Olmadığını anlamak için daha ne olması gerekiyor? Nereye tutsan elinde kalıyor. ‘Çok koştu’ diyorlar, her maç daha fazla pozisyon veriyor takım. ‘Kuvvet’ diyorlar, ikili mücadelelerde bir üstünlüğümüz yok. Birçok takıma göre yetenekli bir futbolcu grubu var, hiç görünmüyor oyun esnasında. Son derece düz, kolaylıkla önlem alınabilir bir futbol oynuyor Trabzonspor. Şöyle rakibi şaşırtacak hamlesi yok.

Savunmanın kademeli kaldığı yerlerden zorladıkça zorluyor. İkiye birler, bindirmeler, ters toplar, araya arkaya ince paslar profesyonel yapıda yavan kalıyor. Aylardır takımın başında hocamız, bir oyun karakteri oluşması lazım. Ne tam olarak savunabiliyor (Fener, Galatasaray maçları örnek), tüm takım yerleşmişken sayısız pozisyon veriyor.

Ne orta saha organizasyonunda bir üstünlük gösteriyor. Atağın hazırlanmasında olgun bir yapı vermiyor. Takımın hocası bile şu tarife ‘yanlış’ diyemez. Kapanan rakiplere sadece arkada boş kalan, baskı olmadığı alanda üç beş boş pas sonrasında ileri şişirmek taktik olmasa gerek.

Rakibi zorlayıcı bir değer değil. Gol sahasına topu getirdiğimizde sorunlar daha da büyüyor. Kaliteli takımlar, iyi çalışmış, oyuncu becerisini birbirine uydurmuş kadrolar benzeri bir şey üretilmiyor. Attığımız golleri düşünün üçü beşi organize gelişmiştir. Genellikle, bir iki kişilik hücumla netice vermiştir. Sadece duran toplardan çok gol atılıyor olması, kıymet olarak sayılır. Kalan her şey takım bütünlüğünün dışındadır.

Mehmet Ekici’nin bireysel katkısı, uygulamacıya yazılamaz. O kalite frikikler atarken, her yerden şut özelliğine sahipken, ‘hayır denemeyeceksin’ diyemezdi herhalde. İnce bir çizgide yürüyoruz. Küçük farklılıklar, hafif dokunuşlar çok şeyi değiştirebilir bir durum var Trabzonspor’da. Sonuç olarak her mevkide lig standardının üzerinde futbolcuya sahip Trabzonspor. Doğru kurgulandığında çok daha iyi futbol çıkacağını düşünüyoruz. ‘En sıkıntılı durumlarda bile ligin en iyisi değil fakat ligin en iyileri kadar oynayabilir’ şeklinde yazan da biziz.

Ne yazık ki; hocamız o rengi, o farkı gösteremedi. Uygulama tercihleri yetersiz, kısıtlı kaldı. Görünen o ki; senenin planında var hocamız. Şu kalan maçlar yukardaki talepler ışığında izlenmeli, tam olarak yeterlilik eleğinden geçirilmeli. Şu önümüzdeki Beşiktaş maçı örneğin. Bizden önce lidere karşı oynayanların performansı baz alınmalı.

Hafta başı lig sonuncusu Karabük’ün oynadığı futbol eşleştirilmeli. Fener’e karşı Saraçoğlu’nda neden ‘Çanakkale geçilmez’ oynadığımız sorgulanmalı. Daha iki hafta önce iç sahada Galatasaray maçında kalecimiz niçin maçın yıldızı olmuş iyi düşünülmeli. ‘Acıma, acınacak hale düşersin’ derdi rahmetli Erkan Kural hocam. Çok gerçekçi bir oyundur futbol, asla hataya göz yummaz.