zarar eder. O zaman dedik ki, bu bölgede organik tarım yapalım. Vatandaşlarımızla bir araya geldik ve bunu karara bağladık. Bu konuda da gerekli desteklemeyi yapıyoruz. Bu çalışmaların yürütülmesinde öncü olan Tarım İl Müdürlüğü yetkililerine de özel olarak teşekkür etmek istiyorum.”

Sokak hayvanlarına modern barınak

Diyebilirim ki; Türkiye’de en hayvan dostu şehir Trabzon’dur. Türkiye’de şu anda bir tek Kocaeli’de örneği olan ancak bizim kapasite olarak ondan daha büyük olduğumuz hayvan barınağımızın yapımı sürürüyor. Bunun 2016 yılının son çeyreğinde hizmete açılması için çalışmalar devam etmektedir. Bu öylesine bir hayvan dostu barınak olarak yapılıyor ki; sadece sokak hayvanları değil, tabiatta yaşayan her yaban hayvanının, bir ceylanın, bir tilkinin, bir kurdun ayağı kırılsa bile onun alınıp tedavi edileceği ve tekrar tabiata bırakılacağı mekânlar oluşturuluyor. Bizim bugüne kadar uyguladığımız yöntemde il dışından bile getirilip gece yarısı şehrimize bırakılan hayvanlar varsa onlara sahip çıkmaktır. Tüm hayvanlara sahip çıkmaktır. Hayvan barınağımızda bunları toplamak, veterinerlerimiz tarafından muayenesinin yapılması, aşıları yoksa aşılarının tamamlanması, kulak küpelerinin yerleştirilmesi, enfeksiyonları varsa tedavi edilmesi, daha sonra kısırlaştırılmalarının gerçekleştirilmesi ve bu dediğimiz işlerin tüm sonrasında da tabiata bırakılması tarzında çalışıyoruz. Biz bana göre ülke olarak tüm Dünya’nın önündeyiz. Çünkü Avrupa ülkelerinde bile sahiplenilmeyen ve başıboş durumda olan hayvanların (kendilerinin tabiriyle) uyutulması cihetine gidilmekte. Uyutma bir nevi iğnelerle birlikte onları hayattan ayırmaktır. Bunun insani bir yol olmadığını bilen bir ülke ve şehir olarak, hiçbir hayvanımızın tıbbi gereklilikle hayattan ayrılması, tıbbi şartla yaşayamaz olmasının dışında biz ölüme terk etmiyoruz.

İKİ TANE SOKAK KÖPEĞİNİ SAHİPLENDİM, EVİMDE BAKIYORUM

Bu münasebetle mesela benim oturduğum yerde de kendimin iki tane sahiplendiğim, bakımını sürdürdüğüm köpeğim vardır. Hayvan dostu bir şehir olmak aslında bizim için gurur vericidir. Onların da canı var ve onların da yaşatılması, bu tabiatın dengesinin en önemli unsurlarından ve yaşayana saygı yönünden bir öneme sahiptir.

Uluslararası festival müjdesi

Sayın Asım Kemal Güner, şimdi ben burada ilk defa bir projemi sizlere söyleyeyim. Bunun (Dortmund’daki Trabzon etkinliklerinin) arkasından gelecek olan da şudur: Bunca tanıtımın sonunda biz Trabzon’da bundan sonraki yıllarda Büyükşehir Belediyesi olarak şuanda çalışmakta olduğumuz ve tasarladığımız, yılda bir defa olmak üzere Trabzon’da bütün ilçelerle ve Trabzon’un bütün mülki hudutlarıyla Trabzon Büyükşehir Belediyesi olarak ‘Uluslararası Trabzon Festivali’ düzenlemeye başlayacağız. Böylece ‘Uluslararası Trabzon Festivali’nde bu dediğimiz dünya şehirlerinin tümünü, bu ülkelerin tümünü burada buluşturacağız. O Körfez ülkelerindeki Dubai’sini, Bahreyn’ini, Kuveyt’ini, Riyad’ını hepsini davet etmemizin yanı sıra, Zigetvarı’nı da davet edeceğiz, Dubrovnik’ini de davet edeceğiz, Dortmund’u da davet edeceğiz. Hülasaten Uluslararası Trabzon Festivali’ni geniş katılımlı olarak bundan sonraki yıllarda yapabilmemizi ve dolayısıyla onları burada misafir ederek, buraya bir mensubiyetin, adeta her dinin, her milliyetin, hangisi olursa olsun buraya bir mensubiyetlerinin buluşturulmasını başlatmış olacağız. Yani onları burada bir dünya şehri olan Trabzon da buluşturacağız. Bunu ilk defa burada size söylüyorum.

BİR DÜNYA KENTİ OLARAK BUNUN PROGRAMINI BAŞLATIYORUZ

Bunu başlatacağım Asım Bey, bunun alt yapısı oluştu. Yani ben o denilen Körfez ülkelerinin hepsine katıldım. İran’ına, Çin’ine, Uzakdoğu’suna hepsine gittim. Yani belediye olarak katıldık. Yani Uluslararası Trabzon Festivali’nin alt yapısı, altlığı oluşmuş oldu. Artık Uluslararası Trabzon Festivali’ne hazırlanıyoruz, bir Dünya kenti olarak bunun programını başlatıyoruz. Burada o zaman neyi buluşturacağız söyleyeyim: Bütün o dünyanın sanatını, kültürünü, folklorunu, bütün dünyanın edebiyatını, bütün dünyanın sanatçılarını, belediyelerini, yerel yönetimlerini, temsilcilerini, insanların dinlerini, dillerini, mezheplerini ayırt etmeden yurt içi ve yurt dışından gelenlerle bir barış, kardeşlik buluşmasını gerçekleştirmiş olacağız.

Gülcemal projesi sayesinde Trabzon denizle buluşacak

Mevcut dönemde, yaşadığımız siyasi dönemde, hükümetin bulunduğu dönemde, yatırımların anlayış şekli değişti. Yani artık biz ‘stat yapalım tamam iş bitti’ değil de, ‘bir stadı yaparken stadın getirisi ile ilgili yanına nasıl bir unsur ekleyebiliriz’ anlayışı başladı. Şimdi ben sizden Gülcemal işini bir öğrenmek istiyorum. Nedir bu Gülcemal projesi? Gülcemal, Trabzon’un denizle, sahille buluşma projesidir Gülcemal bir sembol isim. Yani o sembol ismin de tarihi geçmişi şu: Gülcemal vapuru var tarihte. Gülcemal vapuru Osmanlı döneminde de Türkiye Cumhuriyetimiz kurulurken de, mesela ‘mübadele’ dediğimiz dönemde, bu bölgeden olan ve Batı Trakya’ya karşılıklı göç ile gönderilenleri taşımış, oradan gelenleri almış. Onun öncesinde de yine aynen Trabzon’umuzdan Balkan Harbi sırasında askeri kuvvetlerimizi o bölgelere buradan taşımış. Böyle bir tarihi hatırası var. Gülcemal isminin manası bu ama Gülcemal isminin ifade ettiği asıl iş, Trabzon halkının denizle iç içe ve sosyal, kültürel etkinlik alanları münasebetiyle sahil ile buluşma projesidir. Aslı budur.

İL BELEDİYESİ DÖNEMİNDE GÜLCEMAL’E TAM 3 YIL ÇALIŞTIK

Proje kapsamında şehrimizin merkezi olan Akyazı bölgesinden, yine şehrimizin merkezindeki Ganita’daki tünel bölgesine kadar güzel bir düzenlemenin, bir blok halinde dolgu değil de, ifade ettiğimiz manada halkın denizle iç içe olmasının yerleştirildiği projedir. Bu proje İl Belediye Başkanlığımız döneminde üç yıl çalışılmıştır. Üç yıl çalışılması sonrasında kurumlar ve bakanlıkların görüşleri ve onların önerdikleri tadilatlarında yapılması neticesinde nihayeten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca da onaylanmış ve bize gönderilmiştir.

GÜLCEMAL İÇİN 800 BİN METREKARE ALANI DOLDURACAĞIZ

Bu proje; söylediğim alan içerisinde, düz bir blok halinde değil, rüzgâr yönleri de hesaba katılarak adeta Ege fiyortları gibi, Adriyatik fiyortları gibi insanların denizle daha iyi buluşmasını ve denizle daha iyi yaşamasını düşünecek şekilde hazırlanmıştır. Girintili çıkıntılı, dolgu alanları halindedir. Bu münasebetle de Akyazı’dan tünele olan mesafesi boyunca aralarında boşluklar bırakılarak yapılmış olan projenin toplam nihayeten doldurulacağı alan 800 bin metrekare civarındadır. Bunun birinci adımı olan Beşirli istikametindeki ilk tahkimat ihalesi 24,5 milyon+KDV bedeliyle geçen yıl itibari ile gerçekleştirilip, yer teslimi yapılarak çalışmalara başlanmıştır. Şuanda da bu dolgu ve tahkimat çalışmaları sürmektedir. Bu birkaç yıl devam edecek bir konudur. Samsun-Hopa Otoyolu’na emeği geçen herkese şükranlarımızı ifade ediyoruz. Gerçekten yapılmış olması insanların ulaşımında önemli bir soluklanmayı sağlanmıştır. Ama günümüzün Türkiye’sinde ‘bu yolu daha öncesinden viyadüklerle ve tünellerle daha iç kuşaktan yapsaydık daha mı iyi olurdu?’ düşüncesi hep ön plana çıkmıştır. Bu yapılan yolun fonksiyonu her ne kadar devam edecek olsa da, halkın tüm sahil boyunca denizle iç içe olmasını ve buluşmasını biraz engellemiş midir? Evet. İşte Gülcemal Projesi, bu buluşmaya en iyi adımları temin edecek olan çalışmadır.

Kanuni Bulvarı biter, Güney Çevre Yolu için kolları sıvarız

Güney Çevre Yolu Trabzon’un zaruretidir. Bu konuda herkes hemfikirdir. Ancak bundan önce yapılması icap eden bir yol vardır ki, biz bu yolu şu anda inşa etmekteyiz. Trabzon’da Kanuni Bulvarı gibi çok dev bir yatırım yapılıyor. Bu yol, Trabzon’un şehir merkezini tam iki kat büyütecektir. Kanuni Bulvarı’nın toplam maliyetinin 1,5 trilyonu (milyon TL) bulacağını biliyor musunuz? Kamulaştırmalar rakamları bu kadar büyütmüştür. Trabzon için elzem olan bu yol tamamlandıktan sonra Güney Çevre Yolu için kolları sıvayacağız. Ve Güney Çevre Yolu, Kanuni Bulvarı’nın daha da güneyinden geçecektir ki işe yarasın. Kanuni Bulvarı dev bir yatırımdır. Bu yol, sıkışan Trabzon’u güneye doğru genişletecek ve Trabzon şehir merkezinin tam iki katı büyümesine vesile olacaktır. Ayrıca şehrimizdeki trafik sorununu da önemli ölçüde ortadan kaldıracaktır. Yalnız maliyeti çok önemli rakamlara ulaşmıştır. Maliyet artışında kamulaştırma rakamlarının yükselmesi ana etken olmuştur. Kanuni Bulvarı’nın toplam maliyetinin 1,5 milyar (katrilyon) TL’yi bulacağını ifade edebiliriz. Hatta Karayolları yetkililerimiz bu rakamın daha da yukarı çıkabileceğini kaydediyorlar. Yani ifade etmek istediğim şu ki, bu yatırım Trabzon için her yönüyle dev bir yatırımdır. Şimdi inşa aşamasında olduğu için vatandaşlarımız bu büyük yatırımın tam olarak farkında değil. Bu yol tam olarak tamamlanıp hizmete alındığında, herkes bu dev yatırımı görecek ve emeği geçenlere teşekkür edecek. Trabzon’un bu dev yatırımı kazanması için gecesini gündüzüne katan herkese hemşerilerim adına teşekkür ediyorum.

Zamanın belediyesi görevini yapmadı

Net bilgilerle Kaşüstü’ne yapılacak olan kavşağın ayrıntılarını sizinle paylaşayım: 2008 yılında artan trafik münasebetiyle Karayolları Bölge Müdürlüğü bir kavşak çalışması yapıyor o bölge için. Bu proje yine bugün gündeme gelen gibi, o zaman da ‘köprülü kavşak’ şeklinde. Karayolları o zaman bölgedeki imar yetkilerine haiz olan Kaşüstü Belediye Başkanlığı’na bu bölgedeki imarın bu projeye göre düzenlemesi öngörüsü ile resmi projesini ve evraklarını gönderiyor. Bu durumda Belde Belediye Başkanlığı Kaşüstü kavşağını düzenlemek için o köprülü kavşağın olduğu bölgenin etrafını yapılaşmaya kapatılacak şekilde düzenlemeli idi. Bu yapılaşmayla ilgili düzenlemeyi Belde Belediye Başkanlığı yapmamıştır. Bu çok önemli bir ihmaldir. Kavşağın etrafındaki yerlere imar hakları vermiştir. Hatta hatta imar hakları, olması gerekenin çok üzerinde olacak şekilde yapı yoğunluğunu beraberinde getirmiştir. O bölge için şimdi yeni bir çalışma yapılmıştır. Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün yaptığı bu çalışmada aynı köprülü kavşak projesi tekrar ele alınmış ve tekrar ele alınan bu projede mümkün olan kısıntılara gidilerek, yani yan yolların işgal ettiği alan olabileceğin en yeterliliği aşmayan sınıra çekilerek gerçekleştirme cihetine gidilmiştir.

KAVŞAK İÇİN İTİRAZLARLA KARŞILANILMASI GAYET NORMALDİR

Karayolları Bölge Müdürlüğü yaptığı çalışmayı kendi genel müdürlüğünün ilgili dairelerine gönderir. Yani Trafik Dairesi'ne, yani Plan Proje Dairesi'ne, yani Yatırım Dairesi'ne. Bütün bunlar da yapacakları bir tadilat varsa, bir değişiklik varsa, onlar da gözden geçirip onay verdikten sonra Genel Müdürlük makamı tarafından tasdik edildiğinde iş onaylanmış olarak geriye döner. Geriye dönüp Trabzon'a geldiği zaman getirilecek yer yerel yönetimlerdir. İşte bu yol izlenmiş ve bu proje bize tekrar getirildiğinde Büyükşehir Belediyesi’nce görüşülmüş, Belediye Meclisi’nce karara bağlanmış ve askıya çıkmıştır. Bu süreçten sonra başta o kavşağın etrafında olan, boş alanlarda bina yapanlar olmak üzere itirazlar ve yakınmalarla biz ve Karayolları Bölge Müdürlüğü karşılaşmış bulunmaktayız. Bu da gayet tabidir.

ALTERNATİFİ OLAN VARSA MEMNUNİYETLE DEĞERLENDİRİRİZ

Bunun üzerine bizim söylemek istediğimiz şudur: Eğer herhangi bir sivil toplum kuruluşunun, meslek kuruluşunun veya şahsın yaptığı, yaptırdığı başka bir alternatif varsa memnuniyetle biz değerlendirmesini arz ve talep ederiz. Değerlendirilmesiyle ilgili kurumların platformuna getiririz. Bu talepler üzerine benim Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yaptığım şudur: Bu konuda meslek odalarının yaptığı bir çalışma varsa, söylediğim gibi bir şahsın yaptırdığı bir çalışma da varsa ve müracaatlar varsa, değerlendirmeye alınacaktır.

ALTERNATİF BULMAK İÇİN HERKESİ TOPLANTIYA ÇAĞIRDIK

Bu değerlendirmeyi aynı zamanda taşıdığımız yer, bizim şehrimizi Ankara'da da temsil eden başta Sayın Bakanımız Süleyman Soylu olmak üzere sayın milletvekillerimizin tümüdür. Sayın Bakanımızın ve milletvekillerimizin bu konuyu yine aynı şekilde Karayolları’nda görüşmesi yönünden kanaatleri alınmış, bunun üzerine ‘bu konuda yapılan alternatif ve çalışmalara davet edelim, imar komisyonu bu alternatifleri değerlendirmek üzere toplansın. Bu imar komisyonuna bu projeleri, alternatif projeleri hazırlayan veya öngören meslek kuruluşu, sivil toplum kuruluşları, şahıs, kim varsa davet edin’ dedik ve edildi. Yani Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) mensubu olanlar, İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ve diğer mimarlık odaları davet edildi. Bu farklı alternatif projeyi hazırlayanların düşünce ve projelerini, bu imar komisyonunda anlatmaları ortaya koymaları istendi ve Karayolları Bölge Müdürlüğümüz de bu toplantılara katıldı. Bu mühendis, mimar odaları davet edildi. Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu üyeleri ve tüm Meclis üyeleri toplantıya davet edildi ve bu toplantı 4-5 gün önce Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirildi. Yani her paydaşla birlikte konu ortaya konuldu. Şimdi biz diyoruz ki, bu görüşmeler neticesinde Karayolları Genel Müdürlüğü bizlere yeni proje getirirse, biz de meclisimizde görüşür, ona göre en iyisi neyse onaylarız. Kim şehrinin daha iyi bir kavşağı olmasını istemez? Bizim söyleyeceğimiz budur.

JAPONYA’DA 22. KATIN HİZASINDA KÖPRÜLÜ KAVŞAK VAR

Bu işin metodu için, normal yürütülmesi gereken yol haritası için ne lazımsa onu yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Ama bir son cümle söyleyeyim: Dünyada köprülü kavşakların olduğu yere bakabiliriz. Bugün sizi Tokyo’ya Japonya’ya getireyim, 22. katın hizasında köprülü kavşak göreceksiniz. 30. katın hizasında alttan beri birbirine yol bağlantılarının da kendi içinde yürütüldüğü 3 ayrı köprülü kavşak göreceksiniz. Getiriyim Amerika’ya aynı şekilde göreceksiniz. Ha ama biz şunu söyleyelim. Daha güzel, doğru, teknik çıktılarıyla birlikte, sonuçlarıyla birlikte, orada problem oluşturmayacak farklı bir çözüme eyvallah. Bu getirilen proje tartışıldı. Bu getirilen projenin tartışılmasında yine de getirilen bir alternatif varsa, biz her zaman açığız yani her zaman değerlendirmeye razıyız.



Bir yılda 80 milyon liralık asfalt çalışması yaptık

Trabzon’un 2015 yılında aldığı beton ve asfalt yatırımı kadar geçmişte hiçbir yılda bu şekilde yatırım almadığının altını çizen Gümrükçüoğlu, “Mart 2014 sonunda Büyükşehir statüsüne kavuşan Trabzon, ülkemizin en geniş yol ağına sahip olan ili. Konya ilimiz Trabzon’umuzun tam dört katı toprak büyüklüğüne sahip. Peki Konya’nın yol ağı ne kadar biliyor musunuz? Trabzon’un yarısı kadar. Trabzon’da yol sorunlarını ortadan kaldırmak için çok ciddi çalışmalar yapmak gerekiyor. 2015 yılında Trabzon il genelinde 20 milyon TL’lik yol betonlaması ve 60 milyon TL’lik asfaltlama çalışması gerçekleştirdik. Bunlar Trabzon için dev rakamlardır. Ayrıca belirtmek isterim ki bu rakamlar ilerleyen yıllarda daha da artacaktır. Mesela bu yıl (2016’da) hedefimiz 100 milyon TL’lik asfalt ve betonlama çalışması gerçekleştirmektir” ifadelerini kullandı.

Turizm nerede ise biz oradayız

Bir şehrin tanıtımı, bir şehrin dünyaya açılımının adımlarıdır bunlar. Mesela bir cümle, ne deniyor? ‘Efendim orada bu tanıtım etkinliğini yapana kadar Arap ülkelerinde yapsak, Dubai’de yapsak, Katar’da yapsak, oranın turistlerini buraya cezbetsek, Körfez turizminin son yıllarda gösterdiği ilgiyi dolayısıyla arttırsak’ deniyor. Geçtiğimiz Pazar günü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kültür ve Turizm Bakanımız ile Katar’daki öngörüleriyle birlikte Doğu Karadeniz Bölgesi Turizm Çalıştayı yapıldı. Bu turizm çalıştayında ev sahipliğini ve diğer bakanlarımızın davet edilmesini, Kültür Turizm Bakanımızın ve diğer bakanlarımızın da zamanlama olarak bu konuda kendi çalışmasını yaparak gelmesini temin etmiş olan, bu organizasyonu yapmış olan şehrimizin evladı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’dur... Orada çok önemli bir husus konuşuldu, göstergeler Trabzon ilinin son yıllarda yükselen Körfez turizmi münasebeti ile de orada yapılan bütün etkinliklere aktif olarak katılmasının neticelerini, gerek Körfez turizmi açısından, gerek Dünya turizmi açısından, diğer şehirlerin çok daha üstünde gerçekleştirdiğini ortaya koydu. Bu çok önemliydi. Bununla kastettiğim sizin söylediğinizdir. Yani biz bugüne kadar Katar’da, Kuveyt’te, Dubai’de, Bahreyn’de, Suudi Arabistan’da, Riyad’da nerede bir turizm etkinliği olmuşsa orada yerimizi aldık. Daha geçen hafta bile bir ekibimizi Kültür Turizm Bakanlığı’nın daveti ile birlikte Cidde’de konuşlandırdık. 

Trabzon Arupa’da Dünya’ya barış mesajı verecek

Bu tanıtımı oralarda da, oranın kültürüne uygun şekilde kendi tanıtımımızı oranın kültürünü kabulleneceği tarzda, bundan sonra da yapmayı sürdüreceğiz. Yani Dortmund’da bir tanıtımın yapılması öbür yerlerde yapılmadığının veya yapılmayacak olduğunun delili değildir. ‘9 yıldır Ankara’da başlatılan ve yapılmakta olan Trabzon etkinliklerini Avrupa’ya taşıyalım, bir öncü şehir olan Trabzon, Türkiye’de bunu ilk yapan şehir olma vasfını muhafaza ederek, Avrupa’ya taşıyalım’ düşüncesi ağır bastı ve burada da kardeş şehrimiz Dortmund ön plana çıktı. Dortmund Belediyesi ile yaptığımız görüşmelerde onlar da çok pozitif bir yaklaşım gösterdiler. Bu pozitif olumlu yaklaşım neticesinde paydaşlar Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Dortmund Büyükşehir Belediyesi, Ankara’da olan Trabzon Vakfı ve Almanya’da olan Avrupa Trabzon Dernekler Federasyonu’nun paydaşlarıyla bu organizasyona karar verildi.

HEDEFİMİZ KARADENİZ TİCARETİNİ DAHA CANLI HALE GETİRMEK

Avrupa’ya bunu taşımak ve Trabzon’u orada bütün Avrupa’ya ve milletimizin dışındaki Avrupalılara tanıtmak amacının yanında bu etkinlikler için başka önemli faktörler daha var. Almanya’daki kardeş şehrimiz Dortmund’un Karadeniz’de bir başka kardeş şehri daha var. Rostov. Dortmund Belediye Başkanı’nın öngörüsüyle Trabzon Limanı’nın çok daha aktif kullanılmasıyla birlikte gerek Kafkasya, gerek İran-Afganistan hattına ticari bir güzergâhın oluşturması amacını taşıdığı Trabzon’da, hem bu güzergahın canlandırılması, ithalat-ihracatta ön plana çıkılabilmesi yönünden görüşmelerin yapılması, hem de Trabzon’daki sanayicilerin Dortmund’daki ve dolayısıyla Almanya’daki sanayicilerle görüşmesi amacı da Dortmund Büyükşehir Belediye Başkanı Ullrich Sierau tarafından bize ifade edildi. Yani ikinci büyük, üçüncü büyük amaç da budur. Bir dünya kenti, bir barış politikası sürdüren Dortmund’da şu günümüz dünyasında Orta Doğu’nun harplerle birlikte huzursuzluklarla birlikte adeta insanların Ege Denizi’nde hayatlarını kaybettiği göçmen faciası münasebetiyle ve hele hele de Müslüman olan ülkelerin bunların içinde demokrasiyi, bunların içinde en iyi şekilde insan sevgisini taşıyan Türkiye’nin orada vermesi gereken bir mesaj olduğuna inandık. Bu mesaj; ‘Körfez ülkeleri, Müslüman ülkeler teröre karşıdır, terörün her türlüsüne karşıdır ve ‘ben Müslüman’ diyerek terör yapan insanların Müslümanlıkla bir alakası yoktur, bizim ülkemizle hiç alakası yoktur’. Dolayısıyla ülkemiz barışın, kardeşliğin ülkesi olmak azminde, yolunda ve inancındadır. Dolayısıyla ülkemiz ve şehrimiz Avrupa’yla bütünleşmek istemektedir. Ülkemiz ve şehrimiz barışı kardeşliği bir büyük mesaj olarak en çok ihtiyacımız olan bu dönemde Avrupa’nın Almanya’sında Dortmund’a, bütün Avrupa’ya, bütün insanlığa, bütün dinlerin mensuplarına vermek istemektedir. Bu benim için çok büyük bir öneme haiz.