Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerine gittik. Seçimde gördüğümüz tablo karşısında hep ümitlendim hem de canım sıkıldım. Diyeceksiniz ki neden? Neden olduğunu açıklayayım.

TTSO’da seçim için oy kullanmaya gelen oda üyeleri yolu kapattı nerdeyse. Gören der ki burada büyük bir olay var. Evet aslında Trabzon için büyük bir olay var.

Normal şartlarda odanın yönetimine talip olanların yaşadıkları şehir için yarış halinde olması gerekir. Seçilen arkadaşların beyin fırtınası yaratıp siyasete yön vermesi gerekmez mi? Maalesef düşünce de bu olmasına rağmen pratikte böyle bir düşünceye rastlayamıyoruz. Kaybeden her zaman Trabzon oluyor.

Ama en çok suçlanması gereken odanın yönetimini oluşturan arkadaşlara oy veren iş adamlarına. Bu arkadaşlar demiyor ki oy vermemiz için bizi iğnenin deliğinde bulup oy vermeye getirenler bu güne kadar neredeydi ya! Bütün sevecen ve sevimli tavırlar kendisine oy verene kadar. Bir dahaki seçime kadar doğru dürüst yüzlerini görmezsiniz bu arkadaşların. Oda ile alakalı işiniz olsa olması imkansızdır.

Ondan sonra ne arayan var ne soran. Esnafın ne derdi var, ne isteği var, soran var mı? Yönetime seçilenlerin böyle bir derdi yok. Onların en büyük sorunu 'gezmeye nereye gidelim'dir. Görülen o ki bu koltuklara aday olanlar önceden de bu koltuklarda oturan isimler. Anlayacağınız değişen bir şey olmayacak. Şehrin önderleri konumundaki bu arkadaşlar bu güne kadar yaşadıkları kent için herhangi bir projeyi hayata geçirdiler mi? Bırak hayata geçirmeyi herhangi bir proje geliştirdiniz mi de bizim haberimiz olmadı? Ben diyeyim birçoğu odanın etiketiyle işlerini takip peşinde...

Esnaf, esnaf olacak ve işine, gücüne, geleceğine sahip çıkacak. Sahip çıkması içinde seçimi kim kazanırsa kazansın Trabzon ticaretinin gelişmesi için odanın yakasını bırakmayacak. Seçimden seçime değil eli her daim odanın içinde olmalı. Oda yöneticilerini siz çalıştıracaksınız. Onlara bir şey demezseniz onlar parmağını kıpırdatmazlar. Bu güne kadar ilgisiz davrandığınız odanıza sahip çıkın ve buraya seçilen arkadaşlara görevlerinin çok zor olduğunu hatırlatın ki buraya talip olanlar on kere ölçsün, bir kere biçsin. Oranın yatma, gezme yeri değil çalışma yeri olduğunu bilsinler. Haydi göreyim sizi. Kalın sağlıcakla...