Eee, Murat Taşkın, sen çıkar da mesleğini yaparken; "Kulağımın duyduğunun hiçbirine inanmam, gözümün gördüğü yarısına inanırım" dersen başına gelecek de budur.

OFG rumuzlu Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Basın-Yayın Dairesi Başkanı Ahmet Yoloğlu aracılığı ile "geride kalan 4 yılın değerlendirmesi toplantısına" seni davet eder, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Akkaya'nın fikri ile oluşturulan üstü açık otobüse bindirip, rüzgarın ısırdığı, güneşin ısıttığı bahar ortasında kısa bir Trabzon turu attırır.

Hem de, "İşte belediye tarafından yapılanları, edilenleri gözünle gör" diyerek, seni Akyazı tüneline sokup, Kanuni Bulvarı üzerindeki Beşirli Tüneli'nden de tur attırıp, Botanik Parkı, Gülcemal Projesi, kentsel dönüşümler, Karagöz Meydanı gibi onlarca milyonluk yatırımlar arasında gezdirir durur.

Sana da, "Helâl olsun OFG'ye! Bayağı iyi işler yapmış, neredeyse Trabzon'un çehresini bile değiştirmiş" diye de yazmak kalır.

Detayları da zaten muhabir meslektaşlarım gazeteler, internet siteleri ve televizyonlara haber olarak taşımışlar zaten.

EL İZİ...

"Bu hayat bir oyun. Adı: Bir varmış, bir yokmuş! Varlık ve yokluktan her dem kendini yeniden yaratmalı insan!" diyerek, "Ömrünüzün son demi, son baharıdır artık" şarkısını, "Son Bölüm"de hatırlatan Trabzonlu Elmas Genç'in "EL İZİ" adını verip, ardına da "Gelecek Beklenmez Oluşturur" satırlarını eklediği kitabı...

"Bir solukta" okumanın mümkün olmadığı bir kitap. Çünkü o kadar çok, öylesine derin düşündürüyor ki, belediye otobüsü gibi duraklarda çok sık duruyor, tren misali garlarda düşünmek için epeyce eğleşiyor insan.

Çınar Yayınları'ndan çıkan "binbir solukta" okunacak eserin ardında, arkasında kırmızının üzerine "en doğru uyarı" mahiyetinde yazılmış iki cümle ile tamamlayıp, okumanızı öneririm:

"Elimden ne gelir? diye gerçekten merak ediyorsak, öncelikle bunu engelleyen içimizdeki sabotajcıları keşfetmeli ve aydınlığa çıkarmalıyız. Her dem yenilikleri ve öğrenmeye, gelişmeye açık olmalıyız."

KANUNİ; TOPRAK AĞASI DEĞİL, KANUN ADAMI...

"Osmanlı'da Viyana kapılarına kadar dayanıp, en çok toprağa hükmeden padişah" olarak öğretilmişti bize...

Sonra bir gün, Amerikan Temsilciler Meclisi'nin kapısından içeri girip de duvarda rölyef şekliyle yapılmış resmini görünce şaşırıp kalmıştım.

Tercümanın, "İşte size dünyanın en büyük 21 kanun koyucuları" diye anlatmaya başlamasıyla, Sultan Süleyman'a "Kanuni" adının neden ilave edildiğini anladım. Ondan sonra da Trabzon'da doğan Kanuni'ye "toprak ağası" değil de, "kanun koyucu" olarak bakmaya başladım.

Bu sene Kanuni Haftası nedeniyle "1. Uluslararası Kanunu Sultan Süleyman Sempozyumu"nu düzenleyen Ortahisar Belediyesi de, hükmün topraklarla değil, kanunlarla verildiğini ortaya koyup, ünü dünyaya yayılmış devlet adamını şanına uygun panellerle andı. En doğrusu ilk defa yapıldı. Başta Başkan Ahmet Metin Genç olmak üzere, düşünen ve gerçekleştirenleri kutlayıp, teşekkür etmek bir borçtur.

ALTI KAVAL, ÜSTÜ ŞİŞHANE...

Siyasi Partiler Kanunu hesabına, "Altı kaval, üstü şişhane" şekliyle bir seçim sistemi hazırlanır ise, her türlü kaval sesinin, güneşli havalarda motellerde, otellerde dinlemeye hazırlıklı olunması gerekir.