Fındık piyasasında etkili yetkililerden olamayan Ziraat Odaları adına açıklamalar gırla giderken, konu ile ilgili doğru-dürüst tek açıklama AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk’ten geldi denebilir. Bir dönem Fiskobirlik Genel Müdürlüğü de yapan Sayın Öztürk, piyasa hareketlerini normal olarak niteleyerek, öküzün altında buzağı ararcasına yalan yanlış beyanlarda bulananlara da mesaj gönderip, kamuoyuna doğruları söyledi. Birincisi, piyasada tekelleşme olduğu iddiasında bulunanlara, Rekabet Kurumu’nun bu tür manipülasyonlara fırsat vermeyeceğini bildirdi. Sonra da; hükümetin TMO veya FİSKOBİRLİK eliyle müdahale alımı gibi geçmişte yaşanmış ve milyarlarca dolar kayba yol açarken, piyasayı da allak bullak etmiş politikaları tekrar devreye sokacağı gibi niyetinin olmadığını açık açık belirtmiş. “Bu tür söylemlere piyasanın geleceği açısından prim vermemek lazım” çağrısını da yapan Cemal Öztürk, popülist yaklaşımcılara da mesajı gönderdi. * O ki; fındıktan yine dem vurarak başladık, şu “10 liraya alıyor, 70-80 liraya satıyorlar” ifadesi ile ilgili temel bir yanlışı da dikkati çekelim. Şöyle ki; alınışı 10 lira denilen fındık kabuklu, satışı abartılarak 70-80 lira olarak ilan edilen ise iç fındık. Yani ortada en baştan yanlış üzerinden beyan var. Detaylandıracağız ama iki satırla da belirtelim, iç olarak satılan fındığın işleme maliyeti var, firesi var. Ve de çoğu yerde 35 ila 45 lira arasında da satışı var. Hem de hemen hemen her yerde... Yeter ki, nereden alacağını bil!

SÜLEYMAN SOYLU’DAN YÖNETENLERE “PAYLAŞIMCI OLUN” ÇAĞRISI...

Her ne kadar siyaset arenasında ağzı iyi lâf edenler arasında ilk sıralarda gösterilse de, icra makamına geçip, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak tepede görev üstelenen Süleyman Soylu, atalarımızın “Ayinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz” sözüne doğru örnek teşkil etmeye çalışması için gösterdiği çabayı takdir etmek lazım. Nüfusu ile birlikte istihdam alanları giderek azalan Trabzon’un ekonomisini biraz ayağa kaldırabilecek sektörlerin başına oturtulan turizmin ağırlıklı olarak masaya yatırıldığı toplantıda, “En kötü gerçek en güzel yalandan iyidir”i hatırlatırcasına, ‘anlayana’ babından, yönetmek adına tepede oturanlara öylesine bir mesaj gönderdi ki; “Helal olsun” demek yetmez, uygulanabilmesi için herkesin çaba göstermesi de gerekir. * İşte Sayın Bakan Soylu’nun gerçeğin tam ortasından tespiti: “Bir kişinin düşünceleri üzerinden bir şehir yönetilemez. Sadece belli kişilere bağlı bir şehir yönetimi olmaz. Onun için paylaşımcı olmak çok önemlidir.” * Sayın Soylu’nun ‘paylaşımcı olun’ çağrısı ister istemez “Bu şehrin bir maskotu yok” denmesini ve de “Maskot Hamsi” gibi herkesin ortak bir kabulü ortada dururken; bunu görmezlikten, duymazlıktan gelenleri de hatırlatmadı değil!

HOCAM, HASAN ALİ İSAOĞLU İÇİN...

Öncelikle İngilizce kursundan hocam; sonra Arsin’den hemşerim, dahası Allah’ın “Has kul” diye tarif ettikleri arasında yer aldığına inandıklarımdan biriydi, Sevgili Hasan Ali İsaoğlu. Bundan 7 yıl önce Zigana’da yaşanan çığ faciası ‘ölüm gerekçesi’ olarak kütüğe yazılarak aramızdan ayrıldı. Rahmet ve minnetle anıyorum. Adını aldığı Hz. Ali’nin mesaj niteliğindeki ifadesi ile: *“Whoever has taught me one letter has made me one thousand years his slave.” *“Bana bir harf öğretenin bin yıl kölesi olurum.”