SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > BÜYÜYEN; TÜRKİYE Mİ, İŞSİZLER KUYRUĞU MU?

BÜYÜYEN; TÜRKİYE Mİ, İŞSİZLER KUYRUĞU MU?

27 Nisan 2018 Cuma - 09:53








Trabzon'u dinliyorum, gözlerim kapalı

Önce hafiften umut şarkıları yükseliyor;

Yavaş yavaş dökülüyorlar sokağa

Ağızlarda sitemler;

Uzaklarda, çok uzaklarda,


Kalabalığın hiç dinmeyen serzenişleri

Trabzon'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

***

"Ekmek aslanın midesinde"…


Ne paradokstan söz ediyorum ne de ütopik bir düşünceden.

Tamamen gerçek.

"Toplum Yararına Program" kapsamında 3 bin kişinin İŞKUR tarafından işe alınacağının duyurulmasının yarattığı izdihamın iz düşümüydü Trabzon'daki hengame.

İŞKUR kapısı sabah ezanıyla birlikte ana baba günüydü. Binlerce işsiz, evine ekmek götürmek, karın tokluğuna çalışmak için, üstelik 6 ayla kısıtlı bir dönem için İŞKUR binasını adeta bastı.

Başvuru yapmak için sabahın kör vaktinden itibaren Trabzon Atatürk Alanı'ndaki İŞKUR binasına akın akın gelen vatandaşlar dramatik bir filmin figüranları gibiydi.


Birbirini ezen, bağırıp çağıran, hakaret eden, küfreden, arbede yaşayan insanların kadraja takıldığı görüntüler aslında sosyal bir patlama olarak tanımlanabilir.

Her gün gazetelerin ekonomi sayfalarında, internette, orda burda hükümetin 'büyüme', 'IMF'ye borç para veriyoruz' nidalarının yer aldığı haberlere tezat oluşturan bu tablo 2018 Türkiyesinin belki de en acı yanını ortaya koyuyor.

Şimdilerde herkes şu soruya yanıt arıyor: Büyüyen; Türkiye mi, yoksa işsiz kuyrukları mı?

Böyle giderse Orhan Veli Kanık'ın şiiri daha çoook evrilecek gibi!

 


 

DON KİŞOT VE YEL DEĞİRMENLERİ

 

Bir maç ki, aksiyon dolu bir filmden kareler izler gibi…

Sahne 1...


Saha koltuk, çakmak, çakı ile talan edilir.

Rakip takım teknik direktörünün kafası yarılır.

Tir tir titreyen hakem triosu koruma kalkanıyla soyunma odasının yolunu tutar.

Ardından rakip takım koridordan geçerken saldırıya uğrar.

Küfürler, sinkaflı sözler gırla gider.

Sahne 2...

Ve Don Kişot sahneye çıkar.

3 Temmuz sonrasında yaptığı gibi adalet terazisinin bir kefesine bu maçta yaşanan olayları koyar, diğer kefesine ise yel değirmenlerini.

Bakar ki olaylar ağır basar.

Bu kez yel değirmenlerinin bulunduğu kefeye ağırlığınca "dara" koyar.

Düşünmez ki, niyeti kötü olanın attığı ok kendine döner.

Nihayetinde müşteki sıfatındaki takım sanık sandalyesine oturtulur; "dara" ile ağır basan takım ise saf ve mazlum çocuk gibi pirüpak edilir.

Futbolun en tepesindeki kişi 3 Temmuz'dan bu yana yel değirmenleriyle savaşmaya devam eder.

İşte Ziraat Türkiye Kupası'nda yarım kalan Fenerbahçe-Beşiktaş maçının senaryosu!

Teks kısa ama oyun içinde oyun olması bakımından tarihi bir romandan alıntı gibidir.

 

 

NUR TOPU GİBİ BİR MÜJDE!

 

Trabzon'a ikinci devlet üniversitesi için ilk viraj geçildi. Tasarı Milli Eğitim Komisyonu'nda onandı. Komisyonda görüşmelere katılan AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, bu onayı Trabzonlulara 'müjde' olarak verdi. Ancak buzdağının görünmeyen yüzünde birtakım tepkiler ayyuka çıktı. Bu üniversitenin KTÜ'yü böleceği yönünde düşünceler söz konusu. Şalpazarı Meslek Yüksek Okulu'nun yanı sıra, KTÜ'ye bağlı Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nun adının Spor Bilimleri Fakültesi olarak değiştirilerek Trabzon Üniversitesi'ne bağlanacağı bildirildi. Tasarıya göre, Trabzon Üniversitesi bünyesinde olması planlanan Maçka Meslek Yüksekokulu, bölümlerinin fen ve sağlık bilimlerinde olması hasebiyle KTÜ bünyesinde kalacak.

Trabzon'da bir de vakıf üniversitesi (Avrasya) ve hemen hemen her ilçede meslek yüksek okulu olduğu düşünüldüğünde Trabzon Üniversitesi'nin şehri kaldıramayacağı düşüncesinde olanlar da var.

KTÜ ve Avrasya Üniversitelerinin Trabzon'a yaptıkları katkı yadsınamaz bir gerçek. Üniversitelerin kuruldukları bölgelerde ekonomik dişlileri hareketlendirmesi bakımından Trabzon Üniversitesi'nin nasıl bir etki bırakacağı şimdilik muamma.

 

 

SİYASİ KAZAN

 

Türkiye 24 Haziran'da kritik bir eşikten daha geçecek. Seçmen o gün hem milletvekiliği hem de cumhurbaşkanlığı için sandık başına gidecek. İttifaklar, polemikler, sataşmalar, kaygılar, akıl oyunları… kısaca her şey karman çorman.

CHP'nin 15 vekilli İYİ Parti hamlesi AK Parti kanadında gerilimi tırmandırdı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu cüretkar hamleyle elini güçlendirdiğini düşünüyor. Diğer taraftan Saadet Partisi'nde devşirme isim Abdullah Gül sesleri kazanın altına bir odun daha atılması olarak algılandı. İYİ Parti'nin ayak sesleri mehter marşı eşliğinde dağların, tepelerin ardından yankı buldu.

Siyasi arena rezerv kaynıyor. Siyasi partilere dağıtılan parsa, sofraya İYİ Parti de oturunca iyice bölündü.

Ya nehrin öteki yüzünde neler oluyor derseniz; yine işsiz güçsüz insanlar, esnaf yine perişan, evine bir ekmek götüremeyenler, üniversite bitirip de geleceğini askıya alan, diplomasını çerçevelettirip duvara asan gençler, bağrı yanık garibanlar, yol iz bilmeyenler…

İşte Türkiye'nin enstantenesi...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap