Trabzon, Karadeniz coğrafyasının çok farklı çok renkli çokta hareketli bir şehri.

Tarihsel süreci, doğal güzellikleri, yeşili ve denizi ile yerli ve yabancı turizmin her zaman ilgi odağı olmuştur Trabzon.

Bakmayın siz “Araplar gelmezse bu şehirde turizm olmaz yaprak kıpırdamaz”algısına.

Arap turizmin elbet te büyük katkısı ve ciddi anlamda getirisi var

Fakat Trabzon kendi güzelliklerini doğru yerde kullandığı süre içinde asla tek taraflı bir turizme gebe kalmaz.

Yeter ki bu şehir kendi değerlerini korusun, tanıtsın ve cazibe merkezi olmayı başarsın.

Yeter ki Trabzon’da turizm adına doğru adımlar atılsın yalan, yanlış ve hatalardan uzak kalınsın.

Siz eğer turizm konusunda “muhataplarınızla” hareket eder işi ehli insanlara bırakır, suyun başında bu işten anlayanlara söz hakkı tanırsanız gerisi gelir.

Yoksa eğer “turizm” kelimesi ağızlarda sakız olur, üç-beş göstermelik etkinlik, festival, toplantı ya da başka tür etkinlikler yaparsanız ancak kendinizi kandırırsınız.

Turizmde ortak akıl çok önemli. Ufku geniş, cesaretli ve değişimden yana olmak gerek.

Trabzon’un marka şehir olması için geleceğe daha güvenli ve yaşanabilir bir şehir bırakma hassasiyetikaygısı, çabası ve azmi olması gerekir

Bu çaba Trabzon’da var mı?

“Var” diyorsanız sorun yok..

Ama “yok” diyorsanız işte o zaman “eyvah” demek lazım.

Sivil toplum örgütleri, esnaf, vatandaş, bürokrasi, basın, yerel yönetimler ve siyasiler.

Toplumun bütün katmanları bu noktada kendini sorgulamalı ve özeleştiri yapmalı.

Trabzon turizmde “bugünü kurtarma”politikaları ile devam ettiği sürece yarınlara ne kadar güvence verecek acaba?

Sorunun cevabı zor değil. Uzağa gitmeden yakın komşu illerde turizm adına nasıl adımlar atılıyor, hangi radikal kararlar alınıyor ve planlamada nasıl bir taktik uygulanıyor inceleyin.

Aradaki farkı gördüğünüzde benim mesajımı daha net anlamış olacaksınız.

**

EN AĞIR CEZA VERİLMELİ

Önceki gün gazetemiz  yaylalardaki çöp konusunu gündeme taşıdı.

Rezil bir durum söz konusu.

Trabzon ve bölgedeki yaylalarda durum hep aynı.

Pikniğe, gezmeye giden çöpünü bırakıp geri dönüyor.

Vicdan meselesi. Ahlaklı  insan bunu yapmaz.

Yaylalar mutlak suretle denetime tabi olmalı, ahlaksızlarda en ağır cezayı almalı.

Şehirlerden vazgeçtik.

Çöp konusunda bizim duyarlı olma şansımız yok.

Yaşam alanları, nefes alma sahaları, özgürlük parkları olarak gördüğümüz yaylalara kıymayın bari.

**

HİZMET ÖDÜLÜ!

Dün, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen törenle ödüller sahiplerini buldu.

Haber çalışmalarında dereceye giren arkadaşlar ödüllerini aldı. Her birini tebrik ediyorum.

Basın camiasında 20 yılını dolduranlara ise “hizmet ödülleri” verildi.

O ödüle layık görülenler arasında ben de vardım.

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti başkanı Yusuf Turgut ve ekibine teşekkür ederim.

Muhabir olarak başladığım sonrası yazı işleri müdürlüğü yaptığım, şimdi de köşe yazarlığını sürdürdüğüm Karadeniz Gazetesi çatısı altında bu ödülü almak ayrı bir gurur  verdi bana.