Geçen hafta yazdık, bir takımın başarıda sürekliliği onun oyuncu ve sistemindeki istikrarında yatmaktadır. Hem de geçen haftalarla ilgili başarı ve başarısızlık grafiklerini haftaları takiben gösterip "Bu takım adamı hasta eder" demiştik. İşte gördük Gençlerbirliği maçında oynanan oyuna bir bakalım.

Oyundan önce basınımız da sanki bu maçta alınacak muhtemel kötü sonuca zemin hazırlıyor: "Bilmem şu kadar sakat var, şu kadar eksikle Ankara'ya gittiler." Buyurun işte perşembenin gelişi çarşambadan bellidir dediler ya... Biz de Gençler maçının gelişini bir hafta önceden sanki haber verdik. Arkadaş, bu takıma transfer edilen oyuncuların hiçbiri diğerinden geri değildir(!) ki Trabzonspor formasını giydirip sahaya saldınız. Öyle değil mi? Nedir o Waris'in hali? Allah’ını seven beri gelsin, bir izah etsin de biz de anlayalım.

O Yatabare’nin durumu ne? İnsan bir top alıp da iki adım taşıyamaz mı? Orta sahada üç pas yok. Yine sıkışan geri pas yapmaya başladı. Sanki biz golü rakip kaleye değil de kendi kalemize atacakmışız gibi. Yardımlaşma zaten hak getire! Bir oyuncumuz topu alıyor, diğerleri rakip arkasına saklanıyor ki bana pas atmasın da ne yaparsa yapsın. Eee, peki arkadaşından sen pas almayacaksın da topu tribüne mi yollayacak bu adam?

Top ayağında iken, topun nereye gideceği kimsenin umurunda değil. Açıklar, kanat organizasyonu sıfır. Forvete pozisyon hazırlama sıfır, orta sahanın geriden rakip savunma arkasına sızma ve forvete destek sıfır. Allah’tan bir Medjani var, valla helâl olsun! Bu çocuk tilki gibi topun geleceğini seziyor, golünü de en kritik zamanda yapıyor. Kendi futboluna katkı sağlayıp ilerleten tek adam. Yediği içtiği helal olsun! Sadece Medjani ile olmaz ki.

Bu işi orta sahada habire herkesin yapması lâzım ki rakip kimi kovalayacağını şaşırmalıdır. Fakat nerde! Bizim oyuncular pozisyona girmiyor ki kaçırırım da fırça yerim diye. Son sözüm Deniz için... Bu oyuncu bu maçta bozuk idi fakat onun idmanlarda lâzım değil kafasını kaldırması, sıkışık pozisyonda imiş gibi kaleye sık sık şut atması gerekir. Bu oyuncu son adam oyuncusudur. O da savunmaya gelip geriden savunmaya yardım etmeye kalkarsa rakip kaleciye de bir orta kahve ısmarlamak hak olur. İşte böyle, neresinden başlayıp neresinden bitirelim şaştık kaldık.