Trabzonspor’un 17. başkanı Ahmet Ağaoğlu mazbatasını yarın alacak.

Yeni Başkan’a ve yönetime hayırlı olsun diyoruz.

İsimler üzerinde artılar ve eksiler var.

Yeni başkanımız hem kariyeriyle hem insanlığıyla kendini ispatlamış bir kişi.

Peki, liste hazırlanırken kendisine akıl verenler öyle miydi?

Yönetim ilk günden eleştirilmemeli ama gerçeklerin üstünü de örtemeyiz.

Hem listenin hazırlanmasında hem de eski yönetimin ibra edilmesinde “Derin Trabzonspor” çok iyi çalıştı.

Bu “Derin Trabzonspor” tabiri yıllar önce ilk kullanıldığında “Trabzon basını da her şeyi abartıyor” demiştik. Ancak şimdi yerel basına hak vermemek elde değil.

Bir Trabzonspor var, bir de kulübün dışarısında paralel yapılanan bir Trabzonspor var.

Nereden mi bu yargıya varıyoruz?

Kongrelerin gündem maddesi ibra olunca ortaya çıkıyor bu yapı. Bir de listelerin hazırlanmasında.

Hangi yönetici as, hangi yönetici yedek olsun tartışmaları sürerken bu “Derin Trabzonspor” ortaya çıkıyor ve tıpkı Sevr anlaşmasıyla Osmanlı’yı paylaşan Fransızlar gibi iştahla masaya yatırıyor bordo-mavili kulübü.

Bu paylaşımlar olurken kimse deplasman şehitlerimizi ya da kulübün emektar oyuncularını hatırlamıyor.

Akılda sadece reklam kısmı oluyor. Hâlbuki bu kulübün yükselişinde emeği olan insanlar vardır. Bu kulübün bir Onursal Başkanı vardır.

Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’dan fikir almanızda fayda vardır.

Derin Trabzonspor’a hatırlatmak gerek: “Tecrübe size yol gösterir.”

Yöneticilerin birçoğu şu cümleyi kullanmaktan zevk alıyor:

“Benim aslında zamanım yoktu, gönlüm de yoktu bu işe ama elimizi taşın altında koymak zorundaydık.”

Adama sorarlar: Sen olmayınca Trabzonspor olmuyor mu sanıyorsun?

Trabzonspor camiası tek bir kişiden ve tek bir makamdan çok büyüktür.

Ama ne yazık ki bu insanlar yılın 365 günü beyanat verip kendi reklamını yapar. Trabzonspor eski yöneticisi ismiyle davetlere katılır, sonra da seçim günü kendilerine kıymet vermek için “Vallahi ben girmek istemedim, adımı zorla yazdılar” diye söylenirler.

Belki de Trabzon’un ve Trabzonspor’un büyümesine engel olan zihniyet bu.

Başkan Usta giderken ağlıyor, duygulandım diyor.

Sayın Başkan, verdiğin sözleri tutmadığın ve kulübün borcunu 700 milyonlardan 1 katrilyona çıkardığın için biz de duygulandık.

Hiçbir gerçek Trabzonsporlu 1 katrilyon borcu ibra etmez!

Ama bu nasıl bir pazarlık ki Usta’nın kanadı yeni yönetime hesap soruyor, diyor ki neden salondan çıktınız? Neden bizi ibra etmediniz?

İster istemez akıllara şu soru geliyor: Usta aday olmamak için ibra edilme sözü mü aldı?

Geçmiş kongrelerde bu derin Trabzonspor aynı şeyleri yaşattı bize.

İşlerine gelmedi mi salondaki hazirun yetersiz dediler, işlerine gelince salonun dışındaki kediye bile oy kullandırıp kendilerini ibra ettiler.

Şampiyon olmak için önce bu zihniyetten kurtulmak gerek.

Hükümet ile aynı görüşte olmasa da menfaatleri gereği kulübün içine siyaseti sokanlar da işte bu derin Trabzonspor’dur.

Yoğun tempo nedeniyle yazılara ara vermiştim, sizlerden gelen teveccüh üzerine fırsat buldukça daha fazla yazacağım.

Tüm gerçek Trabzonsporlulara yürekten selamlar.