2 DÜNYA 2 DE AVRUPA

“2 Dünya Şampiyonluğu 2 kez de Avrupa Şampiyonluğu’nu Trabzon’a getiren Trabzonspor’un başarılı boksörü Busenaz Sürmeneli’nin antrenörü Cahit Süme, başarıya giden zorlu yolculuğu ve gelecekle ilgili Karadeniz Gazetesi’ne özel açıklamalar yaptı. Başarıların kolay elde edilmediğine değinen Süme hedeflerinde olimpiyat madalyası yattığına vurgu yaparak, bu özleme de Busenaz’ın son vereceğinin altını çizdi. İşte Süme’nin açıklamaları:

STRATEJİ YAPTIK

“2015 yılında iki tane, biri Dünya, biri Avrupa Şampiyonası’nda oynadık. İkisinde de zirve yaptık. İkisinin arasında 3 aylık bir zaman dilimi vardı. Normalde böyle zirvelerden sonra sporcunun geçiş dönemi olması lazımdı. Biz o geçiş dönemini çok iyi yaşayamadık. ‘Sporcumuz hem formundan hem de antrenmandan uzaklaşmasın, kafasını dinlesin’ diye farklı sporlara yönlendirdik. Yüzmeye, basketbola, tenise yönlendirerek bir yandan dinlenmesini sağlarken, diğer yandan da hazır halde kalmasını sağladık.

FARKLI SPORLARLA

Ağırlık programları olarak bokstan biraz uzak tuttuktan sonra yeniden yüklemelere başladık. Bu zaman diliminde sporcumuzu ayakta tutmamız gerekiyordu. Bu çözüme başvurduk. Ve de Busenaz kampa giderken iyi durumdaydı. Kampta da son hazırlıklarını en iyi şekilde yapınca Dünya Şampiyonluğu’ndan sonra Avrupa Şampiyonluğu’nu da ülkemize getirdik. Dünya’da olduğu gibi Avrupa’da da güçlü rakiplerle oynadık.

YENEMEDİKLERİMİZİ YENDİK

Hatta Rus rakibimiz bizden zorlandığı için bir alt sıklete indiği gibi bir başka rakibimiz de üst sıkleti seçti. Busenaz rakiplerine böyle korku salan bir boksör oldu. Son Avrupa Şampiyonası’nın finalinde yine Rus rakiple karşılaştık. Bu boksör de 2 Dünya, 1 de Avrupa Şampiyonluğu olan bir sporcuydu. Finale gelene kadar ilk turda Fransız, Dünya ikincisi, ikinci turda bir alt sıkletten gelen Avrupa Şampiyonu İngiliz rakibimizi yendik.

FARKLI RAKİPLER OLSUN

İngiliz rakibimizde dördüncü maçımızda üçüncü galibiyetimizi aldık. İlk maçımızda bu rakibimize yenilmiştik. Artık öyle düzeye geldik ki; daha önce yenildiğimiz zorlu rakipleri yener durumdayız. Biz şunu arzu ediyoruz 3-4 kez yendiğimiz rakiplerimiz bu sıkletten gitsinler, yeni rakipler gelsin. Bunun sebebi de 3-4 kez yendiğimiz rakibe yenilme endişesi daha farklı oluyor. Sporcular farklı psikolojiye bürünüyor. Farklı oyuncular oldu mu bu kez daha farklı oynama şansı buluyoruz.”

Olacaksa Trabzonspor adına olsun

“Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Haciosmanoğlu ile daha önceden de tanışıp bu konuda görüşmelerimiz olmuştu. Başkanımızın kafası rahat olmadığından Busenaz’ı Trabzonspor bünyesinde yarıştırmak bu günlere kısmetmiş. Busenaz’ı Fenerbahçe başta olmak üzere birçok kulüp bünyesine katmak istedi, çok güzel teklifler sunanlar da oldu. Ancak biz Trabzonlu olarak başarımızın da Trabzon’a gelmesini istedik. ‘Niye Trabzon’da doğup büyüyen, buranın ekmeğini yiyen, burada çalışan, terini bu topraklara akıtan çocuklar başka bir kulüp adına yarışsın?’ diyerek teklifleri geri çevirdik. Hatta belli bir dönem kendi yağımızla kavrulduk, zorluklar da çektik.

Ta ki İbrahim başkan bizi kulübe alana kadar. Şimdi kafamız rahat. Ancak sorumluklarımız arttı. Trabzonspor bünyesinde başarılarımızı devam ettirmeliydik. Şu ana kadar bunu başardık. İnsanların bizden beklentisi arttı. Artık daha çok çalışmamız gerekiyor. Bir adım atacaksak iki defa düşünüyoruz. Olumlu yönde etkisi olduğunu düşünüyorum. Bizim Trabzonspor’u istememizdeki en büyük etkenlerden birisi Trabzon’un olimpiyat tarihinde yarışmış sporcusu yok. Buna son vermek hem de alabileceğimiz madalyayı Trabzonspor sporcusu olarak istiyoruz. Trabzonspor’un özel günlerinde ya da Cumhuriyet yürüyüşünde Trabzon’da olimpiyat madalyalı Trabzonsporlu bir sporcu Türk bayrağını taşısın istiyoruz. Biz bunları düşünerek, sporcumuzu başka kulüplere göndermedik.

Belki bu olimpiyat olmayabilir ama bir dahakine inançlıyız. İşimiz zor ama biz de zorları seviyoruz. Bu zamana kadar yapmış olduğumuz maçlar kolay maçlar değildi. Biz inanıyoruz ki; olimpiyat vizesini alırsak, olimpiyat madalyasını alırız. İyi bir kura çekersek. Şunun sözünü verdim 2016’da belki olmayabilir ama 2020’de olimpiyat madalyasını bu şehre getireceğiz. En azından uğrunda öleceğiz, onun hayaliyle, olması için her şeyi yapacağız. Olimpiyat madalyası olmazsa olmazımız.”

Tüm etkenlerle savaşıyoruz

“Dünya’da ve Avrupa’da genelde rakiplerimiz Avrupalı olduğu için şöyle bir olgu da var. Rakiplerimiz karşısında çok üstün olmamız gerekiyor. Bazen öyle maçlar oluyor ki; 1-2 raund çok iyi oynuyoruz, son rauntta kötü oynadık mı, hakemler maçı rakiplerimize verebiliyor. Bazen de öyle oluyor ki; almış olmamız gereken 2 raund bize gelmiyor. Bu endişeyle sporcuma kenardan ‘yüklen, temponu artır, kavga et’ şeklinde bağırarak, ipleri elinde tutmasını istiyoruz. Biz diyoruz ki; ‘iyi ki onu yüklemişiz, onu yollamışız rakibin üzerine, tempomuzu kaldırmışız’. Yani o ara rakibin direnci kırılıyor, biz de son iki raundu daha farklı alıyoruz ve öyle öne geçip de müsabaka kazanıyoruz. Olaya sadece teknik olarak bakmıyoruz. Fiziksel, psikolojik olarak, ring içerisinde, ring dışında, sporcuyla birebir ilgilenme, birebir anlatma, taktik çalışma, karar verme her konuda hazırlıyoruz.” 

Busenaz’ı top oynarken keşfettim

6 yıllık boks mazisine sahip olan ve bu kısa süreye sayısız başarı ekleyen Busenaz Sürmeneli’yi Mudanya’da sokakta bisiklet sürerken, futbol oynarken gördüm. Dikkatimi çekti. Sandalyeye oturup, onu takip etmeye başladım. Tavırları, hareketleri hoşuma gitti. Futbol oynayışı, kaldırımdan bisikletle atlayışı, beni çok etkiledi. O an ‘Bu kızdan olur’ dedim. Bir antrenör olarak olimpiyat şampiyonu bir sporcu yetiştireceğime kendi kendime söz vermiştim. Ama o sporcuyu nasıl bulacağımı hep düşünüyordum. Ve hep bir keşif halindeydim. Çünkü bu işler tek taraflı olmuyor. Antrenör kadar sporcunun da istemesi gerektiğini biliyorum. Hem yetenek hem istek iki taraf için de gerekli. Busenaz’ı keşfetmemizin yanında, onun bu sporu sevmesi ve yetenekli oluşu bizim de şansımız oldu. Ve 6 yıllık kısa süreye 2 dünya, 2 Avrupa şampiyonluğu gibi çok ciddi başarılar sığdırdık. Bu süre içinde biz de Busenaz’ı gerekli biçimde donattık. Ve bu duruma getirdik. Şimdi 6 yılda böylesine başarılara imza atmış bir sporcunun olimpiyat şampiyonluğu olasılığının yüksek olduğunu düşünüyorum.

Dünyada üç sıklet olimpiyatlara katılıyor bayanlarda. 75, 60, 51 kilo. Bizim de kilomuzu doldurmadığımız halde 75 kiloda, olimpiyat sıkletinde oynuyoruz. Busenaz seneye genç olarak mücadele edecek. 2016’da olimpiyat var ama gençlerin olimpiyatlarda oynaması söz konusu değil. Dünya Boks Olimpiyat Komitesi’nden şöyle bir istekte bulunduk. Gençler’de son yılı olanların da olimpiyatlarda oynaması gündeme gelebilir. Busenaz’ın 5-6 aylık bir zaman diliminde oynama durumu var. Ayrıca Dünya Boks Birliği’nin bunu onaylaması da yeterli değil, bizim 2016’da yapılacak olan olimpiyat vizesini de almamız gerekiyor. Gençler’de başarılıyız ama büyüklerde çok kaliteli sporcular var. Oraya çıktığımızda işimiz biraz daha zorlaşıyor. Bizim kafa olarak rahat olmamız Busenaz’ın her geçen gün üzerine koyuyor oluşu. Olimpiyata bir sene daha olduğunu düşünürsek, bir senelik süre zarfında çok çok daha üzerine koyacağımız inancındayım.

Bizim burada en büyük eksiğimiz, bize antrenman verecek partnerler bulamayışımız. Türkiye’de partnerimiz yok. Yurt dışına gitmemiz gerekiyor. Müsabakalara, turnuvalara katılmamız gerekiyor. Nasıl Trabzonspor eksiklerini görüp analiz etmek için gidiyor, hazırlık müsabakaları yapıyor. Bizim böyle bir şansımız yok. Trabzonspor’a geçişimizden sonra gerek başkanımız gerek Sinan bey, Osman Arz bu konuda destek sağlayacağını, destek sağlayacağını söylediler. Trabzonspor’un amatör branşlara eğilmesini takdir etmek lazım. Busenaz ile bir adım atıldı, umarım devamı gelir.”

MOTİVASYON ÇOK ÖNEMLİ

“Amatör sporlarda en büyük iş antrenörlere düşüyor. Antrenörlük sadece antrenman yaptırmakla bitmiyor. Sporcuların hangi psikolojik davranışlar içinde olduğu çok önemli. Onun için bayanlar milli takımında görevli olmadığım dönemlerde bile Busenaz’ın yanında oluyorum. Özellikle bayan sporcularda psikolojik durum, fiziksel boyutun biraz daha önüne geçiyor. Bayan sporcuların fiziki yapısı kadar, moral motivasyon açısından da iyi olması gerekiyor.

RAKİPLERİ ANALİZ EDİYORUZ

Her müsabakaya ona destek olmak amacıyla maçlarına gidiyorum. Yanında bulunuyor, tribünden bağırıyorum. Zaman zaman bir araya gelip, rakiplerinin videolarını izleterek, artıları, eksilerini söylüyorum. Biz 2 kez dünya, 2 kez de Avrupa Şampiyonu olduk. Haliyle beklentiler de arttı. Belli bir noktadan sonra inişe geçersek insanların eleştirileriyle karşılaşıyor kolayca harcanıyoruz.

ÇOK YETENEKLİ

Biz de bu bilinçle bu çizgimizi her yıl daha yukarıya taşıyama çalışıyoruz. Busenaz teknik olarak da fiziksel olarak da çok iyi durumda. Cesaret bakımından da yürekli bir sporcu. İstediği zaman temposunu artırarak rakiplerin direncini düşürebiliyor. Bu da şampiyonalara daha iyi ve daha doğru hazırlandığımızdan kaynaklanıyor. Trabzonspor’a geçtikten sonra bizden beklentiler arttı. Biz de bu beklentileri karşılamak için elimizden geleni yapıyoruz.”

Türk lobisi çok zayıf

“Türk boksunun dünya vizyonunda bir lobisi yok. Zaten Avrupa ülkeleri Türkleri çok fazla benimsemiyorlar. Azerbaycan, zaman zaman Kazakistan, daha çok Müslüman olan ülkelerden destek görüyoruz. Onun haricinde Avrupa ülkelerinden destek görmüyoruz. Bunun oluşması için dünya boks yönetiminde olmak yetmiyor. Güçlü olmak gerekiyor. İkili ilişkileri iyi olması gerekiyor, yabancı dil çok önemli. Çünkü federasyon başkanı dünya boksunun yönetiminde ama yabancı dili olmadığı için eksiklikler oluyor. İkili ilişkileri zayıf oluyor. O yönden çok eksiğimiz var.”