SON DAKİKA



Haber > Magazin > Film olsa bu kadarına yuh artık deriz!

Film olsa bu kadarına yuh artık deriz!

21 Ocak 2016 Perşembe - 09:18








Sezgin Seydioğlu ile Siyah-Beyaz Hayatlar -2...

O veya bu nedenle başına bir felaket gelmiş, hayatı alt üst olmuş insanlar… Sizin yaşadıklarınız… Acılarınız… Anlatacak bir hayat öykünüz varsa… Siz de sesinizi duyurmak istiyorsanız... Sizin hayatınıza dokunmak istiyoruz! Çok büyük şeyleri değiştirmeyecek olsa bile, yaralarınıza bir nebze olsun merhem olabilmek adına..!


Beni sarsan bir röportaj oldu. Ağlak oldum Sevde'nin hikayesini dinlerken. Yasemin Hanım ise böbrek tümörü kızı ve hikayelerini anlatırken sakindi, metanetliydi.

Acıları sadece kızı Sevde mi? Yok! Bir de eş acısı var! Acı içinde acı... Öyle bir hayat hikayesi ki film olsa izlesek, yuh artık abartmışlar deriz!

İşte 2. Siyah-Beyaz Hayatlar... Dünyalar tatlısı bir kız... 9 yaşındaki Sevde Gençosmanoğlu... İlköğretim 4. sınıf öğrencisi… Sevde böbrek tümörü (WİLLMS) teşhisi ile takip edilip bir böbreği ve kitlesi alınan, kemoterapisi yeni bitmiş bir hasta. Aşağıda, hikayesini bütün ayrıntılarıyla okuyacaksınız. Ziyaretlerine Umut Yaşam Derneği Başkanı Dr. Nimet Baki, Başkan Yardımcısı Okan Ekin ve dernek üyesi Sümeyra Altun ile birlikte gittik. Gençosmanoğlu ailesinin hayat hikayesi öyle sıradan bir hikaye değil...

BEN KOPTUM, İPTAL!

Beni sarsan bir röportaj oldu. İçim daraldı, gözlerim doldu annesi Hacer Hanım’ı dinlerken... Ben koptum, iptal oldum! Ağlak olan bendim yani... Film olsa izlesek, yuh artık, abartmışlar deriz! Yani o derece… Ama annesi Yasemin Hanım, hikayelerini anlatırken sakindi, onun metaneti, hayata bağlılığı, maneviyatı, her şeyin Allah'tan geldiğini bilerek her yaşadığını kabullenişi... Bu kadar güçlü oluşu, 4 kızını hem ana hem de baba olarak sahiplenişi... Beni sarstı. Neden mi baba dedim?.. Birazdan ona da geleceğim. Sabredin!

DÖNELİM HİKAYEMİZE...

4 yıl öncesine kadar mutlu bir aileydi Gençosmanoğlu ailesi... Sizin, bizim gibi. Yasemin Hanım ev hanımı, eşi Hüseyin Bey satış elemanı olarak çalışıyordu. Musmutlu bir hayatları vardı 4 kızlarıyla...

Çocuk ‘Etiyopyalı’ karın kocaman!

Sevde o zamanlar 6 yaşındaydı. 2012 yılının Eylül ayı. Minik Sevde'nin karnı giderek büyümeye başlar. Sevde’nin tedavisi için 1 yıl boyunca Trabzon'da o hastane senin bu hastane benim koştururlar. Çocuk zayıf, karın kocaman. Hani derler ya 'Etiyopyalı' gibi! Kızları, ha işte tam öyle... Tedavi için git-gel... Doktorlar bir türlü teşhisi koyamazlar. İdrar yolu enfeksiyonu der dururlar. Ama Sevde giderek daha da kötü olmaya başlar. Karnı daha da şişiyor. Günlerce ateşlenmeleri artıyor. Göz kararmaları giderek artıyor. Ama gel gör ki, teşhis bir türlü koyula mıyor. Son olarak rastgele bir doktora giderler. Sevde ultrasona girer. Karında 1 kilogramlık bir kitle tespit edilir. Tam 1 yıl sonra teşhis konuyor: Böbrek Tümörü!

5432_1

Bu ailenin dünyası dram

Yasemin Hanım o an zor tutar kendini. Ama daha fazla dayanamaz. Doktorun yanından çıkar çıkmaz göz pınarları dolar. Hüngür hüngür ağlamaya başlar. Nasıl ağlamasın ki? Sevde, onun çocuğu. Canından bir parçası! Yasemin Hanım şok halde iken, ağzından ilk dökülen cümleler, "Allahım senden geldik, sana döneceğiz" oldu. Sevde, Farabi Hastanesi'nde hemen ameliyata alınır. Kitle patlamak üzere. Böbrek bitmiş. Her tarafı kanser hücreleriyle sarılmış. Böbrek ameliyatla alınır. Acilen! Sevde şu an hayata tek böbrekle tutunmaya çalışıyor. Gençosman ailesi kızları Sevde'nin hastalığıyla savaş vermeye çalışırken ne oldu biliyor musunuz? Bir şok daha..! Kızının üzüntüsünden her gün kendini yiyip bitiren baba Hüseyin Bey birden iki hastalığın pençesine düşer: ALS (Kas hastalığı) ve Alzhemir hastalığı. Her gün giderek erimeye başlar. Çocuklarına çok düşkündü. 2014 yılının Haziran ayında 47 yaşında iken vefat eder.

Şikayet etmiyorum asla

O kadar acı yaşadınız ki. Sevde biryana... Onun tedavisiyle uğraşırken eşinizi kaybettiniz. Hiç isyan etmediniz mi? 'Neden bunlar hep benim başıma geliyor' diye haykırmaz mı insan? - Sevde'nin hastalığı ile müthiş dağılmış vaziyetteydik zaten. Hamdolsun, asla şikayet etmiyorum. Biliyorum ki hiçbir şey tesadüf değil. Ben şansa, uğura, tesadüfe inanmam. Bir şey varsa onda mutlaka bir hayır vardır. Ba zen oluyor ki Rabbim buhayrı bana gösteriyor. Allah rızasını kazananlardan eylesin hepimizi. boşluk içimde! Eşinizi özlüyor musunuz? - 14 yıllık evliydik. Gün içinden arardı beni. ‘Sesini duymak istedim’ derdi. Çok düşkündüm eşime. Her şeye birlikte karar verirdik. Bu bende öyle bir boşluk yarattı ki... Çocuklarım da çok özlüyorlar. Yeri asla dolmaz. Bu bir hasretliktir. Sonsuz bir ayrılık değildir. Ahirette tekrar buluşacağız.

İçimde volkan patlıyor

Bu kadar acıdan sonra gülebilmeyi nasıl başarabiliyorsunuz? İçimde yanardağlar patlasa da, yüzüm gülse de içim kan ağlar. Çocuklarımın yanında dik durmak zorundayım. Gülüyorsam çocuklarım için... Öyle bir acı var ki içimde, tarifi imkansız. Yaşadıklarımı düşünüyorum. Evet, çok üzüldüm. Ne için yaşamışım? Allah rızası için. Bunu kazanmışsam ne mutlu bana. İşte bu nokta beni ayakta tuttu. Sadece Allah rızası için, başka bir şey değil. Sadece Allahımdan isterim! Şu an çocuklarınızın hem anne hem de babasısınız. Hayat artık hem manevi hem de maddi olarak zor değil mi? Çocuklarıma hep derim, ‘Asla paranın peşine düşmeyin.’ Cüzdanımda 5 kuruş olmasa, biri bana sorsa ‘Paran var mı?’ diye, ‘Var’ diyorum. Ben çocuklarıma ‘Yeter ki Allah deyin’ diyorum. Allah bir kapı açıyor, kolaylık veriyor. Allahım kendinden başkasından istettirmesin.

Takdirname alacak

Çocuğunuzun eğitim süreci nasıl ilerliyor? - Önce bir yıl evde tedavi sürecinde eğitim almaya çalıştı. Tedavilerimiz nedeniyle tam eğitimini alamadı. 2. yıla geldik. Çok ağırdı durumu. 3. sınıfa geldik. Yine sıkıntılı. Çocuğum okula gidemiyor. Sevde çok erken yoruluyor. Dayanamıyor. Okuldan geliyor, hooop düşüyor. Tek böbrek olması nedeniyle genel olarak bir yorgunluk hali var. Çok zeki, bu sene inşallah takdirname alıyor. Gelecekte ne olmak istiyor? - Sevde küçükken çok sosyal bir çocuktu. ‘Dansçı olmayı istiyorum’ diyordu. Ameliyatından sonra geri durdu: ‘Ben gündüz doktor olacağım, geceleri dans edeceğim.’ Çocuğumun da ölebileceğini düşündüm!

5433

Nimet Hanım çok tatlı ve çok içten…

Umut ve Yaşam Derneği ile ilişkileriniz nasıl başladı ve Nimet Hanım ve arkadaşları ile nasıl tanıştınız? - Arkadaşlarımız dolayısıyla tanıştık. Nimet Hanım ile sürekli muhabbet içindeyiz. Nimet Hanım çok tatlı, çok içten bir insan. Şu kadın sevilmez mi? Çok sevdim kendisini. Yüreği titreyerek bize yaklaşıyor. Sürekli bir muhabbet içindeyiz. Sevde, hastalığı konusunda ne derece bilgili? - Sevde Böbrek tümörü olduğunu çok uzun süre sonra öğrendi. Ona hastalığını çok sevimli anlatmaya çalıştık. Doktoruyla konuşurken duydu. Daha sonra sordu. Dedim ki, ‘Kızım, sanki grip olmuş gibi iyileşeceksin inşallah’. Öyle çok uzatmadım. Şu an kontrol sürecindeyiz. Ömrü bitmeyen ölmüyor! Eğer ömür bitmemişse üzerine dağ devrilse ölmez.

Kimse burada bağırarak ağlamayacak

Çocuğunuzun hastalığı sonrası eşinizi de kaybettiniz... - Ben eşimi kaybettiğimde ağzıma peçeteleri soktum sesim çıkmasın diye. Ona eziyet olmasın diye. ‘Ben eğer bu evde bağırarak ağlamıyorsam kimse bağırarak ağlamayacak, eşime eziyet etmeyecek’ diye bağırdım... İşte öyle bir yaşamları var ki.. Nereden tutarsanız elinizde kalıyor... Yasemin hanım… Eşini kaybetti büyük acı duyduk, Sevde'ye başka üzüntü duyuyoruz. Hayat mı bu?Her ne kadar şikayet etmemeye pes etmemeye metanetli durmaya çalışsa da hayata sürekli olumlu bakmaya çalışsa da... Nasıl bir azaptır bu?Aman Allahım! Sevde dünya tatlısı, bu kız inşallah çok ama daha çok yaşayacak! N’olur... N’olur... Allahım n’olur!

5435

İşte onlar için en büyük ödül

Şu zamanda karşılık beklemeden sizin için kim koşturur ki? Hem de o ana kadar hiç tanımadığın kişilere? İşte böyle bir dernek Umut ve Yaşam Derneği… Dr. Nimet Baki ve dernek üyesi arkadaşlarını yürekten kutluyoruz. Onlar hiçbir karşılık beklemeden kanser hastalarının sorunlarını sorun eder olmuşlar. Hasta aileleriyle devamlı görüşüyorlar. Derneğin imkanları ölçüsünde hastaların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar. Kanser hastalarına moral olabilmek adına. Madalya, kupa veya plaket beklemiyorlar. İyileşmiş bir kanser hastasının yüzündeki gülücük onlar için en büyük ödül.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
1
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap