Bu ilçenin kaderidir. Kimin ne yaptığı belli değil. Yöneticisiyle, müteşebbisiyle, yasalarıyla, ne olduğu bilinmeyen, dayatma mantığı ile hizmet yapmak için ortaya çıkarlar.

Kim bunlar?

Kim ve kimlerin olduğu benim için önemli değil. Önemli olan, hizmeti yapmaya çalışırken, yarınlarda sorunlar doğuracak sıkıntıların olup olmayacağını düşünmektir. Üstelik bu sıkıntılar; halkın, esnafın geleceğini ve yaşantısını yakından ilgilendiriyorsa...

Evet,

Gerek ekonomik gerekse siyasi acıdan sömürülen bir ilçe Beşikdüzü... Bu yöremizde yaşayanların hepsi tedirgin. Bazı rant fırsatçıları da sinsice pusuya yatmış bekliyor. Yöre halkı, Belediye’nin çalışmalarından doğru bilgi alamadıklarından yakınıyorlar. Belediye, TOKİ ile kentsel dönüşüm projesi çalışmalarına girmiş. Doğrudur. Beşikdüzü çarpık yapılanmanın ve yaşlı binaların çokluğu ile tipik örneklerinden bir yöre. O nedenle yetkililerin böylesi projelerle yöreyi yıldız yapacak çalışmalarına yardımcı olmak gerekliliğine inanıyorum.

Ancak, yörenin bu gibi çalışmalarla yıldız olacağına ben de inanmıyorum. Bölgenin kalkınması ve istihdam acısından neler yapıldığı veya düşünüldüğü hayalken, Kentsel dönüşümün halkı ve esnafı mağdur edeceği bir gerçektir. Halkımızın tırnaklarıyla ortaya çıkardığı meskenlerini gerçek değeri altında kaybedecek kaygısı yaşaması hiç doğru değil. Arsa değerlerini de düşünürsek, Beşikdüzü yüzde yüz rant kokuyor. Bu kadar büyük bir alanda ikamet eden veya esnaflık yapan vatandaşlarımızın geçici olarak nereye taşınacağının planlanmasının yapılmadığını zannediyorum. Zira günümüzün teknik anlayışı buna yanıt verecek durumdadır. Yetkililer bizlere bilgi vermiyorsa, adil olarak çalışamadıkları gerçeği vardır.

Bizler doğru ve güzelliklere ‘evet’ diyoruz ama halkımızın mağdur olmasına asla razı olamayız. Yöre, senelerce fakülte veya devletten yatırım almayı beklerken, halkımızı tedirgin etmenin hukuka bile sığmayacağını idrak etmeliyiz.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Beşikdüzü’nde açılan Köy Enstitüsü ile yöreye verilen hizmet, Trabzon’da kurulması düşünülen ikinci Devlet Üniversitesi’yle verilemez mi? Elbette verilir. Ama bunu başaracak güçlü yönetim olursa... Hadi canım, sizler mevcut kamu kurumlarına sahip çıkamıyorsunuz da fakülte mi alacaksınız ?

İşte o zaman yöre parıldayan bir yıldız olur. Eğer güçlü yönetim yoksa, geçmişte parıldayan yıldız rüyalarda kalır ve Beşikdüzü rant olmaya mahkum olur...