SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > SİYASETTE ERKEN SÖYLENEN SÖZLER!

SİYASETTE ERKEN SÖYLENEN SÖZLER!

19 Nisan 2018 Perşembe - 06:30








Devlet Bahçeli, “erken seçim” hesabıyla “26 Ağustos” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Erkenin de erkeni var” diyerek tarihi açıkladı:

24 Haziran 2018

*

Devlet-i Aliye’nin yükseklerinde oluşan bu “ben dedim” tarihi bana neyi hatırlattı bilir misiniz?


*

Yıl, sanırım 1998. 55’inci Cumhuriyet Hükümeti iş başında.

Başbakanı da Mesut Yılmaz. 1998 ürünü yaş çay alım fiyatının açıklanması için devlet erkanı aynı zamanda Başbakan Yılmaz’ın memleketi de olan Rize’de...

Hep birlikte Rize Meydanı’ndayız.

Kürsüye önce Çaykur’un bağlı olduğu dönemin Devlet Bakanı Mersin Milletvekili Rüştü Kazım Yücelen çıktı ve bir kilo yaş çay yaprağının alım fiyatını bugünkü TL değeri üzerinden sanırım 70 kuruş olarak açıkladı. Tabidir ki, bunun çok üzerinde beklentisi olan üreticilerden “yuhhh” sesi yükseldi.


Çok sürmedi, kürsüye Başbakan Mesut Yılmaz çıktı.

“Acele etmeyin. Mersinli bakanın 70 kuruş verdiği yerde, Rizeli Başbakan bunu 82 kuruş yapar” şeklinde bir açıklama ile bohçayı bağladı.

.*

Şimdi soracaksınız ki; “1998’deki yaş çay fiyatının, 2018’deki seçim tarihi ile ne ilgisi var?”

Direk olarak yok ise dolaylı olarak var.


Nasıl mı?

Dün Bahçeli’nin, “Erken seçimi 26 Ağustos’ta yapalım” teklifine Cumur İttifakı’nın büyük üyesi AK Parti’nin de Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasi parti genel başkanı olan Bahçeli’nin 26 Ağustos teklif ettiği yerde, biz bunu 24 Haziran’da yaparız” diyerek benzeri bir uygulamaya imza atmış olmadı mı?

“Olmadı. Uymadı” diyen varsa, beri gelsin lâfın bol olduğu yerden daha detaylı izah edelim.

*

26 Ağustos’tan, 24 Haziran’a indirgemenin bir başka tarafı da, artık siyaset ve devlet adamlarının toplumun gözünün içine baka baka ağızlarından çıkan sözlere inanmamak gerektiğinin bir kere daha anlaşılmış olmasıdır.


Her ne kadar birileri çıkıp, “Siyasette bunlar olur” diyerek, verilen sözün tutulmamasına saçma sapan bir gerekçe bulacaklar ise de, işin ahlak ve inanç üzerinden tarifi hiç de böyle değildir.

*

Neden mi? Çünkü, dedelerimiz “Söz namustur” üzerine kurulu bir hayatı idame ettirmişlerdi. Babalarımız “söz senettir” diyerek dedelerimizden bir adım geride olsalar da taahhütlerini yerine getirirlerdi. Yaşı yarım asrı aşmış olan bizim gibilerin döneminde ise “sözün hiç bir hükmü kalmamıştır.”

*

Anlatmak istediğimiz odur ki, Türk siyasetinin son 35 yılında sözler ben diyeyim “gerçek dışı”, siz söyleyin “yalan” olsa da maalesef toplum nezdinde de kabul görüyor.


Demek istediğimiz o ki, bu işteki yanlışın içinde söyleyenler kadar dinleyenler, tepedekiler kadar aşağıdakiler de var. Eee boşuna denmemiş, “bileşik kaplar misaliyiz” diye. Ya da, “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.”

*

Ez cümle, işin ahlâki boyutundan çıkıp, Türkiye gerçeğinde, Türk tipi siyasetin kullanılan argümanlarına dönecek olursak, 2019 Kasım’ından, önce bu yılın 26 Ağustos’una, sonra da 24 Haziran’ına çekilen “Erkenin de erkeni” seçim kararı, 14 Mayıs-14 Haziran tarihleri arasında idrak edeceğimiz Ramazan orucunu, sadece midesiyle değil, eliyle ve diliyle de ibadette geçirecek olanların Bayram sonrası bunları unutarak sandık başına gitmesiyle uygulanacaktır.

Böyle ahlâktan, etikten dem vurduk diye canınızı sıkmayın!

Alışığız böyle işlere, böyle amellere! De, dünyada (Türkiye’de) kabul gören bu amel şekli, ahrette de aynı kabulü görür mü?

Kitaba bakarsanız görmüyor! Benden hatırlatması!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap